Krizin tamamen atlatıldığını savunan MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, ''2011 yılının, 2010 yılından daha iyi olacağını, bizim açımızdan iyi olacağını değerlendiriyoruz'' dedi.
Ömer Cihad Vardan, gazetecilere yaptığı açıklamada, 2010 yılı ekonomik gelişmelerini değerlendirdi.
Türkiye ekonomisinin büyüme rakamlarını iyimser bulduğunu ve ekonomik krizin artık atlatıldığını kaydeden Vardan, 2011'in daha iyi olacağını belirterek, şunları söyledi:
''Türkiye ekonomisinin 3. çeyrek büyüme rakamları dün açıklandı. 3. çeyrek büyüme her ne kadar beklentilerin altında gerçekleşmiş olsa da, dünya geneline baktığımız zaman İsveç'ten sonra ikinci en önemli gelişmeyi sağlamış bir ülke olarak gözüküyoruz. İnsanlar artık yatırıma doğru yönelmiş durumda. 2011 yılının, 2010 yılından daha iyi olacağını, bizim açımızdan iyi olacağını değerlendiriyoruz. Kriz tamamen atlatıldı. Bizim açımızdan artık kriz yok. Sadece iç pazarla yetinmeyeceğiz ve bundan sonra da mutlaka ihracatı artıracağız. 2011 yılının, 2010 yılında daha iyi olacağını bizim açımızdan iyi olacağını değerlendiriyoruz. Türkiye'nin büyümesi için iç pazarın canlı ve kuvvetli olmasını istiyoruz. Bunun yanında dış pazarı da mutlaka alternatif pazarla çeşitlendirmemiz lazım. Avrupa ve ABD'nin dünya pazarlarındaki ağırlığı ortada. Avrupa pazarının daha da iyileşmesi bizim için olumlu bir etki yapacaktır. Biz şu an iyi gidiyoruz. Dışardaki pazarların da iyileşmesi bizim bu iyi gidişimizi daha da ileriye götürecektir.
MÜSİAD Başkanı Vardan, bir soru üzerine, istihdamın arttığını, işsizliğin azalmaya başladığını da belirterek, ''İşler iyi olduğu zaman iş sahaları açılıyor. Yatırımlar yapılmaya başlandığı zaman tekrar yeni iş sahaları açılıyor. İstihdamın oluştuğunu, işsizliğin düştüğünü görebiliyoruz. Türkiye'de işsizlik noktasında yapısal sıkıntılar var. Mesleksiz işsizlere meslek kazandırmamız lazım. Moraller çok önemli, ekonominin iyi gitmesi çok önemli'' diye konuştu.
Vardan, son günlerde yaşanan öğrenci protestolarıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
''Biz de üniversitelerde okuduk. Özgürlükler nereye kadar, bu çok önemli. Birinin özgürlüğünün başladığı yerde öbürünün özgürlüğü de bitmiş oluyor. Onu çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Üniversiteler genç ve özgür fikirlerin düşüncelerin tartışıldığı ortamlar. Mutlaka bunlara imkan vermemiz lazım. Özgür hareket ediyor olmak demek her aklımıza gelini yapıyor olmak anlamına gelmiyor. Ölçüyü çok iyi tutturmak lazım. Gençler fikirlerini açıklayabilmeli. Fakat hiçbir tartışma karşı tarafa fiziki müdahaleyi haklı kılmaz. Bunu net olarak ayrıştırabilmemiz lazım. ''