Arınç'tan Kuzu'ya geçmiş olsun mesajı   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 12-09-2010 (18:38)   Son Mesaj: 12-09-2010 (18:38)    Cevap: 0    Gösterim: 571  

    12-09-2010

    Arınç'tan Kuzu'ya geçmiş olsun mesajı

    Arınç'tan Kuzu'ya geçmiş olsun mesajı


    Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'ya yönelik saldırıyı kınadığını belirterek, ''Bu tür olaylara arka çıkılmaması ve muhtemel saldırılara karşı mutlaka tedbirli olunması gerekir'' dedi.

    Arınç, Kuzu'yu ziyaret sırasında, SBF'de taşkınlığı yapanların öğrenci de olmayabileceğini de belirterek, ''Önemli olan konuşmaya karşı bağnaz bir tutum takınmaları, dinlemek istememeleri... Attıkları sloganın yanında açtıkları pankartlarla ve sonunda yumurta yağmuruna tutmakla insanların düşüncelerine, fikirlerine, şahsiyetlerine saygısızlık ve onlara müsamahasızlık hiç kimsenin affedeceği bir olay değil'' diye konuştu.
    Yapılan açıklamalarda özellikle siyasetçiler ve genel başkanların bu tavrı ve tutumu kınadıklarını, olmaması gerektiğini ifade ettiklerini belirten Arınç, şunları söyledi:

    ''Protesto bir haktır, Belki Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun tanıdığı haklardır ama korunmasız durumdaki bir insana karşı ve sırf konuşturmamak amacıyla böyle bir tavır takınılmasını ne kanun hoş görür ne de insanların vicdanı buna izin verir. Dün yaşanan o çirkin olayın hem müsebbiplerinin bulunması ve cezalandırılması, hem de bundan sonra bu tür olaylara arka çıkılmaması ve yapılabilecek muhtemel saldırılara karşı mutlaka tedbirli olunması gerekir.

    Sayın Kuzu Anayasa Komisyonu Başkanlığı ve siyasetçi kimliğinin ötesinde bir bilim adamıdır. Yıllarca İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde anayasa hukuku derslerini okutmuştur, kitapları vardır. Parlamentoda da en prestijli komisyonun başındadır. Herhangi bir yere davet edildiğinde... Ki SBF'ye gidişi ilk değil. Yurtdışında yurt içinde yüzlerce panele, konferansa katılmıştır. 'Taşkınlık yapılabilir' ihtimaline karşı, 'madem ki çağrıldım gideceğim' diyerek olumlu bir davranış sergilemiştir. Bu cesareti hem medeni cesaret bakımından hem de bilimin verdiği cesaret bakımdan takdir etmek lazım.

    Mülkiyede böylesine tahammülsüzlük gösterilmesi fevkalade ayıp ve yakışıksız bulunmuştur. Hocamıza ve belki fiili bir saldırı olmadı ama konuşması engellenmek istenen Sayın Batum'a da bu saldırılar nedeniyle geçmiş olsun diyorum. Sayın başkanımıza ve onun şahsında bilime, bilim özgürlüğüne yapılan bu saldırıyı kınadığımı, yakışıksız bulduğumu ifade ediyorum.''

    -KUZU'YA GÖNDERDİĞİ NOT-

    Bülent Arınç, TBMM Genel Kurulundaki yasa görüşmeleri sırasında Kuzu'ya gönderdiği notun basına yansıdığını da anımsatarak, TCK'nın 257. maddesinde değişiklik öngören teklifin ele alındığı o görüşmede hükümeti temsilen bulunduğunu kaydetti.

    ''Kanunlaşan teklifi bildiğini, geliş amacının çok doğru, makul ve haklı olduğuna inandığını'' belirten Arınç, ''Hükümet olarak da bu teklifin arkasında olduğumuzu ifade ediyorum. Konuşmalarımda da bunu anlattım'' dedi.

    Bazı muhalefet milletvekillerinin teklif üzerindeki fikirlerini açıklamanın çok ötesinde Kuzu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında 2004 yılında yapılan bir telefon konuşması üzerinden Kuzu'ya 'hücum ettiklerini'', ortamı gerginleştirdiklerini ve teklifin geçmesini engellemeye çalıştıklarını kaydeden Arınç, şöyle konuştu:

    ''Yıllardır parlamentodayız. Gerginliğin olması hoş bir şey değil. Bu gerginliklerin sonrasında hiç arzu edilmeyen olaylar da yaşandı. Parlamentomuzda bir ölüme sebebiyet verecek şekilde aşırı bir tartışma ortamının yaşandığını da biliyoruz. Ben Sayın Hocamıza yöneltilen bu anlamsız, yersiz, hukuk dışı ama eleştiri dolayısıyla Meclis'i kilitlemek istediklerini fark ettim. Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'a, 'hocamız gerginliğe yol açmamak üzere bir süre dışarıda olsa ve oylamalara katılsa daha iyi olabilir' diye düşüncemi ifade ettim. Bu doğrudur veya yanlıştır ama gerginlikler özellikle başkanvekillerinin bu gerginliklere müsamaha eden tavırları sebebiyle sonunda istenmeyen görüntülere yol açıyor.

    Sayın Meral Akşener'i bu söylediklerimin dışında tutuyorum. Sayın Akşener her zaman takdir ettiğim, İçtüzüğe bağlı ve kendi inisiyatifini yerinde kullanan saygın bir başkanvekilidir. Ama öylelerini görüyoruz ki oturumları yönettiği zaman adeta bu gerginliklerin büyümesine, çoğalmasına ve müzakerelerin sonuçsuz kalmasına yol açabilecek davranışlar içinde oluyorlar. Sayın Başkanımıza yöneltilen bu yoğun eleştiriler karşısında ortamın gerginleşmemesi açısından bir süre dışarda olabileceğini, onu da sayın grup başkanvekiline bir not olarak iletmiştim. Bu, her zaman birileri tarafından belli konularda yapılan bir ikazdır, eleştiridir. Ne derseniz deyin. Sayın hocam da zaten bunun üzerine söz aldı, açıklamada bulundu ve daha sonra salondan ayrıldı.''

    Gönderdiği yazının fotoğrafının çekilerek yayınlanmasını da eleştiren Arınç, ''Bunun, sayın hocamın şahsına karşı bir ikaz veya eleştiri olarak kabul edilmesi, o yanlıştır. O da ben de genel kurulun atmosferini biliyoruz. Kimlerin ne yapmak istediğini biliyoruz. Hele hele Kamer Genç gibi her kürsüye hakaretler yağdıran bir insana tahammül etmenin ne kadar güç olduğunu biliyoruz. Bazı şeylere de sırf tartışma olmasın diye katlanmak zorunda kalıyoruz. Hocamızın şahsına yöneltilmiş bir eleştiri sözkonusu değildir. Kendisini her zaman takdirle anıyoruz'' diye konuştu.

    -''NOT GELMİŞ OLSAYDI KONUŞMAZDIM''-

    Kuzu, not kendisine iletilmeden söz talebinde bulunduğunu belirterek, ''Notunuz gelmiş olsaydı ben hakikaten konuşmazdım'' dedi.

    SBF'de yaşanan olayları anlatan Kuzu, Arınç'ın öğrencilerin yanlış hareketine kimsenin sahip çıkmadığı yönündeki sözlerini çok önemsediğini belirtti. Kuzu, ''Teşhis budur. Başka bazı yanlışları getirip burada kullanmak doğru değil. O olaya kendi içinde, bu olaya kendi içinde bakmak lazım. Çocuklara acıyorum, yoksa ben bugün konuşmam yarın konuşurum'' dedi.

    Basının çoğunun Arınç'a benzer yaklaşım sergilediğini, bazılarının ise ''eski solculuğunun tuttuğunu'' anlatan Kuzu, ''Çok abarttık 68 kuşağını. Ne canlar gitti. 5 bin genç öldü 12 Eylül'den önce. Bunların yolunu mu açmak istiyorlar?'' diye konuştu.

    Polisin ''yumurtayla kalmaz bu iş, başka bilgiler de var elimizde'' demesi üzerine çıkmak durumunda kaldığını kaydeden Kuzu, ''Demek ki iş başka noktalarda'' dedi.




    Arınç'tan Kuzu'ya geçmiş olsun mesajı Yorumları