CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Krizin birilerini teğet geçtiği doğru. İktidar aracılığıyla sermaye değişimi yapanlar için kriz teğet geçti'' dedi. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin dış sermayeye teslim edilmemesini istedi.
Kılıçdaroğlu, Ankara Hilton Otel'de düzenlenen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 24. Genel Kurulu'nun açılışında yaptığı konuşmada, kendisinden önceki konuşmacıların hep ihracattan bahsettiğini, ithalattan bahsedilmediğini söyledi.
İlke olarak ''yapılan her şey yanlıştır'' diye bir düşünce içinde olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ancak ithalata dayalı büyümenin yarattığı bazı sorunlar olduğunu belirtti.
Ekonomik Sosyal Konsey'in oluşturulması çalışmalarının önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, bu konseyin üç ayda bir toplanmasının öngörüldüğünü, ancak üç yıl içerisinde bir gün bile toplanmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, ''Üç ayda toplanması gerekir diye karar alan sizsiniz, yönetmeliği çıkaran sizsiniz, yasayı çıkaran sizsiniz. Destek veren biziz. Yetmedi Anayasa'ya da koydunuz. Niye toplamıyorsunuz? Eğer bunu muhalefet yapmış olsaydı ve başkası bu kurala uymamış olsaydı yine Sayın Başbakan'ın deyimine göre herhalde yeri Silivri olurdu'' diye konuştu.
Kendisinden önce konuşan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın ''ekonomik krizin teğet geçtiği'' yönündeki sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''Krizin birilerini teğet geçtiği doğru. İktidar aracılığıyla sermaye değişimi yapanlar için kriz teğet geçti'' dedi.
Türkiye'nin yeni bir yönetim modeli seçmek zorunda olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sıcak parayla büyüyen ekonominin sağlıklı olamayacağını, sıcak para getirenlerin Türkiye'ye ''sömürülen ülke'' gözüyle baktığını söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Türkiye sıcak para spekülatörlerine teslim edilen bir ülke olmamalı'' diye konuştu.
AK Parti iktidarıyla Türkiye'de ''istihdam yaratmayan büyüme'' kavramıyla karşılaşıldığını belirten Kılıçdaroğlu, Türk sanayicisine dünyanın en pahalı enerjisinin verildiğini öne sürdü.
Nükleer enerji konusunda nükleer santralle ilgili anlaşmanın TBMM'den yasa olarak çıkarılmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, bunun anlaşmanın yargıya götürülmemesi için yapıldığını savundu.
Dünyanın en pahalı nükleer santralinin Türkiye'de kurulduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, aynı zamanda anlaşmaya göre teknoloji konusunda Türkiye'ye bilgi de verilmeyeceğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, ''Dünyanın en pahalı enerjisini alım garantisiyle alacağız'' dedi.
Partisinin organize sanayi bölgelerinde yatılı meslek liseleri kurulması yönünde projesi bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, bu sayede sanayicilerin nitelikli eleman derdini bitireceklerini söyledi.
Birkaç sanayi bölgesinde projedekine benzer örnekler olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun Türkiye'de yaygınlaşması gerektiğini belirtti.
Sanayide teşvik politikasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini de dile getiren Kılıçdaroğlu, sanayiciler tarafından bazı illere gidilmediğini, tüketim merkezlerine yakın illerin seçildiğini söyledi.
Sanayicinin önündeki bütün engelleri kaldırmaya kararlı olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, siyaset kurumunun ülkenin sağlıklı gelişmesi sürecini üretimden yana desteklemesi gerektiğini belirtti.
''Eksen kayması'' tartışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, ''Halen eksen kaymasının ne anlama geldiğini anlamış değiller. Tartışılan eksen kayması ekonomik değil, siyasal eksen kaymasıdır'' dedi.
-MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI KUTLUATA-
MHP Genel Başkan Yardımcısı Münir Kutluata da konuşmasında, Türkiye'de fakirleştirici bir büyüme bulunduğunu öne sürerek, ithalata dayalı bir büyüme modelinin sağlıklı olamayacağını söyledi.
Ekonomik göstergelerden bazı örnekler veren Kutluata, ''Bu büyüme Türkiye'yi bir yere götürmüyor, Türkiye'deki talep artışını dışarıya yönlendiriyor'' diye konuştu.
Türkiye'deki en önemli ekonomik sorunun Türkiye'nin cari açıkla büyümesi olduğunu iddia eden Kutluata, bu konunun sanayicileri de ümitsizlik içine düşürdüğünü belirtti.
İstihdam ve işsizlik sorununa değinen Kutluata, Türkiye'de istihdamın kalitesinde bozulma ve gerileme olduğunu ifade etti.
''Ekonominin sıkıntılarının giderilmesiyle ilgili yasalar bir bütünlük içinde değil torba kanunlarla, yama şeklinde getiriliyor'' diyen Kutluata, parlamentonun bu konudaki görevini hakkıyla yapamadığını söyledi.
