Rusya Başbakan Yardımcısı Igor Seçin, Akkuyu Nükleer Santrali'nde üretilecek elektriğin satış tarifesinin yeteri kadar yüksek olacağı konusunda Türk tarafı ile anlaşmaya vardıklarını belirterek, ''Yani yeteri kadar yüksek ama bizim Rus tarafının istediği kadar yüksek değil'' dedi.
Seçin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, mayıs ayında Rusya Devlet Başkanı Medvedev'in Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaret sırasında Başbakan Erdoğan ile görüşmelerde varılan mutabakat gereği, önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedefleri bulunduğunu hatırlatarak, bugünkü görüşmelerinin esas konusunun Türk-Rus enerji işbirliğinde stratejik anlama sahip olan Akkuyu Nükleer Santrali olduğunu bildirdi.
Bu projenin süresinin yaklaşık 60 yıl ve maliyet tutarının 20 milyar dolar civarında olduğuna değinen Seçin, projeyle ilgili konuların en başında gelen unsurun güvenlik olduğunun altını çizdi.
Akkuyu Nükleer Santrali'nin dünya standartlarında en yüksek taleplere cevap verecek nitelikte bir proje olduğunu dile getiren Seçin, aynı nükleer üniteleri Rusya'da da yaptıklarını ve bunu Çin'deki nükleer santralde de kullanacaklarını söyledi.
Projenin, nükleerin güvenliği açısından patlamaya karşı da korunaklı olduğunu ifade eden Seçin, ''Örneğin 400 ton ağırlığındaki bir uçağın düşmesi halinde de reaktör güvenliğini koruyacaktır'' dedi.
Taner Yıldız ile temaslarında, nükleer dışında enerji, ticari ve ekonomik alandaki işbirliklerine de değinen Seçin, gündemlerinde Samsun-Ceyhan projesinin de bulunduğunu, gaz teslimatı ile ilgili konuları görüşeceklerini, Türkiye ve Rusya tarafından üretilip ihracat ve ithalata tabi tutulan malzemelere ve ekipmanlara destek olmak açısından lojistik merkezlerin kurulmasına dair konuları da ele alacaklarını, Soçi'deki olimpiyat oyunlarına ilişkin şu anda yapılmakta olan çalışmalara Türk şirketlerinin katılımı dahil olmak üzere birçok konuyu görüşeceklerini bildirdi.
''ÇOK SERT VE CİDDİ MÜZAKERELER YAPILDI''
Rusya Başbakanı Putin'in nükleer santralle ilgili ''iyi teklif sundukları ve diğer ülkelerin işinin zor olduğu'' yönündeki ifadelerinin hatırlatılması üzerine Seçin, şöyle konuştu:
''Türkiye ve Rusya arasında müzakereler sırasındaki süreç ve bizim verdiğimiz tekliflerin parametrelerine her iki ülke tarafından da çok derin ve anlamlı bakış açısıyla yaklaşıldı. Burada Türk tarafını kutlamak istiyorum. Çünkü müzakerelerin en başından beri Türk tarafı, kendi ciddi taleplerini bize açıkladı.
Her iki taraf da kendi istediklerini ortaya koyabilmek için çok sert ve ciddi görüşmeler, müzakereler yaptı. Bu müzakereler süreci, çok şeffaf ve rekabete açık bir şekilde yürütüldü.
Sonuç itibariyle tabii ki mevcut piyasaların dikte ettiği şekilde her iki taraf olarak ortak bir noktayı bulabildik ve özellikle stratejik anlamda çok önemli ve hassas olan nükleer konusunda mutabakat sağlayabildik.
Biz ilk önce şunu dikkate almanızı isteriz ki, finansmanla ilgili bütün garantiyi ve finansmanı Rusya tarafı olarak biz sağlıyoruz. Bu da yaklaşık 10 milyar dolar civarında. Herhangi bir tarafın özellikle proje başlangıcında bu miktarı kabul edebileceğini zannetmiyorum.
Biz ayrıca Türk tarafı ile nükleer santralde üretilen elektriğin satış tarifesinin yeteri kadar yüksek olacağı konusunda da anlaşmaya vardık. Yani yeteri kadar yüksek ama bizim Rus tarafının istediği kadar yüksek değil tabii ki... Bu tarife de benzer santrallerde üretilen tarifelerle kıyaslanabilecek seviyede bir tarifedir.''
''EN İYİ TEKLİFİ VEREN BİZİM TARAFIMIZDI''
Igor Seçin, nükleer santralin inşaat maliyetinin oldukça yüksek olduğuna işaret ederek, bu durumda yatırımın geri dönüş süresinin uzadığını kaydetti.
Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili kurulacak proje şirketinin aynı zamanda santralin güvenliğinden, personelin eğitilmesinden, santralin etkin kullanımından sorumlu olacağını belirten Seçin, bu sorumluluğu şirketin 60 yıl boyunca üstleneceğini bildirdi.
Rusya tarafının santral ihalesindeki zaferinin çok şeffaf bir süreç sonrasında ortaya çıktığını dile getiren Seçin, ''Bizim verdiğimiz teklifler de rekabet edebilecek tekliflerdi. Diğer ülkelerden ve şirketlerden en iyi teklifi veren bizim tarafımızdı. Bu süreçte bence Türk tarafı da büyük yarar sağladı. Süreç sonunda Türk tarafı, nükleer kültür ve nükleer santral konusunda know-how edindiler'' şeklinde konuştu.
''BANKA SEKTÖRÜNDE İŞBİRLİĞİNE DAVET EDİYORUZ''
Rusya'nın Türkiye'de stratejik olarak banka alımlarını destekleyip desteklemediği sorusu üzerine ise Seçin, şöyle konuştu:
''Bütün Türk yatırımcılarını banka sektöründe işbirliğine davet ediyoruz. Bu işbirliğinin önemli bir yönüdür. Banka sektörü, sanayinin bütün alanlarında projelerin gerçekleştirilmesinde finansman sağlayan ve projelerin gerçekleştirilmesinde rol oynayan bir sektördür. Başbakan Erdoğan, iki ülke arasındaki ticari alışverişlerde milli dövizin kullanılması konusunda teklifte bulunmuştu. Ortak bankaların kurulması ve bankalara her iki taraftan katılım... Bu tarz işbirliği, bizim bütün çalışmalarımızı daha da kolaylaştıracaktır.
Vneshtorgbank, kendi hisselerini dünya piyasalarına sunacaktır. Söz konusu bankanın kıdemli başkan yardımcısı da burada bulunuyor. Eğer Türkiye tarafı, Türk yatırımcıları bu konuyla ilgilenirse, söz konusu bankanın hisse alımıyla ilgilenirse her zaman memnuniyetimizi dile getireceğiz.''