Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Roman vatandaşların uğradığı ayrımcılığa duyarsız kalmadıklarını belirterek, 'Sezen Aksu bizim için neyse Kibariye de öyledir.' dedi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Roman vatandaşların uğradığı ayrımcılığa, onların karşı karşıya kaldığı sorunlara duyarsız kalmadıklarını belirterek, ''Birtakım ülkelerde, farklı birtakım yaklaşımlar olsa bile biz onların sorunlarını çözmek, tüm toplumumuz tarafından onların sorunlarının daha iyi duyulmasını sağlamak, milli birlik ve beraberlik projemizi güçlendirmek için onlarla da kucaklaşmamız gerektiğine inandık'' dedi.
Avrupa Komisyonu tarafından Avrupa Birliği Genel Sekreterliği iş birliğiyle düzenlenen ''Türkiye'deki Roman Vatandaşlar'' konulu, Teknik Destek ve Bilgi Değişim Ofisi (TAIEX) Semineri, Point Otel'de başladı. Seminer öncesinde Roman vatandaşlardan oluşan müzik grubu, Ludwig van Beethoven'in ''9. Senfoni'' adlı eserini Roman ezgileriyle çaldı.
Devlet Bakanı Bağış, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, hükümet olarak tüm vatandaşlarla diyalog kurmaya ve onların sorunlarını algılamaya çalıştıklarını söyledi.
Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını, bütün sorunların net şekilde tartışılabildiğini, demokratik diyalog mekanizmalarıyla sorunları teker teker çözme iradesi gösterdiklerini ifade eden Bağış, ''Yıllarca bu ülkede sorunları buz dağlarının arkasına saklayarak, onlardan kurtulacaklarını zannettiler. Ama o sorunlar daha karmaşık hale geldi. Biz yeni bir süreçte, bütün vatandaşlarımızın bütün sorunlarını empati kurarak, onlarla çözüm yolları araştırarak çözme konusunda ortaya bir irade koyuyoruz'' diye konuştu.
Roman vatandaşların sorunlarını gündeme getirmek ve çözmek için Devlet Bakanı Faruk Çelik'in büyük bir çaba ortaya koyduğunu, Cumhuriyet tarihinde eşi görülmeyen bir başarıya imza attığını belirten Bağış, bu kapsamda 20 bin roman vatandaşın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldiğini söyledi.
Egemen Bağış, Avrupa'da insanlığa Fransız kalan birtakım çevrelerin Roman vatandaşları sınır dışı etme gayreti içine girdiği bir dönemde, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'nın 20 bin Roman vatandaşıyla kucaklaştığını anlattı.
Seminere Edirne'den katılan müzisyenlerin aynı zamanda AB marşı olan Beethoven'in ''9. Senfonisi''ni seslendirdiklerini anlatan Bağış, ''AB marşını Roman havasında dinlemenin apayrı bir tadı vardı'' dedi.
-''ROMAN VATANDAŞLARIN UĞRADIĞI AYRIMCILIĞA DUYARSIZ KALMADIK''-
''Roman vatandaşlarımızın uğradığı ayrımcılığa, onların karşı karşıya kaldığı sorunlara duyarsız kalmadık. Birtakım ülkelerde, farklı birtakım yaklaşımlar olsa bile, biz onların sorunlarını çözmek, tüm toplumumuz tarafından onların sorunlarının daha iyi duyulmasını sağlamak, milli birlik ve beraberlik projemizi güçlendirmek için onlarla da kucaklaşmamız gerektiğine inandık'' diyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Roman vatandaşlarımızın maruz kaldığı sosyal dışlanmayla mücadele çok önemli bir hedeftir. Bu çerçevede, eğitim, istihdam, sağlık hizmetlerine erişim, konut standartlarının iyileştirilmesi yönünde atılması gereken ilave adımları bu toplantıda tartışacağız. 'Sana, ekmek dilenmek için değil, sana bana saygı duymanı hatırlatmak için geldim' diyen, zor koşullarda zor mahallelerde yaşayan, ama o mahallelerde cennette yaşıyormuş gibi mutluluğundan hiçbir zaman ödün vermeyen, topluma her zaman moral veren Roman kardeşlerimizin bu ülkenin neşesine, enerjisine çok büyük katkıları vardır. Artık onlara ön yargılarla yaklaşılmasına hep beraber mani olmamız gerekir.''
Roman vatandaşların, uzun yıllar çok zor koşullarda yaşadıklarını, kendi sorunlarını dile getirecek platformlar dahi bulamadıklarını ifade eden Bağış, ''Ama onlara yönelik toplum genelinde zaman içinde ön yargılar oluştu. Farklı isimlerle onlara yaklaşıldı, ama bütün bunların yavaş yavaş ortadan kalktığı bir dönemi yaşıyoruz. Artık Türkiye Cumhuriyeti, Roman vatandaşlarımız için farklı yerlerde farklı konut projeleri yapıyorsa, demek ki Roman vatandaşlarını önemsiyor'' dedi.
''Roman vatandaşlarımızın da AB sürecine çok büyük katkıları olacağına inanıyoruz. 'İlle de Roman olsun' derler ya, biz ille de AB olsun diye bastırıyoruz'' diye konuşan Bakan Bağış, şunları kaydetti:
''Türkiye'ye karşı da aynı Roman kardeşlerimin yaşadığı ön yargılar Avrupa'nın farklı ülkelerinde çıkıyor. Bizim kültürümüzü, inançlarımızı, değerlerimizi kabullenmek istemeyen birtakım Avrupalılar var, ama onların Türkiye'ye de ihtiyacı var. Aynı insanlığın Roman kardeşlerime ihtiyacı olduğu gibi AB'nin de Türkiye'ye ihtiyacı var. Onun için biz azimle bu süreçte ilerlemeye devam edeceğiz. Nasıl Türkiye'de Roman kardeşlerimizin sorunlarını çözmek için bir irade ortaya koyduysak, Avrupa'da da Türkiye'ye yönelik ön yargıları kırmak için aynı şekilde iradeyi ortaya koyacağız.''
Romanların, Türkiye'de de sorunlarının olduğunu, ancak diğer ülkelerle kıyaslandığı zaman daha özgür yaşadıklarını ifade eden Bağış, Romanların Fatih Sultan Mehmet'in fermanıyla İstanbul'da güvence altına alındıklarını belirtti.
Egemen Bağış, ''Sezen Aksu nasıl bir şarkı söylediğinde hepimizin içini titretiyorsa, Kibariye de bizim aynı şekilde kültürümüzün çok önemli bir değeridir. Fazıl Say, bu ülkenin kültürüne nasıl önemli katkılar sağlıyorsa, Hüsnü Şenlendirici de bu ülke kültürüne önemli katkılar sağlamış bir vatandaşımızdır'' dedi.
