Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın hakkındaki sözleriyle ilgili olarak açıklama yaptı. Gökçek, 'Arınç yanlış biliyor' dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, ''Benim şu anda görevi kötüye kullanmakla ilgili, yolsuzlukla ilgili, su istimalle ilgili tek bir devam eden davam yok'' dedi.
Yapımı tamamlanmak üzere olan Kurtboğazı 3. isale hattında incelemelerde bulunan Gökçek, burada gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

Gökçek, dün TBMM'de bir kanun görüşüldüğünü ve bazı milletvekillerinin çıkıp ''Kanun Melih Gökçek için çıkıyor, Melih Gökçek'i affetmek için bu kanunu çıkartıyorsunuz'' şeklinde son derece bilgisizce ve ''ipe sapa gelmez ifadeler'' kullandıklarını söyledi.

''Benim şu anda görevi kötüye kullanmakla ilgili, yolsuzlukla ilgili, suiistimalle ilgili tek bir devam eden davam yok'' diyen Gökçek, şunları kaydetti:

''Olmayan davaların nesi için ben çıkartmaya gayret edeyim. Bu kadar saçma, bu kadar bilinçsiz, bu kadar cahilce iddia olur mu? Bunlar son derece saçma iddialar. 'Efendim sen Burhan Kuzu ile konuşmuşsun. Bu kanun maddesinin fi tarihinde kaldırılmasını istemişsin.' Evet; istedim. Yine istiyorum. Çıkan kanun da hiçbir işe yarayacak bir kanun değil. Hiçbir şeyi değiştirmiyor. Ben kanunun ruhuna karşıyım. Neden? 257. madde, kanununda suç sayılmayan diğer haller diye başlıyor. Suç olarak sayılmayan halin nasıl suç olduğunun mantığı yok. Bu anayasaya aykırı. Çünkü anayasa, suçun tarifini ister. Ona göre de ceza verir. Yani suç olmadan ceza olmaz. Kanunda tarif edilmeyen bir suçla eğer bana ceza veriliyorsa; bana göre bu kanun değildir. Bu anayasaya aykırıdır. Kesinlikle bu kanun maddesi kaldırılmalıdır. Biz şunu istiyoruz: Görevi kötüye kullanma maddesi aynen kalsın, ama neyin görevi kötüye kullanma olduğunu tek tek detaylayın. 'Şunu yaparsanız, bu görevi kötüye kullanmaktır' deyin. Böyle bir sayım yapılmıyor. Diyor ki: 'Kanunda suç olarak sayılan haller dışında kalan.' Yahu, suç olarak sayılırsa zaten yapmıyorum. Onun haricindekinin, ben suç olup olmayacağını nereden bileceğim.''

Gökçek, Ankara'da belediye meclisinden karar çıkartarak, 400 bin paket gıda dağıttığını, bununla ilgili de ''Efendim bu kadar gıda maddesini Melih Gökçek, tamamen siyasi yatırım olarak yapıyor. Bunun yerine yol yapsa daha iyi olur'' dediklerini, ayrıca bir müfettişin de ''Evet bu görevi kötüye kullanmaktır'' şeklinde açıklama yaptığını dile getirerek, ''Aldın mı başına iş. Hadi bakalım çık işin içinden, çıkamazsın. Böyle saçma sapan kanun olur mu? Kardeşim say, şunu yapmak suçtur de. Olmayan suçu bana yükleyemezsin. Bizim itirazımız bu. Ama tekrar ediyorum: Bu konuyu bilmeyen kişiler, son derece cahilce konuşuyorlar. Bunların yaptıkları cahillik'' dedi.

Melih Gökçek, dün TBMM'de bir milletvekilinin ''Efendim, Melih Gökçek bu kanunun çıkması için, buraya şampiyon ekmek gönderiyor. Bunu milletvekillerine rüşvet olarak gönderiyor'' dediğini belirterek, şöyle dedi:

''Şu terbiyesizliğe bakın. Kesinlikle ben şampiyon ekmek göndermedim. AK Parti Grubu'ndan sorumlu olan Halil Bey vardır. Halil Bey meclis çalışmalarının uzadığı günlerde, akşam AK Parti milletvekillerine, hatta muhalefet milletvekillerine, bir nevi orada aç kalmasınlar diye ya kalkar peynir simit gönderirler, ya da şampiyon ekmek veya meyve gönderirler. Bu bir adet. Ayın birinde ve ikisinde 700 adet şampiyon ekmek aldırmışlar. Açtım sordum Halil'e. Neyin nesi diye? Faturasını da verdiler. Kaç para peki rüşvet dedikleri ekmek, 30 kuruş. 30 kuruşluk ekmeği, ben milletvekillerine rüşvet olarak kanun çıksın diye vermişim. Böyle saçmalık olur mu? İnsanın bunu söylemesi için tamamen hafsalasını kaybetmiş olması lazım. Yazıklar olsun. Bunu söyleyen kişinin utanması lazım. Ama bakıyorum, hayretlere düşüyorum. Böyle bir saçmalık olur mu ya? Yazıktır, ayıptır.''

''ARINÇ, KONUYA VAKIF DEĞİL''

Melih Gökçek, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da konuyla ilgili açıklamalarda bulunduğunu ve ''Eğer bunlar doğruysa, bunlar hoş olmayan olaylar'' dediğini ifade ederek, ''Bülent Bey, bu konuda bilgi sahibi değil. Bilgi sahibi olmadığı için yanlış yapmış. Kendi tabiriyle ifade edeyim, yanlış söylemiş. Çünkü konuya vakıf değil. Konuya vakıf olmadan da yorum yapmak yanlış. Sabah kendisiyle konuştum, zannediyorum bu manadaki işin gerçeğini öğrendi. Olay da bu'' diye konuştu.

CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce'nin de ''Dikmen Vadisi'ndeki milletvekillerine sattığınız evlerin isimlerini söyleyin'' dediğini belirten Gökçek, İnce'nin Dikmen Vadisi ile başka yerleri karıştırdığını, milletvekillerinin satın aldığı yerin Çukurambar'daki binalar olduğunu kaydetti.

''MUHARREM İNCE NASIL MİLLETVEKİLİ OLMUŞ HAYRET EDİYORUM''

Milletvekillerinin, konutları ihaleye girerek aldıklarına dikkati çeken Gökçek, şöyle konuştu:

''Biz Çukurambar'daki belediye konutlarını satmak için kaç defa ihaleye çıktık. Satılmadı, satılmadı. Kaçıncı ihale bilmiyorum, son ihalede milletvekilleri de girdiler. Artırma usulu yapılan ihaleyi aldılar ve ev sahibi oldular. Milletvekillerinin ev sahibi olma hakkı yok mu? İhaleye girme hakkı yok mu? Muharrem İnce, bu kadar bilgisizce konuşunca, nasıl milletvekili olmuş hayret ediyorum. İnsan utanır ya. Bunlar senin arkadaşın. Melih Gökçek bunlara havadan, ihale yapmadan, peşkeş çekse dediğini söyle. Adamın gelip ihaleyi alma hakkı yok mu? Ey Muharrem İnce; iğne ucu kadar bilgi varsa soruyorum sana, hangi ihale kanunu milletvekillerinin ihaleye girmesini engelliyor? Bu kadar bilgisizce, bu kadar zavallıca yorum olur mu? Muharrem İnce böyle erken milletvekili olunca, bu kadar erken mevki makama gelince, hazmedemiyor bazı şeyleri. Bundan dolayı da söylüyor. Çok zavallı bir yorum yapmış.''

''Niye TBMM'de sürekli Melih Gökçek üzerinden kanun tartışmaları yapılıyor?'' sorusunu yanıtlayan Gökçek, özellikle muhalefet milletvekillerinin Melih Gökçek ile yattığını, Melih Gökçek ile kalktığını kaydetti.

Gökçek, bunun seçimlerde canlarını acıtmasından kaynaklandığını savunarak, ''Bir sefer CHP'yi baraj altında bıraktım. MHP'de de puan kayıplarına neden oldum. Muhalefet milletvekilleri Melih Gökçek'i siyasi açıdan sevmesi mümkün değil. CHP 4 dönemdir Ankara'yı unuttu. Solun kalesi olarak görülen Ankara, 4 dönemdir yıkıldı. Adama bu dokunmaz mı? Bunun acısı elbette böyle sivri, çiğ hareketleri getirecek. Bu çiğ hareketlerle bir yere varamazlar'' dedi.