Bağış: AB bir an önce tutumunu netleştirmeli   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 12-11-2010 (17:37)   Son Mesaj: 12-11-2010 (17:37)    Cevap: 0    Gösterim: 449  

    12-11-2010

    Bağış: AB bir an önce tutumunu netleştirmeli

    Bağış: AB bir an önce tutumunu netleştirmeli


    Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birilği'nin, Türkiye'nin, sonunda ne olacağını bilmediği bir mecrada yürüyemeyeceğini artık görmesi ve ona göre de bir an evvel tutumunu netleştirmesi gerektiğini söyledi.

    ''BAŞBAKAN'IMIZ, AB SÜRECİNİ, CUMHURİYETİN İLANINDAN SONRAKİ EN ÖNEMLİ ÇAĞDAŞLAŞMA PROJESİ OLARAK GÖRÜYOR''
    Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, AB sürecini Cumhuriyetin ilanından sonraki en önemli çağdaşlaşma projesi olarak gördüğünü belirterek, '' Gerçekten de bu çağdaşlaşma projesi, bugün Türkiye'de, demokrasiyi, şeffaflığı, iş birliğini, karşılıklı anlayışı savunan herkesin sahiplenmesi gereken bir süreç'' dedi.

    Egemen Bağış, Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinin kuruluşunun 10. yıldönümü dolayısıyla Cevahir Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''4. Sivil Toplumla Diyalog Toplantısı''nın açılışında yaptığı konuşmada, İstanbul'un 3 ayrı imparatorluğa başkentlik yaptığını, bu yıl ise Avrupa Başkenti olduğunu söyledi.

    Bağış, 2012'de spor konusunda başkentlik yapacak İstanbul'un çok önemli bir dünya şehri olduğunu belirtti.

    Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile ''Belediyeler AB'ye Hazırlanıyor Projesi''ne ilişkin protokol imzaladıklarını ifade eden Bağış, ''Bu protokol sonrası, Türkiye'nin 81 ilinde farklı belediyelerle, AB sürecinde nasıl daha iyi gidebiliriz, AB fonlarını nasıl daha iyi değerlendirebiliriz, AB heyecanını, standartlarını, gelişmiş demokrasiyi, şeffaflığı nasıl Türkiye'nin her yerine yayabiliriz için çalışmalar yapacağız'' dedi.

    İlk aşamada, Türkiye'nin 8 bölgesinde 8 ayrı toplantı yapacaklarını, bütün belediyeleri bilgilendirecek yeni yayınlar hazırlayacaklarını aktaran Bağış, belediyeler için hedefler koyacaklarını, kardeş belediyeler bulacaklarını, Türkiye'nin daha iyiyi yakalama sevdasında belediyelerin ihtiyaç duyduğu katkıyı hep beraber gerçekleştireceklerini belirtti.

    -''DEĞİŞİM CESARET VE ÖZVERİ İSTER''-

    Türkiye'nin AB sürecinin en büyük mimarlarından birinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu dile getiren Bağış, şunları söyledi:

    ''Başbakan'ımız AB sürecini Cumhuriyetin ilanından sonraki en önemli çağdaşlaşma projesi olarak görüyor. Gerçekten de bu çağdaşlaşma projesi, bugün Türkiye'de, demokrasiyi savunan, şeffaflığı savunan, işbirliğini savunan, karşılıklı anlayışı savunan herkesin sahiplenmesi gereken bir süreç. AB üyeliğine inanmak, Türkiye'nin değişimine, dönüşümüne inanmaktır. Her bir bireyin özgürlüğüne, yaşam alanına saygı göstermeyi savunmaktır. Değişim elbette cesaret ve özveri ister. Bu değişime engel olacak statükocuların karşısındaki en önemli güçlerden biri de bu değişimi savunmayı göze alan bilgili, bilinçli birey, hak ve özgürlüklerinden yana sesini özgürce yükselten sivil toplum kuruluşlarıdır. AB üyeliğini savunmak, ülkemizin cesaretini ortaya koymak demektir. Sizler bu cesareti ortaya koyduğunuz için gerçekten çok saygın insanlarsınız.''

    Bakan Bağış, AB sürecini toplumsal kazanım, anlayış üzerinden yürüttüklerini belirterek, ''Bu süreçten ya hepimiz karlı çıkacağız ya da hiçbirimiz. AB sürecinin içinde olmak hiçbirimiz için lüks değil, ayrıcalık vesilesi de değil. Aksine bu, Türkiye'nin topyekün bir şekilde mücadele göstermesi gereken tarihi bir projedir. AB'ye üyelik yolunda sivil toplum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin ve gençlerin desteğine ihtiyacımız var. Sizler AB'nin temel değerlerini, toplumun bütün sektörlerine ulaştırmada kilit bir rol üstlenmektesiniz. Bu katılım sürecinin Türk halkı nezdinde de büyük önem taşımaktadır. Sizin birikimlerinizden yararlanmak için elbette ki sorunları da çözmeliyiz. Son toplantıdan sonra sivil toplum kuruluşlarının bazı sorunlarını çözdük bazılarını da çözemedik. Çözme konusunda da kararlıyız. Bu sorunları çözebilmenin tek yolu yapıcı diyaloğu korumaktır. O yüzden biraraya geliyoruz'' diye konuştu.

    Bağış, son ilerleme raporunda da sivil toplumla olan ilişkilere yapılan olumlu vurguların olduğunu belirterek, ''Bugünkü toplantımızda ise sadece bize ışık tutmanızı değil, aynı zamanda şu anda kendi içinde çok sıkıntılı bir süreçten geçen AB'nin düşünenlerine de ışık tutmanızı bekliyoruz'' dedi.

    Bağış, vatandaşların, üniversitelerin, kurumların, sivil toplum kuruluşlarının Türkiye'nin önünden gitmesi gerektiğini ve Türkiye'den önce AB üyesi olmaları gerektiğini vurgulayarak, ''Yıllardır, sizin Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki muadilleriniz ile kurduğunuz köprüler, Avrupa kamuoylarının ülkemize bakışını da olumlu yönde şekillendirdi. Onlarla birlikte yaptığınız etkinliklerle, AB'nin zihnini ve gönlünü kazanma çabalarımıza destek oldunuz '' diye konuştu.

    -''ZOR KULLANMA, SALDIRI YÖNTEMLERİ ÇIKMAZ SOKAKTIR''-

    Avrupa'daki Türkiye algısı ile Türkiye'deki AB algısı birbirine ne kadar çok yakınlaşırsa, Türkiye'nin AB üyeliğinin de o kadar kolaylaşacağını dile getiren Bağış, şunları kaydetti.:

    ''Bunun için de sivil toplum kuruluşlarımızdan, gençlik örgütlerimizden ve yerel yönetimlerden çok şey bekliyoruz. Gençlerimizi süreçte etkin olarak görmek istiyoruz. Anayasal temel hak ve özgürlükleri savunuyoruz, şiddeti ve yasa dışı yöntemleri kınıyoruz. Özgürlüğümüz, başkalarının özgürlüğünün başladığı yerde biter. Özgürlük ve hak maskesi altındaki zorbalığa hoşgörü gösteremeyiz. Zorbalığın da cezai ve adli sonuçları vardır. Bu, Avrupa Birliğinde de böyledir. Türkiye'de AB uyum süreci yaşanırken, anayasal hak ve özgürlükler genişlerken, ekonomi büyürken, yerli ve yabancı yatırım artarken, gençliğin küçük bir kesiminin zor kullanma, saldırı yöntemleri, çıkmaz sokaktır. Gelin sorunları konuşarak, diyalogla çözelim. Demokraside, 'en fazla bağırıp çağıranın hak alması' diye bir olgu yoktur.''

    -''YOLA DEVAM, DURMAK YOK''-

    Rahmetli Turgut Özal'ın AB süreci için, ''Uzun ince bir yoldur. Bu yol meşakkatli bir yoldur. Bu yolda bizi caydırmak isteyecekler, hatta küçültücü şeyler yapacaklar. Ama yılmamalıyız'' dediğini anlatan Bakan Bağış, ''Elbette zaman zaman Avrupa çevrelerinden de motivasyon kırıcı yaklaşımlar olduğu bir gerçektir. Ama Avrupa'da da bu kesimlere bakıyoruz, en büyük arzuları Türkiye'nin bu süreçten geri çekilmesi ve kabuğuna kapanması. Biz tabii bunlara karşı gereken cevabı veriyor, tepkilerimizi her fırsatta ortaya koyuyoruz. Ancak, bu söylemlerin, Türkiye-AB ilişkilerinin gündemini işgal etmesine de izin veremeyiz. Yola devam durmak yok. Yeni AB stratejimiz kararlılıkla uygulanıyor'' şeklinde konuştu.

    ''AVRUPA BİRLİĞİ, BİR AN EVVEL TÜRKİYE'YE KARŞINET TUTUMUNU BELİRLEMELİ, TÜRKİYE'NİN SONUNDA NE OLACAĞINI BİLMEDİĞİ BİR MECRADA YÜRÜMEYECEĞİNİ GÖRMELİDİR''

    Egemen Bağış, Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinin kuruluşunun 10. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen ''4. Sivil Toplumla Diyalog Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, AB sürecinde artık çocuksu heyecanlarla değil, kararlı politikalar ve uygulamalarla ilerlediklerini, fasılları heyecanın değil, siyasetin açtığını belirtti.

    AB sürecine, açılan fasıl sayısı üzerinden bakılmaması gerektiğini kaydeden Bağış, ''Bu süreçte hangi kazanımları elde etmişiz, nereden nereye gelmişiz buna bakalım. Açılması önlenen fasıllar da malum siyasi nedenlerle engellenmektedir. Her siyasi engelin de bir siyasi çözümü vardır. Önyargının da engeli vardır, onun çözümünü de birlikte düşüneceğiz'' dedi.

    -''AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ TÜRKİYE'NİN HER KÖŞESİNE TAŞIYORUZ''-

    Müzakerelerin bütün Türkiye'yi ilgilendirdiği, 72,5 milyon vatandaşın bu sürecin bir aktörü olduğu bilinciyle çalıştıklarını ifade eden Bakan Bağış, şunları söyledi:

    ''Bu anlayışla, 'Avrupa Birliği yerelde başlar', sloganıyla yeni bir proje başlattık ve bu süreçteki her bir gelişmeyi yerel basınımızla da paylaşıyor, Avrupa Birliği'ni Türkiye'nin her köşesine taşıyoruz. Bu kapsamda yerel yönetimlerimize büyük bir ağırlık ve sorumluluk veriyoruz. Mezralarımızdan büyükşehirlerimize kadar uzanan zincirde her bir vatandaşımızın bu sürecin bir parçası, bir aktörü olmasını istiyoruz. Şu anda her ilimizde AB süreciyle ilgilenen vali yardımcılığı nezdinde bir temas noktamız var ve bu sayede bütün illerimizde AB sürecinin koordinasyon içerisinde yürütülmesini sağlıyoruz. Yerel basınla ve yerel yönetimlerimizle sürekli irtibat halinde kalarak AB sürecine ilişkin gelişmeleri bizzat milletimizle paylaşıyoruz.''

    Egemen Bağış, AB sürecinin en büyük olgusunun TBMM'de yapılan işbirliği olduğuna inandıklarını vurguladı.

    Geçen hafta iktidar ve muhalefet partisinin grup başkanvekillerinin birlikte bir açıklama yaptığını anımsatan Bakan Bağış, ''Önümüzdeki dönemde Türk Ticaret Kanunu gibi, Borçlar Kanunu gibi çok kapsamlı kanunların geçilmesi konusunda vardıkları uzlaşma bana sorarsanız, AB sürecinde 4-5 fasıl açmaktan çok daha önemlidir. Biz bu süreçte de Mecliste elbirliğiyle ve Türkiye'nin dörtbir yanında da bütün toplumun farklılıklarını birleştirerek, Türkiye'nin önünü açmaya, vatandaşlarımızın hakettiği daha yüksek yaşam standartlarına ulaşması için gerekeni yapacağız'' diye konuştu.

    Bağış, son bir yılda fasıllar ötesinde, zihinleri açtıklarını, bunun için toplumun bütün kesimiyle işbirlikleri yaptıklarını anlattı.

    İletişime de çok önem verdiklerini söyleyen Bakan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

    ''AB İletişim Stratejisi çerçevesinde, AB sürecimizde Anadolu heyecanını yeniden uyandırmak, alınan kararların ülkemizin dört köşesine yayılmasını sağlamak için uğraşıyoruz. AB üyesi ülkelerde Türkiye'nin doğru bir şekilde anlatılması ve algılanmasını sağlamak için, irili ufaklı pek çok etkinlik gerçekleştiriyoruz. Sizlerden de somut, gerçekleştirilebilir proje önerilerinizi bize bildirmenizi bekliyoruz. Kamuda Sivil Toplum ve İletişim Başkanlığı bulunan yegane kurum ABGS'dir. ABGS Sivil Toplum ve İletişim Başkanlığı sizle çalışmaya ve size hizmet etmeye hazırdır. Geçen sene, sadece Fransa'da 600'ün üzerinde etkinlik yaptık.''

    -''PES ETMEYECEĞİZ''-

    Bakan Bağış, Hükümet olarak, Türkiye'nin bütün sorunlarına gün ışığında çare bulmak kararlılığında olduklarını bildirdi.

    AB konusunda 50 yıllık bir süreçten bahsettiklerini ifade eden Egemen Bağış, şunları kaydetti:

    ''Rahmetli Adnan Menderes'in yaptığı başvurudan tam 45 yıl sonra, 17 Aralık 2004 tarihinde Türkiye AB'de müzakerelere başlamak için bir karar çıkartabildi. 45 yıl boyunca da bizi bezdirmek için, çok uğraşanlar oldu. Ama vazgeçmedik. Kararlılığımızla, azmimizle orada başarıyı yakaladık. Bugün de fasıllar konusunda karşımıza çıkan engellemelere aynı kararlılıkla yaklaşıyoruz. Biz pes etmeyeceğiz. Ettirmek için, istedikleri kadar uğraşsınlar, yeter ki halkımız arkamızda dursun. Türkiye dik duruşuyla, diklenmeden dik duruşuyla AB sürecinde mutlaka mutlu sona ulaşacaktır.''

    Bakan Bağış, Türkiye'nin canlı, hareketli, dinamik yapısının gerek yurt içinde, gerek Avrupa'da bazılarını ürküttüğünü belirterek, ''Ama biz, tam aksine, Türkiye'nin dinamizminin daha da hız kazanmasını istiyor, sizleri o dinamik yapının temsilcisi olarak görüyoruz'' dedi.

    -''TÜRKİYE'NİN EKSENİ VE YOLU AB'YE TAM ÜYELİKTİR''-

    Bu dinamizmi engelleyen sorunları, yarına bırakmadan çözmek ve geçmişin yığdığı sorunları ortadan kaldırmayı amaçladıklarını dile getiren Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, şunları kaydetti:

    ''Avrupa Birliği süreci kafaları kumdan çıkartmaktır, gözleri açmaktır, büyük düşünmektir,gerekeni ve zor olanı yapmaktır. Biz kolaycı anlayışın, ne bize ne gelecek kuşaklarımıza daha güzel bir yaşam sağlamayacağının bilincindeyiz. Türkiye'nin ekseni ve yolu AB'ye tam üyeliktir.21. yüzyılı bir Türkiye yüzyılı yapacaksak bunu AB'nin öncülünü yaptığı evrensel standartlarla gerçekleştireceğiz. AB sürecinin bizim için gerçek gündemi demokrasidir, adalettir, kalkınmadır, insan hakları ve özgürlüklerdir. AB reformları, Türk milletinin reformlarıdır ve vatandaşlarımız için yapılmaktadır. Üyelik kararını da verecek olan yine bizzat Türk milletidir. Bu süreç sizin katkılarınız olmadan tamamlanamaz. Daha iyisini nasıl yapabiliriz, onu konuşalım. Ortak projelere birlikte imza atalım.''

    -''İSTEDİĞİMİZ ADİL MÜZAKERE VE ADİL MUAMELEDİR''-

    Avrupa fotoğrafının tamamlanması için, Türkiye'nin bunun içinde yer alması gerektiğini vurgulayan Bakan Bağış, aksi halde AB fotoğrafının tam olmayacağını, AB'nin bir tabela birliğine dönüşeceğini belirtti.

    Bakan Bağış sözlerini şöyle tamamladı:

    ''Avrupa Birliği de bir an evvel Türkiye'ye karşı net tutumunu belirlemeli, Türkiye'nin sonunda ne olacağını bilmediği bir mecrada yürümeyeceğini görmelidir. İstediğimiz adil müzakere ve adil muameledir. AB vize rejimindeki çifte standarda son verilmelidir. Bütünleşme ve uyumun yolu iletişim ve etkileşimden geçer. Vize duvarı, Berlin Duvarı gibidir, eninde sonunda yıkılacaktır. Avrupa, sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın belası olan PKK terörüyle samimi mücadele etmelidir. Avrupa'ya yakışan Kıbrıs'ta akılcı ve adil davranmaktır. AB üyesi bazı ülkelerin Kıbrıs gibi şirin ve güzel bir adanın arkasına saklanması gerçekten komiktir. Bizim yönümüz Avrupa'dır. Adını bile Anadolu'muzun bir prensesinden alan bir kıtaya, Avrupa'ya aidiyetimizi kimse sorgulayamaz. Türkiye'nin liderleri AB Zirvesi'nde olmalıdır. Türk halkı, liderlerini AB zirvelerinde görmeyi arzu etmektedir.''




    Bağış: AB bir an önce tutumunu netleştirmeli Yorumları