
Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Öndeş, İMKB'deki tüm hisse senetlerinin yüzde 97'sinin 100 bin gerçek ve tüzel kişinin elinde bulunduğunu belirtti.
İMKB'deki tüm hisse senetlerinin yüzde 97'sinin 100 bin gerçek ve tüzel kişinin elinde bulunduğunu belirten Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Öndeş, tüzel kişi sayısının her geçen gün artan bir grafik izlediğini söyledi.
Yabancı yatırımcı sayısının ise her geçen gün arttığını belirten Prof. Dr. Öndeş, endekste en büyük portföye yine yabancı yatırımcıların sahip olduğunu söyleyerek, "İMKB referandum ile birlikte olumlu manada ayrıştı. Bu da yabancı yatırımcıların endekse daha fazla ilgi göstermesine yol açtı" dedi.
Yıl sonunun yaklaşması ve AB borç krizinin etkisi ile birlikte sermaye piyasalarında hareketli günler yaşanırken, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası da (İMKB) bu anlamda en yoğun zamanlarını yaşıyor.
Endeksteki gelişmeler ile ilgili görüşlerini ve borsa ile ilgili araştırmalarını paylaşan Atatürk Üniversitesi (AÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Öndeş, İMKB'de siyasi istikrar ile birlikte son yıllarda değişik bir havanın geliştiğini işaret etti.
YABANCILARIN ELİNDE
Genel olarak bakıldığında zaman zaman yabancı yatırımcıların hesap sayıları artarken yerli yatırımcıların hesap sayılarının azaldığına dikkat çeken Öndeş, endekste en büyük portföye yabancı kurumların sahip olduğunu söyledi.
Tüm hisse senetlerinin yüzde 97'sinin 100 bin gerçek ve tüzel yatırımcının elinde bulunduğuna dikkat çeken Öndeş, "Tüzel kişi portföylerinde gittikçe artan bir seyir var.
Yaş gruplarına göre ortalama portföy büyüklükleri dikkate alındığında genel eğilim, yaşla beraber ortalama portföy büyüklüğünün de artması şeklinde olduğu söylenebilir" diye konuştu.
İSTANBUL ÖNDE GİDİYOR
Yatırımcıların yüzde 30'dan fazlasının İstanbul'da olduğunu ve bu bölgedeki bireysel yatırımcıların, gerçek kişi portföylerinin yüzde 50'sinden fazlasını elinde bulundurduğuna dikkat çeken Öndeş, şehir olarak bakıldığında ise kişi başına yatırımda İstanbul'un birinci sırada olduğunu ve onu Kayseri ve Rize'nin takip ettiği söyledi. Öndeş, kişi başına en düşük yatırımın ise Ardahan ve Bingöl'de oluğunu belirtti.
SON İKİ HAFTA OLUMLU
Son 1 yılda Portekiz, İspanya ve Yunanistan'daki problemlerin etkisi ve bu borç krizinin yayılabileceği korkusu ile borsaların düşüşe geçtiği gibi bir görüşün olduğuna dikkat çeken Öndeş, Türkiye açısından bakıldığında ise uluslararası kuruluşlarca açıklanan raporlardan dolayı bu yıl sonu için zirve kapanış bekleyenlerin sayısının arttığını söyledi. Öndeş, "Bu görüşün etkisiyle 2010'un son iki haftası biraz daha olumlu geçecek" diye konuştu.
İMKB DAHA İYİ OLACAK
İMKB'nin çeyrek asırlık bir geçmişi olduğunu ve bu yönü ile henüz genç bir borsa olduğuna dikkat çeken Öndeş, buna rağmen Endeksin gösterdiği performansın oldukça iyi olduğunu söyledi.
Öndeş şöyle devam etti: "Borsamız bu gelişimi gösterirken, elbette ki ülke içi tüzel-gerçek kişi yatırımcılarımız da bu paralelde borsa kültürünü geliştirecek ve daha iyi bir konuma gelecektir. Yani borsa konusunda yatırımcısıyla borsasıyla her geçen yıl daha iyi konuma geliyoruz."
REFERANDUM İYİ GELDİ
Türkiye'deki anayasa referandum oylamasından güçlü 'evet' çıkmasından sonra siyasi risk faktörünün yatırımcı açısından geri plana itildiğini anlatan Öndeş, Bu durumun dışarıda farklı hava olmasına rağmen Türkiye'de olumlu havanın devam etmesini sağladığını ileri sürdü.
Öndeş, bunun pozitif bir ayrışma gibi görüldüğüne belirterek şöyle devam etti: "Yerle ve yabancı yatırımcılar referandum sonrası oluşan güven ortamı ile birlikte ülke dışı gelişmeler yerine ülke içi gelişmelere odaklandı. Bu da İMKB ve dış piyasaları arasında pozitif bir ayrışma gibi görülüyor" diye konuştu.
Borsa köşe dönme yeri değil, burada çoğunluğa uymayın
Borsa'nın kimi yatırımcı tarafından köşeyi dönme yeri olarak görüldüğünü belirten Öndeş bunun yanlış bir anlayış olduğunu ve insanların bu sebeple büyük kayıplar yaşayabileceğini söyledi. Öndeş, "Borsa köşe dönme yeri değil, kişinin elindeki tasarrufun değerlendirildiği yerdir.
Kimi başarılı bir yatırım ile çok kazanabilir, kimi isabetsiz seçimle kaybedebilir. İlk kez borsaya gireceklerin tasarruflarını nakitte tutup, öncelikle hemen para yatırmamalarını öneririm. Bir zaman borsayı sadece izlemelerini, anlayıp dinlemelerini öneririm.
Acemi yatırımcı başlangıçta maalesef kaybeden taraftır. Bu acemiliklerini zamanla bilgi-görgü artırımıyla, borsayı takiple, iyi dinlemek ve iyi izlemekle biraz giderebileceklerini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
KAZANMAK İÇİN ÇOĞUNLUĞA UYMAYIN
Hisse senedi piyasasında bilinçli yatırımın önemine dikkat çeken Öndeş, özetle çoğunluğun sattığı bir dönemde satıcı olmamak, çoğunluğun aldığı bir dönemde alıcı olmamak gerektiğini belirtti.
Bu davranışın uygun bir anlayış olduğunu söyleyen Turan Öndeş, "Uygun zamanı yatırımcı anlayacak ve hissedecektir. Yatırımcının bu yönü zamanla gelişir. Bunu yapamayan zaten kaybetmeye namzet demektir" dedi. Prof. Dr. Öndeş, portföy yapısı ile ilgili olarak is eşu bilgileri verdi:
"İMKB'de en büyük portföye sahip ilk 10 yatırımcının hepsi tüzel kişi olup, yerli ve yabancı banka ve aracı kurumları kapsamaktadır.
Gene bu tüzel yatırıcılardan bin tanesinin tüm hisse senetlerinin yüzde 37'sini elinde bulundurduğunu görüyoruz. Takasbank'taki hisse senetlerinin yaklaşık yüzde 20'si fonlarda yer almaktadır. "
Altın hâlâ cazibesini koruyor
Yatırım araçları olarak bir yanda faiz, bir yanda altın ve döviz ve diğer yanda ise borsanın bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Turan Öndeş, faiz-dövizin, bu dönemde cazibesini kaybettiğine dikkat çekti. Yatırımda uzman olmayanlar için -uygun zamanlama yapılabilirse altının cazip bir yatırım aracı olduğunu vurgulayan Öndeş, "Bilinçli yatırımcı açısından ise borsa kazançlı olabilir. Borsaya baktığımızda bu dönemde tahvilin, bononun getirilerine pek cazip demek mümkün değil. Şirket seçimi şartıyla hisse senedi daha kazançlı olabilir" diye konuştu.