Ankara Ticaret Odası (ATO), Avrupa Birliğinin üçüncü ülkelerle imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmalarının (STA) Türkiye'nin AB'ye olan ticaretine etkilerini araştırdı. ATO serbest ticareti böyle yorumladı.
ATO'nun, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Gümrük Genel Müdürlüğü, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Uludağ İhracatçıları Birliği verileri ile AB'nin resmi internet sitesinden yararlanarak hazırladığı çalışmada, AB'nin Güney Kore STA'sının yürürlüğe girmesi ile Türkiye'de otomotiv sektörü başta olmak üzere pek çok sektör haksız rekabetle karşı karşıya kalacağı ve Türkiye'nin otomotiv sektörünün ihracatı içerisinde global kriz öncesi yüzde 70'lerde olan AB'nin payının düşmesi beklendiği bildirildi.
Uludağ İhracatçıları Birliği verilerine göre, Türkiye'nin taşıt araçları ve yan sanayi ihracatı içerisinde AB'nin payı 2009 yılında yüzde 72, 2008 yılında yüzde 69,3, 2007 yılında yüzde 84,8 düzeyleriyle, en çok ihracat yapılan ülkeler grubu oldu.
Türkiye'nin bu alanda AB'ye ihracatı, 2007 yılında 14 milyar 841 milyon dolarken, 2008 yılında 15 milyar 915 milyon dolara çıktı. Global krizden etkileriyle 2009 yılı ihracat rakamı 11 milyar 119 milyon dolarda kaldı.
GÜNEY KORE'YE SERBEST TİCARET, TÜRKİYE'YE HAKSIZ REKABET
Araştırmaya göre, AB'nin Güney Kore ile imzaladığı ve Avrupa Parlamentosunda onay bekleyen STA, Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor.
STA yürürlüğe girdiğinde Kore malları Avrupa pazarının yanı sıra Türk pazarına da gümrüksüz veya düşük gümrükle girecek. Ancak, Güney Kore'nin AB'ye yönelik vergi ve tarife avantajları Türkiye'yi kapsamayacak.
Güney Kore'ye serbestleşen ticaret, Türkiye'ye haksız rekabet olarak yansıyacak ve en çok etkilenecek sektörlerin başında da otomotiv yer alacak.
Türkiye'nin bu haksız rekabeti aşması için Güney Kore'yle STA imzalaması gerekiyor, ancak Güney Kore bu anlaşmaya sıcak bakmıyor.
AB İstatistik Kurumu verilerine göre, AB'nin en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 2009 yılı verileriyle 36 milyar 86 milyon euro ile Türkiye 7. sıradayken, Güney Kore 32 milyar 74 milyon avro ile 8. sırada yer alıyor.
AB'nin Güney Kore'den yaptığı ithalatın yüzde 71,4'ünü oluşturan 22 milyar 898 milyon avroluk bölümünü makine ve ulaşım araçları oluşturuyor.
Aynı alanda Türkiye'den ithalat ise 13 milyar 792 milyon avro. Makine ve ulaşım araçları ihracatı, Türkiye'nin AB'ye ihracatının yüzde 38,2'sini teşkil ediyor.
Halihazırda makine ve ulaşım araçları alanında AB'ye ihracatı Güney Kore'nin gerisinde olan Türkiye'nin, STA'nın yürürlüğe girmesiyle daha da alt sıralara ineceği belirtiliyor.
Güney Kore ile STA'nın yürürlüğe girmesi durumunda, otomotiv sektörünün yanı sıra, makine, demir çelik, tekstil, konfeksiyon, elektrik ve elektronik sektörlerinin etkileneceği ifade ediliyor.
ONLAR ORTAK, TÜRKİYE PAZAR
Gümrük Birliğini oluşturan 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi kararına göre Türkiye, AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı STA'larına aynen AB üyesi gibi uymak, yani gümrük duvarlarını indirmek zorunda.
Ancak, STA imzalayan ülke Türkiye'ye karşı böyle bir yükümlülüğe sahip değil. Üçüncü ülke eğer isterse Türkiye ile ayrıca STA imzalıyor, istemezse Türkiye bu ülke için uygun koşullu bir pazar haline geliyor.
AB'nin halen 21 ülke ile ortaklık ve serbest ticaret anlaşması adı altında gümrük duvarlarını indiren anlaşmaları mevcut. Türkiye ise bu ülkelerden 14'ü ile STA imzaladı.
Türkiye, AB'nin 2000 yılında anlaştığı Meksika ve 2005 yılında anlaştığı Cezayir'le karşılıklı görüşmeleri sürdürdüğü halde henüz STA imzalayamadı. Diğer ülkelere ilişkin de çalışmalar devam ediyor.
TEKSTİLDE TEHLİKE ÇANLARI
Çalışmaya göre, ''Avrupa 2020 Strateji Belgesi'' Avrupa'nın gelecek 10 yılına ilişkin ilerleme ve büyüme hedeflerine yer veriyor.
Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Strateji Belgesi'nde Türkiye'nin üyeliğine ilişkin tek bir satır bile yer almazken, Çin ve Hindistan örnek verilerek gelişmekte olan ülkelerle ticari bağların geliştirilmesine dikkat çekiliyor.
AB, gelecek 10 yıllık planına göre, yeni serbest ticaret anlaşmaları için de çalışmalarını sürdürüyor.
Hindistan ile 2007 yılından bu yana STA görüşmeleri yapan AB, aynı şekilde Ukrayna, Singapur, Kanada ile de STA pazarlıklarını sürdürüyor.
Afrika, Karayipler ve Pasifik'te bulunan ve AKP ülkeleri olarak adlandırılan 79 ülke ile Fildişi Sahilleri ve Kamerun arasında STA imza aşamasına gelen AB'nin Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (Endonezya, Filipinler, Malezya, Tayland, Vietnam, Birmanya, Kamboçya, Brunei Sultanlığı, Laos) ve Körfez Arap Ülkeleri (Suudi Arabistan, Bahreyn, Umman, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri) ile de görüşmeler yapıyor.
AB'nin söz konusu ülkelerle STA imzalaması durumunda, Türkiye'nin otomotivin yanı sıra, tekstil, konfeksiyon, demir-çelik gibi ihracatçı sektörlerinde tehlike çanlarının çalacağı belirtiliyor.
DÜNYA NÜFUSUNUN YARISI STA KAPSAMINA GİRECEK
Altı ülkenin Avrupa Ekonomik Topluluğu olarak başladığı AB yolculuğunda, birlik kapsamında 27 ülke bulunurken, AB Türkiye'yi almadığı ekonomik genişlemesini STA'larla sürdürüyor. AB halihazırda varolan ve planlamaya aldığı STA'larla dünya nüfusunun yüzde 53,9'u ile ticareti serbestleştirmiş olacak.
27 üye ülkesinin toplam nüfusu 497 milyonu bulan AB'nin ticaret alanı halihazırda Gümrük Birliği Anlaşması bulunan Andorra (83 bin), San Marino (31 bin) ve Türkiye (73,5 milyon) dahil edildiğinde 570,8 milyona yükseliyor. 12,7 milyonluk EFTA ülkeleri ve halihazırda yürürlükte olan STA imzaladığı ülkelerin nüfusuyla birlikte AB'nin ticari alanındaki insan sayısı 951 milyona yükseliyor.
STA görüşmeleri sürdürülen 6 ülke ve üç birlik de eklendiğinde AB'nin serbestçe mal alıp satacağı nüfus 3 milyar 652 milyona çıkarken, 6 milyar 775 milyonluk dünya nüfusunun yüzde 53,9'unu oluşturuyor.
AB'nin halen yürürlükte olan ve görüşmelerini sürdürdüğü STA'lar yürürlüğe girdiğinde kapsadığı coğrafi alan da 61 milyon 215 bin kilometre kare ile 148 milyon 939 kilometrekarelik dünya karasal alanının yüzde 41'ini oluşturacak.
ENTEGRASYON FATURASI YILLIK 2,5 MİLYAR DOLAR
Türkiye, Gümrük Birliği uygulamasının gereği olmasına karşın AB'den vaat edilen yaklaşık 3 milyar dolarlık yardımdan yararlanamadı. Bu yardım, Yunan vetosu ya da insan hakları ihlalleri gerekçe gösterilerek Türkiye'ye ödenmedi.
Türkiye'nin Gümrük Birliği entegrasyonunu kendi imkanları ile yapmasının yıllık faturası 2,5 milyar doları bulurken, gümrük duvarlarını indirdiği için de ayrıca yıllık 3-4 milyar dolarlık kayba uğradığı hesaplanıyor.
AYGÜN: ''TÜRK GÜMRÜKLERİ KEVGİRE DÖNDÜ''
ATO Başkanı Sinan Aygün, AB'nin Meksika ile imzaladığı STA'yı örnek vererek, Meksika'nın Türkiye'ye sıfır gümrükle mal sattığı halde Türkiye'nin Meksika'ya yüzde 22 ile 30 oranında değişen vergi oranlarına tabii olduğunu hatırlattı.
Meksika ile 2002 yılından bu yana STA yapılmaya çalışıldığını da kaydeden Aygün, ''AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı her STA, Türkiye gümrüklerini kevgire döndürüyor. Türkiye o ülkeye ihracat yapmaya kalkışınca da karşısına duvar çıkıyor. Neden? çünkü Gümrük Birliği üyesi'' dedi.
AB'nin Türkiye'nin yanı sıra haritada bile yeri bilinmeyen San Marino ve Adorra ile Gümrük Birliği anlaşması imzaladığını ifade eden Aygün, Türkiye'nin, 31 bin nüfuslu San Marino ve 83 bin nüfuslu Andorra ile aynı kefeye konmaması gerektiğini kaydetti.
Gümrük Birliği'nin 15. yılında malların serbest dolaştığını ancak malları satacak vatandaşların dolaşamadığını kaydeden Aygün, açıklamasında şunları kaydetti:
''Türk vatandaşları vize sorununu aşıp AB'ye mal satmaya gidemezken, AB, STA'larla Türkiye'yi üçüncü ülkelerin hazır pazarı haline getiriyor.
AB ile ilişkilerin yıllar itibariyle gelişimi gösteriyor ki, Gümrük Birliği, AB üyeliğinin adımı değil, sadece ve sadece bir ticari ortaklık, hatta zarar eden bir ortaklıktır. Bu nedenle, Gümrük Birliği'ne Türkiye'nin çıkarları açısından bakmak, sorgulamak ve gereğini yapmak gerekmektedir.''