Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki yumurtalı protestodan sonra dekan ve rektörün istifa etmesi gerektiği görüşlerini yineledi. Kuzu, sokağa dökülme tehlikesine dikkat çekti.
''DEKANIN BANA AYNEN DEDİĞİ, 'ÖĞRENCİ OLMAYANLAR DA ÇOK İÇİNDE. BENİM FAKÜLTEMDEN DE DEĞİL ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜ'. O ZAMAN DEDİM Kİ 'SENİN FAKÜLTE YOL GEÇEN HANI MI? HEMEN İSTİFA ET, DERHAL. BU SENİN DEKANLIĞINI BENİM BABAM DA YAPAR.'''
Kuzu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın ''geçmiş olsun'' ziyaretinin ardından gazetecilerin, Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki protesto gösterisiyle ilgili sorularını yanıtladı.
''Dün olayın sıcaklığı ile çok sert açıklamalar yaptınız. Bugün de aynı kanaatte misiniz? Size önceden haber gelmiş. Buna rağmen neden bile bile gittiniz?'' sorusunu Kuzu, şöyle yanıtladı:
''Basında olay bu çerçevede yansıtıldı ama yanlış bilgi verildi. İşin aslı şu: Bizim Süheyl Batum ile beraber konuşmamız, 35 gün önce verilmiş bir karar. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin öğrenci kulübü var. Biz ikimiz de anayasa profesörü olduğumuz için öğrencileri kıramıyoruz. Ben, gençlerden gelen talepleri öyle kolay kolay reddedemem. Yapım öyle. İstanbul'daki olaylarla belki ortalık gerildiği için bu olaylar olmuş olabilir. Onun ne kadar bağı var bilmiyorum.
Bize öğrencilerden, emniyetten, fakülteden gelen son haber, biraz sıkıntı olacağı yönündeydi. Ben de dedim ki o zaman 'Programı iptal edelim'. 'Yalnız bir şartım var' dedim, 'Süheyl Batum ile biz aynı programdayız, programın tamamı iptal ediliyorsa, o zaman iptal edelim'. Yoksa o da ben de siyasetçiyiz. O konuşur, ben konuşamazsam bu doğru olmaz. O zaman giderim, konuşturmadıklarını kamuoyuna gösteririm. Dekanlığın yaptığı girişimle Süheyl Bey, 'ben giderim' deyince tabii ki 'ben de gelirim' dedim. Gidişimiz bu şekilde oldu. O kısmen konuşturulmadı, biz hiç konuşturulmadık, belki böyle bir farkımız oldu.''
-İSTİFAYA DAVET-
Rektörü ve dekanı istifaya davet etmesinin bir kızgınlık sonucu olmadığını, bilerek bunu istediğini, bugün de aynı kanaatte olduğunu belirten Kuzu, ''Çünkü, iki gün önceden emniyet kendilerine durumu bildiriyor. Bizlerle konuşuyorlar, hiçbir tedbir almıyorlar. Kendi öğrencileri bize bu şekilde saldırırken ve protestonun dozunu artırırken ortada dekan yok, rektör yok'' diye konuştu.
Üniversitede 30 sene çalıştığını bir süre de kaymakamlık yaptığını anlatan Burhan Kuzu, idareciliği bildiğini söyledi. Salondan çıktıktan sonra dekanla görüşmek isteğini, emniyetin de kendisini bir odaya aldığını ifade eden Kuzu, şöyle devam etti:
''Dekanı aradım. 'Sayın dekanım, neredesiniz siz?' 'Odamdayım yani 4. katta...' Peki dedim, ''Aşağıda kıyamet kopuyor, bu nasıl idarecilik söyler misiniz?' 'Ben Anayasa Komisyonu Başkanıyım. Bunu protokol anlamında, beni karşılayın anlamında söylemiyorum. Davetli olarak geliyorum, burada isyan var. Belki sizi görse çocuklar sakinleşir' dedim. Bana aynen dediği, 'Öğrenci olmayanlar da çok içinde. Benim fakültemden de değil önemli bir bölümü.' O zaman dedim ki 'Senin fakülte yol geçen hanı mı? Hemen istifa et, derhal. Bu senin dekanlığını benim babam da yapar.' Bugün de aynı şeyi söylüyorum. Dolayısıyla kızgınlıkla ben ağzımdan kolay kolay bir şey kaçırmam. Tabii sayın rektöre de aynı şekilde söyledim. Çünkü, polisi içeri almada, aramada yetkili olan o. Öğrencinin içeri yumurta sokması, belki içeride başka şeyler olabilir. Yumurta dışında başka malzeme olabilir.
Bu öğrenciler için 'bırak yapsınlar' diyen insanların, benim oraya gelip bir akademisyen olarak öğrencilere bir şeyler verme hakkımı keza yüzde 85'in dinleme hakkını nasıl sağlayacağız? Ben üniversiteye yıllarımı verdim.''
-KILIÇDAROĞLU'NA CEVAP-
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik ''Burhan Kuzu'nun öğrenciliği sorgulanır'' şeklindeki sözlerine de cevap veren Kuzu, şunları kaydetti:
''Ben okul birincisiyim. Her gün derse gelen öğrenciydim ve lise birincisi olarak girdim oralara. Dolayısıyla bunları bana söylettiler sonunda. Belki bir şeye sebep oldu, eski günlerimi hatırlattı benim. Kendisinin öğrenciliğini bilmiyorum, ne kadar çalışkandı ama ben çok çalışkandım. İpe sapa gelmez böyle lafları doğru bulmuyorum. Çok şık da değil bunlar. Hangi hak ve yetkiyle sen benim öğrenciliğimi sorgulayacaksın? Bu işe tamam mı diyorsun devam mı? Buna karar vermesi lazım.''
KUZU: SÜHEYL BATUM KONUŞURKEN ÖN SIRADA İKİ SIRA ÖĞRETİM ÜYESİ VARDI. BEN GELDİM HİÇBİRİSİ YOK ORADA. BUNU DA BELİRTMEK İSTİYORUM
Kuzu, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde, CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum konuşurken öndeki iki sırada öğretim üyelerinin bulunduğunu ifade ederek, ''Ben geldim hiçbirisi yok orada. Bunu da belirtmek istiyorum. Demek ki iç içe bunların belli bir bölümü öğrencilerle. Bu da ağır itham ama kamuoyunun araştırmasına özellikle arz ediyorum'' dedi.
Kuzu, dün Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yaşadığı yumurtalı protesto konusunda TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Haberler konusunda köşe yazarları ve gazetecileri uyaran Kuzu, ''1968 kuşağı heba oldu bu memlekette ve o dönemde görev alanlar 5 bin gencimizin ölmesine sebep oldu. Bu memlekete yazık oldu. Dunun için bu yola gençliği sürüklemeyelim. Sizlerden bizim ricamız; öğrencilere bu yapılanın yöntem olarak yanlış olduğunu anlatmanızdır'' diye konuştu.
-''YAZIK YUMURTAYA DA ACIDIM. 4-5 TANE ÇİFT SARILI GÖRDÜM. ONLARA ÜZÜLDÜM DOĞRUSU. ÖĞRENCİLİĞİMİZDE ONU DA BULAMAZDIK''
Sivil itaatsizliğin binlerce yolu bulunduğunu anlatan Kuzu, bu konuda kitaplar ve doktora tezleri yazıldığını hatırlattı. Kitaplarda yöneteme ilişkin 200-300 örnek sayıldığını anlatan Kuzu, şunları söyledi:
''Git onlardan hangisini beğeniyorsan bir tanesini yap. Arkanı mı döneceksin, önünü mü döneceksin ne yapacaksan bir tarafını dön bize. Gelip de oraya yumurtaydı başka bir şeydi... Yazık yumurtaya da acıdım. 4-5 tane çift sarılı gördüm. Onlara üzüldüm doğrusu. Biz öğrenciliğimizde onu da bulamazdık. Ben oradaki yumurtaları görünce acıdım. Dedim ki 'bari bunları yemiş olsaydınız protein sayesinde kafanız daha iyi çalışırdı belki bunu yapmazdınız'. Bunu tekrar söylüyorum, kızgınlık meselesi falan değil.''
Kuzu, bir soru üzerine, öğrenciler kendisini alkışladığı için onlara alkışlarla karşılık verdiğini söyledi. Yumurtanın kafasına isabet etmediğini, omuza değip yüzüne sıçradığını anlatan Kuzu, ''Konu yumurta meselesi değil. Burada bizim konuşma hakkımız, yetkimiz ve öğrencilerin dinleme hakkı ne olacak? Süheyl Batum konuşurken ön sırada iki sıra öğretim üyesi vardı. Ben geldim hiçbirisi yok orada. Bunu da belirtmek istiyorum. Demek ki iç içe bunların belli bir bölümü öğrencilerle. Bu da ağır itham ama kamuoyunun araştırmasına özellikle arz ediyorum'' dedi.
Batum ile aynı kürsüde görev yaptıklarını ve aynı odada çalıştıklarını anlatan Kuzu, ''Kaderimiz demek ki berabermiş'' diye konuştu.
-''OLAYLARIN ARDINDA ERGENEKON VAR'' İFADESİ-
''Olayların arkasında Ergenekon var...'' şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine de Kuzu, şöyle konuştu:
''Evet var. Gelen öğrenciler içerisinde -ki bazı kanallar bunu verdi- aynı öğrencinin 3-4 yerde aynı toplantılara protesto için katıldığını görüyorsunuz. Tamamı bunların hemen hemen aynı öğrenciler.
''1968 KUŞAĞI OLARAK TECRÜBELİ OLAN KESİM BUGÜN ÖĞRENCİYİ SOKAĞA İNDİRMEK İSTİYOR. ESKİDEN ÖĞRENCİYİ SOKAĞA İNDİRMENİN ARKASINDA DARBE BEKLENTİLERİ OLURDU"
Dolayısıyla belli merkezlerden idare ediliyorlar. Şahsi kanaatim; özellikle Ergenekon süreciyle bağlantılı olarak eskiden 1968 kuşağı olarak tecrübeli olan kesim bugün öğrenciyi sokağa indirmek istiyor. Eskiden öğrenciyi sokağa indirmenin arkasında darbe beklentileri olurdu. 1971 muhtırası, 12 Eylül darbesi böyle olmuştur. Türkiye'de 5 bin gencin ölümüne yol açmıştır. Türkiye'ye çoğa patlamıştır. O yüzden kalem oynatanlar bunlara dikkat etsinler. Eğer bununla askere 'tekrar harekete geç' falan diyorlarsa yazık olur. Asker kendi alanına çekilmiştir. Böyle bir imkan da yoktur. Herkes bugüne göre konuşsun. 68'den bu yana çok zaman geçti aradan.''
Kuzu, bir başka soru üzerine, ''İstanbul'daki olaylardan sonra püskürtülen polis, dün benim hakkımı koruyamadı bunu mu istiyorsunuz?'' sorusunu yöneltti.
Eylemci gençlerin tutumuna destek olanların ''kesinlikle iyilik yapmadıkları'' uyarısında bulunan Kuzu, bunun da Türkiye'ye iyilik olmayacağını söyledi. ''10 dakika yumurtanı atarsın biter, sonra ben konuşmaya başlarım. Yumurtan bitince ne yapacaksın?'' diyen Kuzu, ''(Efendim konuşturmayız) Konuşmadık işte. Bundan Türkiye mi kazandı söyler misiniz? Bu gençlik doğruyu kimden öğrenecek?'' dedi.
Türkiye'nin, geçmişte ''Üniversiteye polis giremez, orası özerk alandır'' yaklaşımını pahalı ödediğini anlatan Kuzu, 12 Eylül'de sınıflara jandarmanın girdiğini ve öğrencilere dipçik gösterdiğini anlattı.
-''KAPIM AÇIK''-
Burhan Kuzu, ''Öğrenciler randevu isterse verir misiniz?'' sorusunu da ''Elbette her zaman benim kapım açık. Üniversiteden gelen öğrencilere şeker ikram etmişimdir. Kovalarla şeker ikram ettim, yumurta yoktu yanımızda...'' diye yanıtladı.
Kuzu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın olaydan hemen sonra aradığını, rektör ve dekanın tutumunu kendisine aktardığını söyledi. Kuzu, muhalefetten de ''geçmiş olsun'' telefonları geldiğini bildirdi.