İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Teröristler sınırlarımızın ötesinde militan, para, destek bulabiliyorsa bizim de onları engellememiz için komşulardan ve diğer ülkelerden destek bulabilmemiz gerekiyor'' dedi.
Bakan Atalay, ''Avrupa Konseyi Terörizmin Önlenmesi: Önleme Yolları, Hukuki Araçlar ve Uygulamaları Konferansı'' kapsamında Conrad Otel'de düzenlenen toplantıda, uzun süredir terörizmle mücadele etmiş bir ülkenin bakanı olarak ve terörizme karşı etkin sonuçlar alınabilmesi için uluslararası iş birliğinin elzem olduğu bilinciyle bu konferansa atfettiği önemi vurgulamak istediğini belirtti.
Türkiye'nin terörizmle mücadelede daima aradığı şeyin uluslararası destek ve uluslararası iş birliği olduğunu ifade eden Atalay, bu açıdan bu toplantının Türkiye için çok önemli olduğunu kaydetti.
Atalay, Avrupa Konseyi'nin terörle mücadele ederken insan haklarına da saygı gösterilmesi konusunda ortaya koyduğu titizlik ve genel olarak terörle mücadelede uluslararası iş birliğinin geliştirilmesine yönelik oluşturduğu ortak hukuk alanı ile son derece önemli bir rol üstlendiğini belirterek, Avrupa Konseyi'nin bugüne kadarki duruşunun bu yönde olduğunu, Türkiye'nin bu duruşu çok önemli gördüğünü söyledi.
Türkiye'nin yaklaşık 40 yıldır terörizmle mücadele eden bir ülke olduğunu, bu nedenle terörizmin ne olduğunu, nasıl tehlikeli bir bela olduğunu çok iyi bildiklerini kaydeden Bakan Atalay, bu konferansta Türkiye'nin terörle mücadelede edindiği dersleri ve tecrübeleri samimiyetle Avrupalı dostlarıyla paylaşacağını, bugün ve yarın Avrupa ile Türkiye'den önemli uzmanların terörizmle mücadele konusunda sunum yapacaklarını bildirdi.
Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Terörle mücadelenin sadece güvenlik önlemlerinden müteşekkil olmayacağını esasen Türkiye'nin edindiği en büyük derslerden biri olarak ifade etmek isterim. Öncelikle Türkiye'nin yaşamakta olduğu bu sorunun sadece güvenlik meselesi olmadığını, sorunun tarihi, ekonomik, sosyal ve kültürel birçok boyutu olduğunu zaten kendi politikalarımızla, çalışmalarımızla ortaya koyduk. Bu tespitten hareketle terörle mücadelede de Türkiye olarak hükümetimiz döneminde paradigma değişikliğine gittik. Yani esasen son 8 yıl ama özellikle son 2 yıl koordinatörlüğünü yürüttüğüm demokratik açılım çalışması içinde o paradigma değişimi keskin çizgilerle ifade edilmiştir. Sorunun çözümünün de onun doğduğu siyasal, sosyal ve kültürel alanda yattığını gördük ve ifade ettik. Halka hesap vermek durumunda olan sorumlu bir iktidar olarak sorunu bütün boyutlarıyla kavrayan ve çözmeye çalışan bir politika içindeyiz. Bu amaçla biliyorsunuz yeni bir süreç başlattık. Bu yeni süreçte terörle mücadelede siyasi, ekonomik ve sosyal politikaların birbirini desteklediği bütüncül bir strateji izliyoruz. Terörle mücadelede vizyonumuz, özellikle vurgulamak isterim, insan odaklı, güvenliğin özgürlükler ve demokrasi ekseninde sağlanmasıdır. Avrupa Konseyi ile özellikle irtibatlı olarak bu boyutun çok ön planda olduğunu ifade etmek isterim. Bu bağlamda demokrasi ve insan haklarına çok önem veriyoruz. Vatandaşlarımızı kazanmak, devlete güvenlerini artırmak ve terörün yıllardır istismar ettiği zemini ortadan kaldırmak için çaba sarf ediyoruz.''
Geçmişte birtakım yanlış uygulamalar olduğunu, bunların sonucunda vatandaşların kırgınlık yaşadığını, devlete güvenlerinin zayıfladığını belirten Bakan Atalay, bunları tamir etmek için uğraştıklarını belirtti.
Atalay, ''Adil, güçlü, müşfik devlet olgusunu daha ön plana çıkarma çabası içindeyiz ve insan odaklı politika uygulamaya çalışıyoruz. Bize göre sorunların çözümünde daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve çoğulculuk en etkili yöntemdir. Özellikle de vatandaşlarımızın gündelik yaşamları ve sivil toplumun önündeki engellerin kaldırılması, bölücü terör örgütüne siyasal ve toplumsal zeminleri ortadan kaldıracak en önemli adımlardır diye düşünüyoruz'' dedi.
-TERÖRLE MÜCADELENİN OLMAZSA OLMAZ KOŞULU-
Dünyanın da bildiği gibi terörün bütün insanlığın ortak düşmanı olduğunu, terörün dini, ırkı, rengi ve mezhebi olmadığını ifade eden Atalay, bugün terörün sadece belli bir coğrafyayı ya da toplumu tehdit eden bir tehlike olmaktan çıkarak tüm insanlığı ve tüm ülkeleri tehdit eder hale geldiğini, beklenmedik zamanlarda beklenmedik yerleri vurabildiğini, böylece halka korku salarak toplumların ve insanları psikolojisini bozduğunu kaydetti.
Bakan Atalay, ''Terörün ve şiddetin küreselleştiği günümüzde terör artık bir ülkenin kendi başına üstesinden gelebileceği sorun olmaktan çıkmıştır. Bu nedenle terörle mücadelenin olmazsa olmaz koşulu uluslararası iş birliğidir. Bu toplantıyı o açıdan çok önemli ve değerli görüyoruz'' diye konuştu.
Türkiye'nin tecrübesinin uluslararası iş birliği olmadan terörizmle etkin mücadele edilemeyeceğini ortaya koyduğuna işaret eden Atalay, şöyle devam etti:
''Teröristler sınırlarımızın ötesinde militan, para, destek bulabiliyorsa bizim de onları engellememiz için komşulardan ve diğer ülkelerden destek bulabilmemiz gerekiyor. Özellikle Avrupa ülkeleri ile bizim uzun süredir bu konuda iletişimimiz var. Bazı ülkelerde özellikle terörün finansmanıyla ilgili sivil toplum örgütü aracılığıyla çalışmalar olduğu hep tespit edilmiştir. Bu konuda tabii Avrupa ülkelerinden daha yakın iş birliği ve destek talep ettik. Uluslararası toplumun terörü kim tarafından ve kime karşı işlendiğine bakmaksızın ortak tehdit olarak olarak ilan etmesi ve bu tehditle savaşta iş birliğini geliştirmeye gayret etmesi çok önemlidir. Bu çerçevede tabii BM'nin çabalarını önemli görüyoruz, orayı önemli bir platform olarak görüyoruz ve o konuda bize düşen neyse yapmaya çalışıyoruz.''
Avrupa Konseyi'nin terörizmle mücadelede ayrı bir yeri bulunduğunu, kuruluşundan bu yana çalışmalarında insanlığın ortak değerlerini temel aldığını ifade eden Atalay, Avrupa Konseyi'nin devletlerin uymaları gereken ilke ve standartları belirlemekle kalmayıp bunları etkin şekilde denetlediğini kaydetti.
Atalay, ''İnsan haklarına odaklanan böyle önemli bir örgütün terörizmle mücadelemize sağladığı ve sağlayacağı katkıyı ülke olarak çok önemsiyoruz. Avrupa Konseyi'nin duruşu, terörle mücadele ve insan haklarının birbiriyle çatışan değil birbirini destekleyen hedefler olduğunu göstermektedir'' dedi.
Uluslararası toplumun terörizmle mücadelede giderek daha da belirginleşen ortak iradesinin birçok alanda somut sonuçlar doğurduğuna işaret eden Beşir Atalay, bunun da Türkiye'nin bölücü terör örgütüyle mücadelesine olumlu yansımaları olduğunu belirtti.
Bakan Atalay, ''Son dönemde memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Avrupa ülkelerinin bölücü terör örgütlerine yönelik operasyonlarını bu bakımdan önemsiyor ve devamının gelmesini diliyoruz. Fransa'da, İtalya'da, Belçika'da, az da olsa Almanya'da son dönemde bu konuda ileri operasyonlar olmuştur. Onları da yakından takip ediyoruz'' diye konuştu.