Çetin Altan'ın Hükümete önerdiği 2 film   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 12-16-2010 (08:40)   Son Mesaj: 12-16-2010 (08:40)    Cevap: 0    Gösterim: 650  

    12-16-2010

    Çetin Altan'ın Hükümete önerdiği 2 film

    Çetin Altan'ın Hükümete önerdiği 2 film


    Usta gazeteci Çetin Altan, 18 yaşındakilerin rahatça 5 silaha sahip olmasının yasalaşması halinde, Başbakan Erdoğan dahil, siyasi liderler, STK üyeleri ve akademisyenlerin fırsat bulurlarsa şu 2 filmi izlemelerini tavsiye etti.

    Çetin Altan'ın köşe yazısı

    Gençlerin silahlanmasını kolaylaştırıcı girişimler

    TV kanallarının nerdeyse hemen hepsi, aynı anda geçiyorlar reklam yayınlarına.
    Ajans haberlerinden hemen önce, teleferikte dolaşan dört köşe birkaç küçük vagon ve "Burjuva enternasyonalizmi"nin evrensel bir uyarısı:
    -Kendinizi dört köşe arasına sıkıştırmayın!
    * * *
    Ajans haberleri ise malum; liderlerin birbirleriyle bütçe tartışmalarında yumurta tokuşturması:
    -Ben iyiyim, sen kötü...
    -Hayır, sen kötüsün ben iyi...
    * * *
    Kimsenin ilgilendiği yok Cumhurbaşkanlığı bütçesinin yeterli mi, yetersiz mi olduğuyla ve kimse de merak etmiyor muhalif bir parti iktidara geldiğinde, bu bütçeyi nasıl yapacağıyla...
    * * *
    Oldum bittim bütçe tartışmaları; bütçe gelirlerinin bakanlıklar arasında nasıl paylaşıldığının "rakamsal" bir izdüşümünü, kamuoyu bilincinde kristalleştirmeden geçip gitmede...
    * * *
    Hele hele AB üyesi ülkelerde, "kişi başına düşen ulusal gelir birimi" ile Türkiye"dekini karşılaştırıp kıyaslayan ve bunun nedenlerini sorgulayan bir parlamentere hiç rastlanmıyor.
    * * *
    İşte AB üyesi ülkelerden bazılarında, "kişi başına düşen ulusal gelir birimleri":
    1- Lüksemburg, 76 bin 224 dolar.
    2- İzlanda, 56 bin 364 dolar
    3- İsviçre, 49 bin 533 dolar
    4- Danimarka 48 bin 530 dolar
    5- İsveç, 39 bin 562 dolar
    6- Hollanda, 38 bin 323 dolar
    7- İngiltere 36 bin 875 dolar
    8- Fransa, 33 bin 387 dolar
    9- Almanya 33 bin 356 dolar
    10- Yunanistan 20 bin 545 dolar
    * * *
    Türkiye ise ülke düzeyinde uçurumlaşmış bir dengesizlikle, 11 bin dolarları yeni geçiyor; 15 bin dolara eriştiğimiz de iddialar arasında.
    * * *
    ABD"de ise yılda adam başına düşen 10 bin dolar, yoksulluk sınırı.
    * * *
    "Türk"e Türk propagandası" sadece hamasete dayanıyor ve kıyaslamalı şeffaf ekonomik rakamlara dayanmıyorsa; orada çalkantılı yıllar yaşanacağının da çanları başlar çalmaya, sesleri duyulmasa da...
    * * *
    Bu arada bir "rakam" daha verelim; Türkiye silah alımlarında, dünyada 16. sırada...
    Bütçe gelirleri silah alımlarına aktığında; iç göçler de sürekli artıyor ve yoksul yörelerin insanları, daha rahat geçinebilecekleri yerlere doğru akıyor.
    İstanbul"un nüfusu 15 milyona çıkıyor ve trafik de, kolay kolay düzelemeyecek bir deli pöstekisine dönüşüyor.
    * * *
    Sonra da,"burjuva enternasyonalizmi"nin reklamları geçiyor ekranlardan:
    -Kendinizi dört köşe arasına sıkıştırmayın!
    * * *
    İsmet Paşa:
    -İlerde başıma gelecek belaları, daha önceden düşünerek üzülmeye kalkmam, derdi; nasıl olsa bela geldiğinde yeterince üzüleceğim.
    * * *
    Bendeniz gençken, İsmet Paşa"nın bu sözlerini "kişisel bir tavır" olarak değerlendirirdim...
    * * *
    Jeton bir hayli geç düştü.
    İsmet Paşa politik bir taktiği belirtiyordu. Örneğin:
    -Şayet bir İstanbul depremi olacaksa; peşin peşin neden halkı tedirgin edip, üzülmesine neden olmalı; deprem gerçekleştiğinde, nasıl olsa üzülecek, demeye getiriyordu.
    * * *
    Bütçe tartışmalarında, "rakamlara" değinmeyen polemikler süre dursun ve siyasal kutuplaşmalar da sürdürsün keskinleşmesini...
    18 yaş gençlerinin, 5 silaha birden rahatça sahip olmasını kolaylaştıran bir tasarı da, geçiverdi Meclis alt komisyonundan...
    * * *
    Türkiye"de bir öfke salgını yaygın mı, değil mi?
    Trafikteki çatışmalardan, mahalle çatışmalarına; aile içindeki şiddet eylemlerinden, "kilise"yi de içine almaya başlayan töre cinayetlerine; gençlerin gösteri yürüyüşlerinde kurulan barikatlar ve sıkılan biber gazlarından, gecekondusu yıkılanların öfkeli ayaklanmalarına ve 30 yıldır süren şiddet eylemlerinden, askeri operasyonlara kadar; Türkiye, kreşendo çeken bir öfke şimşeklenmesi içinde mi, değil mi?
    * * *
    Şimdi 18 yaş gençlerinin, rahatça 5 silaha sahip olması da; yasalaşır ve gerçekleşirse...
    * * *
    Başbakan Tayyip Bey de dahil; bütün siyasal liderler, sivil toplum kuruluşlarının üyeleri ve akademisyenler, fırsat bulurlarsa şu 2 filmi bir daha izlesinler:
    1-Michael Moore"un, belgesel ağırlıklı "Benim Cici Silahım" filmini...
    2-Nicholas Cage"in, "Savaş Tanrısı" filmini...
    * * *
    Bendenizin haddi değil kimseye akıl satmak ama; 20-25 yıl süreceğe benzeyen bir çalkantı döneminde; genç kuşakların da, şimdiden öngöremedikleri sıkıntılar çekme olasılığına gönül razı gelmiyor.
    * * *
    "Burjuva enternasyonalizmi"nin, tekrarlanıp duran reklamında ne deniyor:
    -Kendinizi dört köşe arasına sıkıştırmayın!
    * * *
    İnsan doğrusu kuşkuya düşüyor:
    -Acaba sıkıştırıyor muyuz, diye...

    Milliyet




    Çetin Altan'ın Hükümete önerdiği 2 film Yorumları