Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 Aralık'ta rektörlerle yaptığı toplantıyı protesto etmek için İstanbul'a giderken Kurtköy mevkisinde durdurulan bir grup öğrenci, kendilerine müdahale eden polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Öğrenciler, Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmek üzere hazırladıkları suç duyurusu dilekçelerini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına vermeden önce adliyenin önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı yapan Umut Tektürk, protesto için İstanbul'a gittikleri sırada polis tarafından ciddi şiddet gördüklerini ifade ederek, ''Bu şiddetin adına işkence diyoruz. Gözaltına alındık, dayak yedik, gözaltında da dayak yemeye ve işkence görmeye devam ettik. Bize yapılan haksızlıkların hesabını hukuki anlamda da sorabilmek için topluca suç duyurusunda bulunuyoruz'' diye konuştu.
Tektürk, bazı basın-yayın kuruluşlarında kendileri hakkında asılsız iddialara yer verildiğini belirterek, bu kuruluşlarla ilgili hukuki girişimde bulunacaklarını söyledi.
Yaklaşık 20 öğrenci, açıklamanın ardından suç duyurusu dilekçelerini savcılığa verdi.
Dilekçelerde, Kurtköy mevkisinde öğrencilere müdahale eden polislerin ''işkence'', ''birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit'', ''kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'', ''alenen hakaret'', ''zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması'' ve ''görevi kötüye kullanma'' suçlarını işledikleri ileri sürüldü.
-BAĞIŞ'A YUMURTA ATTIĞI İLERİ SÜRÜLEN ÖĞRENCİDEN DESTEK-
Bu arada, öğrencilerin basın açıklamasına Devlet Bakanı Egemen Bağış'a Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde katıldığı konferansın ardından yumurta attığı iddiasıyla hakkında dava açılan öğrenci Nihal Çarıkçı (21) da destek verdi.
Çarıkçı'nın avukatı Ender Büyükçulha, adliyenin önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, ''davanın özünde siyasilere yönelik eleştiri hakkıyla ilgili olduğunu'' kaydetti.
''Davanın demokrasinin temelini oluşturan hak ve özgürlükleri konu edindiğini'' söyleyen Büyükçulha, ''Bu davanın Türkiye'deki demokrasi standartlarını göstermesi açısından çok ciddi bir utanç kaynağı olduğunu düşünüyoruz'' dedi.
Devlet Bakanı Bağış'ın davada öğrenciden şikayetçi olduğunu ifade eden Büyükçulha, ''Sayın bakanın böyle antidemokratik bir zihniyetle Türkiye'yi AB'ye nasıl taşıyacağını merak ediyorum'' diye konuştu.
Yurttaşların siyasetçileri beğenmek, alkışlamak zorunda olmadığını belirten Büyükçulha, müvekkilinin ''yumurta atmadığını ancak bakanı protesto eden ve yumurta atan grup içinde yer alarak sözlü protestoda bulunduğunu, elinde yumurta olsaydı kendisinin de atacağını çünkü bunun anayasal bir hak olduğunu açık yüreklilikle söylediğini'' kaydetti.
''Olayda nasıl bir şiddet değerlendirmesi yapıldığını anlayamadıklarını'' söyleyen Büyükçulha, ''Yumurtanın müvekkilimin elinden çıktığına dair görüntü kaydı yok ama atsaydı ne olurdu, taş atmamış, silah sıkmamış, sopa vurmamıştır'' dedi.