Memleketi Manisa'da MAGİAD'ın düzenlediği törene katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, üç özgürlüğün çok önemli olduğunu belirtirken bu özgürlükleri şöyle sıraladı:
Manisa Genç İşadamları Derneği'nin (MAGİAD) Büyük Saruhan Otel'deki ''Katılım Töreni ve İş Dünyası ile Buluşma'' toplantısına katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, MAGİAD yeni yönetim kurulunu tebrik ederek başladığı konuşmasında, ticaret hayatına uzak bir insan olduğunu ancak ticaretle uğraşanlara gıpta ettiğini ve çalışan, üreten insanlara yardımcı olmaya çalıştığını belirtti.
Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın özgürlüklere ilişkin bir görüşünü çok önemsediğini ve siyasi hayatında takip ettiğini ifade eden Bülent Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu özgürlüklerden biri din ve vicdan özgürlüğü, insan inanır ve inancının gereğini yerine getirmeli, inanmıyorsa kimse ona zulmetmemeli. Gerçek laiklik de budur zaten.
İkincisi fikir ve düşüncede özgür olacak. İnsanlar fikirlerini yazacak, söyleyecek, gerekirse karikatürünü çizecek. Üç yasağımız var, cebir ve şiddet olmayacak, suça teşvik etmeyecek, hakaret etmeyecek. Onun dışında her şeyi söyleyebilir, yazabilir, konuşabilir. Fikir özgürlüğü denen şey Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararında çok veciz anlatılıyor. Bir başkasının alkışladığı şey ifade özgürlüğü değildir. İfade özgürlüğü senin suratını buruşturan, nefretini kazanan ama dinlemek zorunda olduğun şeydir. 'Sus, söyletmem, vurun' demek orta çağlarda kaldı. Dönemimizde ben konuşacağım sen dinleyeceksin, sen konuşacaksın, ben dinleyeceğim.
Üçüncüsü teşebbüs özgürlüğü. Türkiye geçmişte devletçi ekonomi, daha sonra karma ekonomi, daha sonra farklı nüanslarıyla devam etti. Teşebbüs özgürlüğünün olmazsa olmaz şartları var. Devlet bir iki stratejik konu dışında bütün ekonomik faaliyetleri insanın önüne sermek zorunda. Bir zamanlar Sümerbank'ın ayakkabı fabrikası devletindi. Artık kaput bezi üreten bir devletçi sektör Türkiye'de yok. Üçüncü özgürlük konusu genç iş adamlarının da konusudur. Mevzuat neyi emrediyorsa onu yapacağız, çok iyi işler yapmaya hazır olacağız.''
-UGANDA ZİYARETİ-
Konuşmasında Uganda'ya yaptığı ziyarete de değinen Arınç, Türkiye'nin altı ay önce büyükelçi gönderdiği bu ülkeye 10 yıl önce giden Türkler bulunduğunu anlattı. Bülent Arınç, ''10 yıl önce giden Türkler orada Işık Akademisi açmışlar, 400 yatılı öğrencileri var. Anaokulundan liseye kadar eğitim yapılıyor. Büyükelçi indiğinde onu öğrenciler karşılıyor. Dişlerinden başka her şeyi simsiyah insanlar, Türkiye'yi o insanlar sayesinde tanımışlar'' dedi.
Bülent Arınç, Türk iş adamlarının Uganda'da iş bağlantısı yaptığını, iş adamlarının da yurt dışında araştırma yapması gerektiğini, iş yapmasa bile görmek amacıyla yurt dışına gitmesi gerektiğini söyledi.
Arınç, ''Önce işimizi yapacağız, işimizde başarılı olacağız. Başarının temel şartı, herkesin bir işi olacak, herkes o işte başarılı olacak, marka olacak. Nasıl şehirlerin markası varsa işimizin de markası olacak. Paranızı kaybedebilirsiniz ama itibarınızı kaybetmeyeceksiniz'' diye konuştu.