CHP Sözcüsü ve Genel Sekreteri Süheyl Batum, Siyasal Bilgiler Fakültesindeki kendisine ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'ya yönelik protestoyu, ''suç gören anlayışı benimsemediğini'' belirtti.
BATUM: YUMURTALI EYLEM ŞİDDET EYLEMİ DEĞİLDİR, ANCAK MARUZ KALAN İNSANI ÜZER
CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, ''Yumurtalı eylemin şiddet eylemi olmadığını ancak maruz kalan insanı üzeceğini'' söyledi.
Batum, Kırklareli'nde CHP İl Başkanlığında partililerle bir araya geldi. Ülkede, hiçbir hükümet döneminde görülmemiş ölçüde, ''korku ve baskı yayarak seslerin kısılmaya başlandığını'' savunan Batum, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de hepimizin yaşadığı olaylar oldu. Dünyanın her yerinde büyük hayretle karşılanan belgeler açıklanıyor. Türkiye'de hükümetimiz bunların üzerini bağırarak, çağırarak ve belirli yöntemlerle her zaman olduğu gibi 8 senedir yaptığı gibi örtmeye çalışıyor. Fakat Türkiye'de bütün kesimleri hükümetimiz korkutabilir.
Bu ülkede Başbakan açıkça 'bana bakın, bitaraf olan bertaraf olur' demiş ise gazetecilere, medya patronlarına, 'bana bakın benim gibi düşünmeyen gazeteciler, benim için yazmayan gazetecileri, gazetelerinizden atmazsanız bir daha yanıma gelip ağlamayın' demiş ise sesini çıkartacak tek mekanizma genç kesim kalmıştır.''
Batum, Türkiye'de gençlerin ''sadece pankart açtıkları için dayak yediklerini'' belirterek, ''Boğaziçi Üniversitesi'nde polislerden dayak yiyen çocukların haberini hiç bir basın organının yazmaya cesaret edemediğini'' savundu.
Öğrenci protestolarından söz ederken ''Yumurtalı eylem şiddet eylemi değildir, ancak maruz kalan insanı üzer. Hepimizi üzer. Yumurtayla veya boyayla bir şeyle eylem yapılırsa üzülürüz'' diyen Batum, iktidar partisi mensupları bunlara maruz kalıyorsa, ''Yanlış bir şey mi yaptık acaba? Neden bunlar sesini çıkartamayıp da yumurta atıyorlar'' diye düşünmeleri gerektiğini söyledi.
Hiç kimsenin olup bitenleri gözardı etmeye çalışmaması gerektiğini işaret eden Batum, şunları kaydetti:
''Orada dayak yiyen çocuklar, ağzı burnu kırılan, resimlerde gördüğünüz çocuklar... Ne oldu, ne soruşturması açıldı? Bizi hiç kandırmaya çalışmasınlar, o yüzden Burhan Kuzu'nun böyle bir şey söylediğine hiç inanmıyorum. Bir iktidar şiddet yoluna saptığı zaman, bazı şeylerin üstünü örtmeye çalıştığı zaman, mutlaka bunun karşılığında olayları tırmandırmak zorundadır. Kendilerini protesto etmeye çalışanlara 'bunlar Ergenekoncu' diyorlar. Bunlar yıldırma politikası, korkutma, sindirme politikalarıdır. Trakya insanına seçimlerde diyecekler 'bunlar bize oy vermiyor bunlar Egenekoncu'...
Başbakan şiir falan okumasın. Silivri'de yatanların ben Ergenekon'dan yattığını bilirken Başbakan, 'benim 1 milyar dolarım olduğunu söyleyen adam 3.5 yıldır içeride' diyor. Meğer onlar Başbakan'ın parasının olduğunu söylediği için içeride yatıyorlarmış. Korkunun ecele faydası yok, şiir okumanın da Başbakan'a hiç bir faydası olmayacak.''
Batum, konuşmasının ardından basına kapalı olarak partililerle toplantı yaptı. Toplantıya Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Özpolat da katıldı.
Batum ve Özpolat daha sonra partililerle görüşmek üzere Edirne'ye hareket etti.
YAZILI AÇIKLAMA DA YAPTI
Batum, yaptığı yazılı açıklamada, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde yumurta atan ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ile kendisini protesto eden öğrenciler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma açıldığını ve polisin görüntüleri, çekilen fotoğrafları inceleyerek ''öğrenci peşine düştüğünü'' belirtti.
Kendisine ve Burhan Kuzu'ya yönelik protestoyu suç gören anlayışı benimsemediğini belirten Batum, ''Ben bu öğrencilerden davacı, şikayetçi değilim. Çünkü, onlar beni protesto ederek demokratik haklarını kullandılar'' görüşünü ifade ettiği açıklamasında, şunları kaydetti:
''Benim de adımı kullanarak öğrenciler hakkında soruşturma yapılmasını doğru bulmuyorum, kınıyorum. Başbakan'ın ve bazı AKP yöneticilerinin öğrencilere uygulanan şiddeti mübah görmeleri ve hesap sorulmasını istemelerinden sonra başlatılan soruşturma hukuki çizginin dışına çıkarılmamalıdır.
Eğer öğrenci protestolarıyla ilgili soruşturma başlatılacaksa, öncelikle öğrenciler için değil, bir kızımızı döverek bebeğini düşürten, karakola sağlam aldığı gencimizin ağzını burnunu kıran, her fırsatta hak arayanları yerlerde sürükleyen, gazı, copu, dayağı keyfi kullanan güvenlik görevlileri için soruşturma açılmalı ve haklarında işlem yapılmalıdır. CHP Genel Sekreteri, demokratik haklarını kullanan öğrencilerden şikayetçi, davacı değildir. Adım kullanılarak öğrencileri sindirme, korkutma, etkisizleştirme ve tepkilerini ortaya koyamaz hale getirme oyunlarına CHP olarak karşı çıktık ve çıkmaya da devam edeceğiz.''