Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Bitlis'te sivil toplum örgütleriyle görüşme toplantısında konuştu. Erdoğan, muhalefetin Komünist anlayışın devam etmesini istediğini söyledi, BDP'ye yüklendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Bitlis'te sivil toplum örgütleriyle görüşme toplantısında konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Bitlis gibi bir şehrin üniversitesiz olması yakışmazdı. Bitlis'e tarihin mağrur şehri olarak bilindiği bu nedenle de Eren Üniversitesi'ni 2007'de kurduk.

Önceki hafta İstanbul'da rektörlerimizle toplantı yaptık. Birlikte yaşama kültürü denildiğinde akla Bitlis gelmeli Eren Üniversitesi gelmeli. Gelecekte de edebiyatın bilimselliğin merkezi olacaktır. Bitlisin çehresi yatırımlarla değişiyor. Bitlis yoğun bir şekilde gelişiyor.

Bitlis'te dağlar deliniyor. 1900 metrelik tünel çalışması sürüyor.İnsan Ferhat olursa dağlar delinebiliyor. Bitlis-Van arası tünel tamamlandığında şehirler birbirine yaklaşıyor.

Muhalefet neden doğuya güneydoğuya gidip fabrikalar kurmuyorsun diyorlar. Biz girişimciye uygun fırsatları veriyoruz. Herşeyi devletten beklemek gerekmiyor.

Devlet bugüne kadar kurmuş da ne yapmış, bugüne kadar zarar etmiş. Bu anlayış komünist anlayışın yapısıdır. Biz her türlü sorunun devlet eliyle çözülmesini uygun bulmuyoruz. Küresel dünyada buna yer yok.

Eğer herşeyi devlet eliyle yaparsan işadamlarının elinden işlerini alırsın. Yüz yıl öncesinin yapısına dönemeyiz.

Huzur ve istikrarın olmadığı yere yatırımcı gelmez.

Bizim amacımız bölgenin oylarını toplamak değil. Bölegenin isteklerini ve eksiklerini tamamlamaktır. Benim milletim nasıl karar vereceğini bilir. Bizim amacımız bölgenin dertlerine derman olmaktır.

Kerbela şehitlerini andık geçen gün. İmam Hüseyin'i katledenlere sorduğunda Müslümanız demişlerdi. Böyle Müslümanlık olur mu?. Tıpkı bunun gibi terörle de mücadele etmemiz şart. Terör örgütüne karşı beraber olmamaız şart. Terör üzerinden siyasi rant sağlamanın sonu gelmelidir.

Milli birlik ve beraberlik projesinde, rektörler, üniversiteler, halk, kanaat öncüleri bir tarafta durmamalı ve sürece dahil olmalıdır. Kendilerini Kürt halkının temsilcisi olarak göstermeye çalışanlara baskı uygulanıyor. 12 Eylül'de sandıkları boykot ettiler. Ne yapmaya çalıştılar. Yıllarca parti kapatılmasından şikayet eden bu takım Meclis'te parti kapatmaları engelleyecek yasa için hayır dediler. Yıllarca hak hukuk diyeceksin sonra da boykot diyeceksin. Sizin bu tavrınız istismar zeminini kaybetmekten korkutuğu için bunları yaptılar.

Türkiye'de güzel şeyler oluyor. Türkiye gelişiyor. Daha güzel şeyler olacak.