Başmüzakereci Egemen Bağış, AB'ye aday ülke Türkiye ile Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) üye ülkeleri arasında siyasi diyalog ve işbirliği mekanizmasının tesis edilmesinin MERCOSUR'a avantaj sağlayacağını söyledi.
Bağış, Brezilya'nın Foz Do Iguacu kentinde Bourbon Otel'de düzenlenen MERCOSUR 40. Bakanlar Toplantısı'nda bir konuşma yaptı. Türkiye ve MERCOSUR üye ve ortak üye ülkeleri arasında Siyasi Diyalog ve İşbirliği Mekanizması Kurulması Hakkında Muhtıra'nın imzalanmasından duyduğu mutluluğu dile getiren Bağış, tüm MERCOSUR üye ve ortak üye ülkelerine teşekkür etti.
Ev sahibi ve dönem başkanı Brezilya'ya, gösterdikleri konukseverlik için teşekkür eden Bağış, Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva'nın dünya barışı için gösterdiği sıradışı katkılar dolayısıyla takdirlerini ifade ederek, Lula ve tüm MERCOSUR liderlerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirmekten onur duyduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin MERCOSUR ile siyasi diyalog ve işbirliği mekanizması tesis etme arzusunun ilk olarak 2009 Haziran ayında Paraguay'da düzenlenen MERCOSUR Siyasi Komite toplantısında, ardından da 2009 Aralık ayında Uruguay'da ele alındığını anlatan Bağış, sadece bir sene gibi kısa bir süre içinde bu amacı gerçekleştirmek üzere toplanıldığına dikkati çekti.
Bağış, imzalanan Muhtıra'nın, Türkiye ile MERCOSUR arasındaki işbirliğinin daha da teşvik edilmesinde ve dostane ilişkilerin daha yüksek ve ayrıcalıklı bir seviyeye çıkarılmasında etkili olacağına inandığını dile getirdi.
-TÜRKİYE RUSYA'DAN SONRA İKİNCİ ÜLKE-
Türkiye'nin, Rusya Federasyonu'ndan sonra MERCOSUR ile böyle bir mekanizma oluşturan ikinci ülke olduğuna dikkati çeken Bağış, ''Bugün başlattığımız diyalog, ilgili bölgelerimizdeki gelişmeler konusunda düzenli istişarelerin yapılması açısından önemli bir zemin oluşturmaktadır. Bunun, uluslararası barış ve güvenliğin teşvikine çok değerli katkıları olacağına inanıyorum'' diye konuştu.
Bağış, Türkiye'nin, tarihi rolü ve coğrafi konumuna uygun olarak hareket ederken, yeni yüzyılın gerçeklerinin daha iyi anlaşıldığı bir temelde dış politika vizyonunu oluşturma yetisine haiz olduğuna işaret etti. Egemen Bağış, bu anlamda, Türkiye'nin Batı'ya yönelimi ve stratejik ittifakının, Irak, İran, Afganistan, Orta Doğu ve Kafkasya dahil olmak üzere, geniş çevresine yönelik ilgisiyle uyumlu olmayı sürdürdüğünü kaydetti.
Bağış ''Bunu size, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden sorumlu Bakanı ve Başmüzakerecisi olarak söylüyorum. AB'y aday ülke, Avrupa'nın 6'ncı ve dünyanın 16'ıncı büyük ekonomisi olan Türkiye ile bir Siyasi Diyalog ve İşbirliği Mekanizması'nın tesis edilmesinin MERCOSUR'a da avantaj sağlayacağını vurgulamak isterim'' ifadelerini kullandı.
Çok boyutlu dış politikasının bir gereği olarak, Türkiye'nin, Latin Amerika ve Karayiplerle ilişkilerinin derinleştirilmesi ve geliştirilmesine özel önem atfettiğini belirten Bağış, bu çerçevede, 1990'lı yıllarının sonunda geliştirilen Türkiye'nin bölgeye açılım stratejisi ve ardından uygulamaya koydukları ''Eylem Planı''nın, Türkiye'nin kıtadaki görünürlüğünün arttırılmasının yanısıra, ikili ve uluslararası forumlarda işbirliği ağının geliştirilmesini hedeflediğini söyledi.
2006 yılında ''Türkiye'de Amerika Yılı''nın kutlandığını anımsatan Bağış, Türkiye'nin bölgedeki diplomatik temsil düzeyini, mevcut 6 misyona ilaveten Bogota ve Lima'da açtıkları iki yeni Büyükelçilik ve Sao Paulo'da açtıkları bir Başkonsolosluk ile yükselttiklerini kaydetti.
Diplomatik misyonların sayısını arttırmayı düşündüklerini ifade eden Bağış, ''Arttırılmış temsiliyetimiz sayesinde, geniş bölgenizle ilişkilerimizi ve işbirliğimizi yoğunlaştırabileceğimize inanıyoruz'' dedi.
Türk Hava Yollarının geçen seneden itibaren İstanbul ve Sao Paulo arasında başlattığı doğrudan uçak seferlerinin, bu bağlamda öncü bir rol oynadığını dile getiren Bağış, bu uçuşların, turizm gibi alanlarda daha fazla karşılıklı etkileşim sağlayarak, insanlar arasındaki temasların düzeyinin arttırılmasına vesile olduğunu belirtti.
-TİCARET MÜTEVAZI DÜZEYDE-
Tüm bölgeyle olan ticaret dengesini yansıtan mevcut verilerin, özellikle gerçek potansiyelle kıyaslandığında, mütevazı düzeyde seyrettiğini vurgulayan Bağış, 2008 yılında 5.5 milyar dolar civarında olan ticaret dengesinin, büyük ölçüde küresel kriz nedeniyle 2009 yılında 3.7 milyar dolara düştüğünü belirterek bölgeyle ekonomik ve ticari bağlantılarının genişletilmesi için çaba sarfettiklerini söyledi.
Türkiye'nin, bölgedeki ülkelerle ikili düzeyde bağlantılarını daha da sıkılaştırıp, ilişkilerini çeşitlendirirken, aynı zamanda bölgesel örgütlerle de işbirliğini güçlendirmeyi amaçladıklarını belirten Bağış, Amerika Devletleri Örgütü (ADÖ) ve Karayip Devletleri Birliği'nde (KDB) gözlemci üye olan Türkiye'nin CARICOM ile de kurumsal bağlar tesis etmeyi öngördüğünü, bu anlayışla, Türkiye'nin aynı zamanda, bölgesindeki önde gelen ekonomik ve siyasi örgüt olan MERCOSUR ile işbirliğini güçlendirmeyi amaçladığını dile getirdi.
Bağış şöyle konuştu:
''Bu çerçevede, ticaret rakamlarımızın önemli derecede arttırılmasına katkısı olacağına inandığımız, MERCOSUR ile bir Serbest Ticaret Anlaşması'nın (STA) akdedilmesini teminen yürütülecek müzakereleri kısa sürede tamamlamayı arzu ediyoruz. İki tur istikşafi mahiyette görüşmeler yaptık ve 2011 yılında da MERCOSUR ile STA müzakerelerini en kısa sürede tamamlamak istiyoruz.
Türkiye'nin, siyasi istişarelere yönelik bu Muhtıra sayesinde MERCOSUR ile tesis edeceği kurumsal bağların STA vasıtasıyla da umarız en kısa sürede tamamlanmasıyla, dünyada siyasi ve ekonomik önemi giderek artan bu bölgeyle ilişkileri daha da sağlam temele oturacaktır.''
Türkiye ve MERCOSUR arasında Siyasi Diyalog ve İşbirliği Mekanizması kurulması için verilen desteğe teşekkür eden ve bu mekanizmanın işbirliği açısından yeni bir dönemin başlangıcını temsil ettiğine inandığını kaydeden Bağış, ilk Siyasi Diyalog ve İşbirliği toplantısına 2011 yılında Türkiye olarak evsahipliği yapmak istediklerini dile getirdi.
