Mardin'de konuşan Başbakan Erdoğan, ''Silah satarak köşeyi dönen kan tacirlerinin, terörün bitmemesi için her türlü oyuna, tahrike başvuracaklarını biliyoruz'' dedi.
Erdoğan, Mardin Artuklu Üniversitesi'nde düzenlenen ''Nesiller Buluşuyor'' toplantısında yaptığı konuşmada, Mardin'de bugün 65 ayrı okulun açılışını gerçekleştirdiklerini anımsatarak, üniversitenin de, tüm bu okulların da etkisinin hemen yarın görülemeyeceğini söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Ama Mardin 5 yıl, 10 yıl sonra, o okullarda okuyan çocukların hakim olduğu bir şehir olacak. İnanıyorum ki, o Mardin, bugünkü Mardin'den çok daha farklı olacak.
Diğer bir husus, huzur ve istikrar değerli kardeşlerim. Kurşunların konuştuğu yerde, hepiniz biliyorsunuz ki, fikirler susar. Şiddetin egemen olduğu yerde, diyalog, hoşgörü, aklı selim barınamaz. Barut konuşursa mürekkep kenara çekilir ve kurur. Kurşunların vızıldadığı, barutun her yanı kapladığı, insanların dünyaya namluların ardından ve ucundan baktığı bir zeminde, bir atmosferde, sanat kendisine zemin bulamaz, edebiyat neşvünema bulamaz, estetik ayakta kalamaz.
Zeynel Abidin bey, Mehmet Öztekin üstadımız da çok iyi bilir; huzurun, istikrarın, güven ortamının olmadığı bir yerde, yatırım olmaz, üretim olmaz, ticaret olmaz, iş de, ekmek de olmaz. Biz, siyaset sahnesine çıktığımız andan itibaren bu gerçeğin farkındayız.''
Kurşunların, sadece gençleri öldürmediğini, geleceği de katlettiğini çok iyi bildiklerini belirten Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Kanın, gözyaşının, sadece toprağa değil, bu ülkedeki 73 milyonun yüreğine, birliğine, kardeşliğine aktığını biz çok iyi biliyor ve görüyoruz. Bu bir kısır döngüydü, özellikle söylüyorum değerli arkadaşlarım, bir fasit daireydi. Okul yapmadılar, böylece gençler istismar edildi. Bakın ben size bir basit rakam vereceğim. 8 sene önce bu ülkede üniversiteye girmek isteyenlerin yüzde 36'sı alınıyordu. Fakat şu anda yüzde 55'i alınıyor. Gençler istismar edilince okul yapılamaz hale geldi. Yatırım yapmadılar, yol, hastane, konut inşa etmediler. Bunları yapmayınca huzur iyice bozuldu, istikrar bozuldu, terör zemin buldu ve artık o yatırımları da gerçekleştirmek imkansız hale geldi.
Bir üniversite öğrencisi göreve geldiğimizde 45 lira burs veya kredi alıyordu. Ama şimdi 2010 itibarıyla 200 lira alıyor. İnşallah 2011'de takriben yüzde 20 gibi bir artış yapacağız ve 240 lira gibi bir burs alacak. Eğer kredi yurtlar kurumunda kalıyorsa 120 lira beslenme yardımı alıyordu, o da yine aynı şekilde artacak. Master öğrencileri, lisans üstü 400 lira alıyordu, o da aynı şekilde artış kaydedecek. Doktora öğrencisi 600 lira alıyordu, o da aynı şekilde artış kaydedecek. Bunlar bu dönemde bizim yaptığımız ödemeler. Yani 45 liradan buraya geldik. 65 bin yatak kapasitesi ilave ettik, şu 8 yıl içinde. Koğuş sistemi kalınan yurtlarda, ranza sistemi içerisinde yatan gençlerimiz şimdi karyola sistemiyle yatıyor. Her odada 3 kişi yatıyor. Eğer lisans üstü eğitim yapıyorsa bir yataklı odada kalıyor, bunlar hep bu dönemde yapıldı.
İnkar politikaları hassasiyetlerin sömürülmesini beraberinde getirdi; bir kez hassasiyetler sömürülünce inkar politikalarından geriye dönülmedi. Bu kısır döngü içinde, kaybeden her zaman benim buradaki vatandaşlarım oldu, gençler oldu, anneler, babalar oldu. Kazanan ise istismarcılar oldu, huzurun, kardeşliğin hasımları oldu, silah tüccarları oldu.''
-''HERKES YÜREĞİNİ ORTAYA KOYACAK''-
''İşte biz, bugün, son derece samimi bir şekilde bu kısır döngüyü, bu fasit daireyi kırmaya çalışıyoruz ve inanın kırıyoruz, kıracağız da'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Şu anda sadece Mardin'in değil, bütün bölgenin çehresi değişiyor, bütün Türkiye birlik ve kardeşlik içinde geleceğe yürüyor. Şimdi artık, Mardin'de olduğu gibi, kurşunlar susuyor, düşünceler konuşuyor; barut susuyor, artık mürekkep kokusu atmosfere hakim oluyor. Bu kısır döngü bir kez kırıldı mı, inanıyorum ki geriye dönüş olmayacaktır. Bu güzel gelişmeler katlanarak artacak ve arzu ettiğimiz huzur ortamı, kardeşlik ortamı, daha güçlü şekilde ülkemize hakim olacaktır.
Açık açık ifade ediyorum, samimiyetle söylüyorum; bu mesele, tek başına hükümetin gayretleriyle mutlak bir çözüme ulaşamaz. Herkes destek verecek, herkes üzerine düşeni yapacak, herkes yüreğini ortaya koyacak. Sivil toplum örgütleri, yerel medya, sanatçılar, yazarlar, sporcular, üniversiteler, iş adamları bunun için gayret gösterecek, bunun için mücadele verecek. Özellikle anneler, yeter artık diyecek ve onlar da bu konudaki hassasiyetlerini ortaya koyacak. Göreceksiniz, o zaman süreç çok daha hızlı ilerleyecektir.
Zor bir süreç olduğunu biliyoruz. Terörün, gençlerin kanından, istismardan beslenen çevrelerin, huzuru, barışı, kardeşliği istemediklerini ve engel çıkardıklarını biliyoruz. Silah satarak köşeyi dönen kan tacirlerinin, terörün bitmemesi için her türlü oyuna, tahrike başvuracaklarını biliyoruz. Ama milletin azmi, kararlılığı, tüm bu engelleri aşacak güçtedir.''
Tüm bu okullarla, üniversitelerle, yapılan yollar, hastaneler ve diğer tüm yatırımlarla Mardin'in de, diğer bölge illerinin de artık çok farklı bir sürece girdiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Huzur, istikrar, kardeşlik hiç yıpranmayacak şekilde yeniden inşa ediliyor, daha güçlü şekilde bina ediliyor. Buna destek veren, gönlünü bu mücadele için ortaya koyan herkese ben teşekkür ediyorum'' diye konuştu.