Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, nükleer enerji santrallerinin Türkiye'de inşa edilmesine dönük olarak, belki de şu ana kadar en somut adımlardan bir tanesini attıklarını bildirdi.
Akkuyu Nükleer Enerji Santrali Projesine ilişkin Çırağan Sarayı'nda düzenlenen seminer programına katılarak bir konuşma yapan Bakan Yıldız, uzun zamandan beri hazırlığını yaptıkları, önemli ve değerli bir süreçten geçtiklerini söyledi.
''Nükleer güç santrallerinin Türkiye'de inşa edilmesine dönük olarak, belki de şu ana kadar en somut adımlardan bir tanesini atıyoruz'' diyen Yıldız, değişik ve farklı seviyelerde yapılan görüşmeler sonucunda, mutabık kalınan anlaşma metinlerinin TBMM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanları seviyesinde de onaylandığını belirtti.
Yıldız, teknik bir sürecin başladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Bu bir kararlılığın neticesidir. Hükümet başkanlarının, başbakanlarının bu konuda koyduğu iradenin bir neticesidir. Bizler bu verilen hedefleri en iyi şekilde yapmak zorundayız.
Değerli arkadaşım, meslektaşım Seçin, Rusya Federasyonu'nda tamamlanması gereken bütün işleri mükemmel bir şekilde tamamladılar. Ben kendisine ve şahsındaki bütün heyete teşekkür ediyorum. Onlar da bu kararlılığı sonuna kadar sürdürdüler.''
''NÜKLEER ENERJİ SANTRALLERİ, AYRILMAZ VE VAZGEÇİLMEZ BİR UNSUR''
Bakan Yıldız, nükleer enerji santrallerinin, gelişmekte olan ülkeler ve gelişmiş olan ülkeler için ayrılmaz ve vazgeçilmez bir unsur olduğunu vurgulayarak, ''Bu konuda nükleer güç santrallerinin yapımıyla alakalı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde özellikle son 40 yıla baktığımızda 4 büyük deneme gerçekleştirildi.
Ama şu veya bu gerekçeyle muvaffak olunamadı. Bu muvafakati biz inşallah sayın Başbakanımız önderliğinde tamamlamış olacağız'' dedi.
Bundan sonraki dönemde teknik bir sürecin başladığına işaret eden Yıldız, tanıtım ile beraber, Türkiye'de proje firmasının kurulması ile birlikte, gerek lisanslamalar gerek bütün bürokratik işlemlerle ilgili konularda, Rusya Federasyonu'nun ilgili gösterdiği şirketlerin önünü açıp, Türkiye'nin yalnızca enerji sektörüyle alakalı konularda değil, beraber geliştirecekleri bir nükleer kültürle beraber, Türkiye için yeni bir sanayi çağını da açmış olacaklarını kaydetti.
Yerli ve yabancı ortaklar ile beraber gerçekleştirilecek çok fazla iş olduğunu belirten Yıldız, şöyle devam etti:
''Uluslararası Enerji Ajansı'nın, gerekse Dünya Enerji Konseyi'nin, bütün otoritelerin bu konudaki izahlarında önemli bir faktör daha var. O faktör, çevre kirliliğinin, ozon tabakasının delinmesinin, karbondioksit emisyonlarının tartışıldığı ve hızlıca tedbir alınması gereken bir ortamda olduğumuzu söylüyor.
Bugün nükleer güç santralleri özellikle, kömür santrallerinden, hatta doğalgaz santrallerinden daha az yaydığı emisyonlarla beraber bu konuda tartışılmaz bur unsur heline gelecektir.
Tabii ki her enerji üretim kaynağının diğerine göre zaman zaman dezavantajlı durumları olabilir. Ama biz bunlara takılmayacağız. Çünkü temel bir gösterge var. Altını çizmemiz gereken önemli bir unsur var.
O da şunu söylüyor; 'Türkiye, gelişen, değişen ve büyüyen haliyle, rakamlarıyla elindeki yerli, elindeki yenilenebilir bütün kaynakları kullanmış olması ile beraber, bu büyüme tamamen bu enerji kaynaklarından karşılanamıyor'.
Dolayısıyla bizim nükleer güç santralleriyle de alakalı konularda mutlaka bir atılım yapmamız lazım, mutlaka büyüyen Türkiye'nin gelişmesini sağlamamız lazım.
Sayın Seçin ile beraber Rusya Federasyonu'nu ve Türkiye'nin arasındaki karma ekonomik komisyon eş başkanları olarak ortaya konmuş olan en büyük projelerden biridir nükleer güç santralleri.''
Bakan Taner Yıldız, sadece bu proje ile yetinmeyeceklerini kaydederek, ''Beraber geliştireceğimiz Samsun-Ceyhan ham petrol boru hatlarından tutun, doğal gazdaki ticaret hacmine varıncaya kadar, sanayi ve ticari olarak birçok stratejik işbirliklerimiz olacak'' dedi.
''PROJE HER İKİ ÜLKENİN İLİŞKİLERİNE ARTI KATKILAR SAĞLAYACAK''
Yıldız, Rusya Federasyonu'nun zaman zaman tartışılan teknolojisinin aslında uluslararası arenada çok rahat rekabet edebilir ortamlarda, şimdiye kadar kurduğu ve bundan sonra kuracakları nükleer güç santralleriyle beraber önemli bir seviyeyi yakalamış olacağını dile getirdi.
''Tabii ki araştırma geliştirme faaliyetleri durağan değildir. Her zaman hareketlidir ve bunlar her geçen gün ve her geçen yıl ile beraber kendisini yenilemesini bilecektir'' şeklinde konuşan Yıldız, Akkuyu'da kurulacak nükleer enerji santralinin, masa üzerindeki ilk temelinin atılacağı bu toplantıdan sonraki gelişmelerin, her iki ülkenin ilişkilerine artı katkılar koyacağına inandığını kaydetti.
Bakan Taner Yıldız, Türkiye'nin büyümesine katkı koyacak bir yapıyı sağlamış olacaklarını vurgulayarak, ''Buradaki bu seremoninin iki ülke arasındaki ilişkilerde bir katalizör görevi göreceğine, büyük projeleri geliştirmek için önemli fırsatlar doğuracağına olan inancımla bütün emeği geçenleri tebrik ediyorum'' dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ''Rusya Federasyonu ve Türkiye'nin geliştirdiği ve geliştireceği enerji projelerinin devam edeceğini söylemeliyim. Rusya Federasyonu ile stratejik işbirliğimizin artan dozlarda devam edeceği kanaatindeyim'' dedi.
Taner Yıldız, Rusya Başbakan Yardımcısı İgor Seçin ile İstanbul'da düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yıldız, nükleer santral konusunda Sinop'la ilgili gelişmelere değinirken, ''Şu anda Japonya ile yürütüyoruz. Türkiye'de 2 tane önemli teknik toplantı yaptık. 3. toplantıyı zannediyorum Japonya'da yapacağız. Ümit ediyorum ve inanıyorum ki belli bir sonuç alırız ve bir mesafe katederiz'' diye konuştu.
Bir gazetecinin ''Rusya ve Türkiye'nin enerji işbirliğinde önümüzdeki 5-10 yıl içindeki perspektifini nasıl görüyorsunuz? Siyasi açıdan iki ülkenin birbirine yakınlaşması konusunda Batı ülkelerinin, özellikle ABD'nin endişelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' soruları üzerine Yıldız, şunları kaydetti:
''Rusya Federasyonu ve Türkiye'nin geliştirdiği ve geliştireceği enerji projelerinin devam edeceğini söylemeliyim. Bunu en fazla destekleyen temel unsur Türkiye'deki siyasi istikrarın sürdürülebilir ve kalıcı hale gelmiş olmasıdır.
Bize soruyorlar 'niye 15 yıl önce böyle değildi de şimdi ilişkileriniz çok gelişti?' Büyüyen, gelişen ve değişen bir Türkiye var artık. Ekonomik derinlik oldukça ve sağlandıkça diğer bütün sektörlere bu sirayet edecektir, enerji sektöründe olduğu gibi...
Türkiye özellikle bütün ülkelerle, çok farklı ülkelerle dahi proje üretebilecek bir kapasiteye ulaşmıştır. Kaldı ki Rusya Federasyonu ile stratejik işbirliğimizin artan dozlarda devam edeceği kanaatindeyim.
Bu konudaki devlet başkanlarımızın, hükümet başkanları, sayın başbakanların ve değerli arkadaşım Seçin'in önemli katkıları vardır bütün ekibimizle beraber...
Türkiye'nin, coğrafyasından kaynaklanan bir duruşu vardır. Batı'nın en doğusundaki, Doğu'nun da en batısındaki ülkedir. Herhangi bir eksen kayma endişesi yoktur. Bir projeyi tercih etmenin diğer projeden vazgeçmek anlamına gelmediğini birkaç kez söylemiştim.
Türkiye bugün Akdeniz'de Rusya Federasyonu ile nükleer santrali gerçekleştirmektedir, Karadeniz'de, eğer mutabık kalırsak, Japonya ile diğer nükleer santralini yapacaktır, Karadeniz'de ABD'li firmalarla beraber petrol aramaktadır.
Her bir ülke ile farklı projeler geliştirebilecek kadar zengin ve geniş bir şanlı derinliğe sahip olmuştur. Türkiye kabına sığmamaktadır ve bu projelerini daha da ilerletip geliştirecektir.''
Yıldız, nükleer teknoloji konusunda Türkiye'nin kullanan, ancak sahip olmadığını belirten bir gazetecinin, ''Türkiye buna sahip olmayı düşünmüyor mu?'' şeklindeki sorusunu yanıtlarken de, ''Yüzülecek herhangi bir havuz veya deniz olmadan yüzme dersleri almanın bir noktaya kadar anlamı var.
Biz bundan sonra yüzmeye de başlayacağız. O yüzden nükleer kökenine sahip olmayla beraber hem inşası hem de işletmesiyle alakalı tabii ki refakat olacak. Sayın Seçin de bahsettiler, proje firması kurulmuş ve tescil edilmiştir'' şeklinde konuştu.