Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, elektrikli motorlu araçların önümüzdeki döneme ait en önemli teknolojik fırsatını ifade eden endüstri olduğunu belirterek hükümete çağrıda bulundu.
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, elektrikli motorlu araçların önümüzdeki döneme ait en önemli teknolojik fırsatını ifade eden endüstri olduğunu belirterek, ''Burada ülke olarak biz ne kadar çabuk önde olursak, ne kadar çabuk biz teşkilatlanırsak bu işten o kadar çok nema sağlayabiliriz'' dedi.
3. Uluslararası İstanbul Otomotiv Kongresi'nde ''Elektrikli Araç Teknolojileri'' konulu sunumda yaptığı konuşmada Aybar, karbondioksit emisyonunun minimuma indirilmesi için gerekli olan elektrikli araç teknolojisine yoğun bir giriş yaptıklarını belirtti.
Aybar, bu konuda şimdiye kadar yaptıkları tüm çalışmaların harcamalarının çok fazla bir rakam tuttuğunu ve harcamaların devam ettiğini dile getirerek, bu konuda yapılan harcamaların global olarak 4,5 milyar doları bulduğunu kaydetti.
Elektrikli otomobillerin pillerinin politika olarak satılmasından çok kiralanmasının benimsenmeye başlandığını ifade eden Aybar, bu pilin üretici tarafından tamamen geriye dönüşümünün sağlanması bakımından çok önemli ve garantili bir çözüm olacağını söyledi.
Aybar, elektrik motorlu aracın ekonomik olup olmadığının en çok akıllarda olan soru olduğuna işaret ederek, bakıldığı zaman aslında belli şartlarda ''Ekonomik olduğunu'' dile getirdi.
Bu araçların fiyatı normal Avrupa'daki gelir sahibi bir insanın alabileceği fiyatlara indirgenmesi durumunda bu araçların talep görebileceğine değinen Aybar, ilgili devletlerin belli bir süre bu işi teşvik etmesi gerektiğini anlattı.
Aybar, bu araçların ilk döneminin teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayarak, kullanımının yaygınlaştırılabileceğini söyledi.
Birçok markanın elektrik motorlu araçların içerisinde yer almaya başladığına değinen Aybar, 2013 yılına kadar lansmanların görüleceğini ifade etti.
Aybar, ''Elektrikli motorlu araçlar, önümüzdeki döneme ait en önemli teknolojik fırsatı, hatta teknolojik evrimi ifade eden endüstri. Burada ülke olarak biz ne kadar çabuk önde olursak, ne kadar çabuk biz teşkilatlanırsak bu işten o kadar çok nema sağlayabiliriz. Şansımız var üretime dünya ile birlikte başlıyoruz. Ama bu şansı sürekli ve fırsat haline getirmek bu işte elimizde. Bunu da topyekun başarabiliriz. Tek başına üretici yapamaz. Tek başına distribütör yapamaz. Bu tek başına bir ülke politikası olduğu zaman anlam ifade eder. Ben inanıyorum ki biz bu anlamı önümüzdeki yıl son seviyesine kadar ülkemizin lehine oluşturma ve kullanma imkanı buluruz'' diye konuştu.
-TAYSAD BAŞKANI KAYA-
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Celal Kaya, küresel ekonomik krizden dolayı sıkıntılar yaşadıklarını hatırlatarak, buna rağmen büyümek istediklerini anlattı.
İç pazarda ana sanayicilerin bazı projelerdeki yerli tedarik oranının yüzde 35'lere gerilediğini vurgulayan Kaya, bu seviyenin yukarıya taşınması gerektiğini, bunu sağlayacak kapasite, kalite ve ürün çeşitliliğine sahip olduklarını belirtti.
Bu nedenle ''Ar-Ge ile Küresele'' sloganıyla yola çıktıklarını aktaran Kaya, Brezilya'dan Çin'e, İsveç'ten Güney Afrika'ya kadar gittikleri söyledi.
Kaya, ''Sarkozy'nin Fransa'da bir yatırımın Türkiye'ye gelmemesi için yaptıklarını düşünün. Bizim de bunu yapmamız lazım. Biz Türkiye'de büyümek istiyoruz. Biz yan sanayiciler olarak tabanla tavan arasında sıkışan firmalar olmayacağız. Artık tavanı delip dışarı çıktık'' dedi.
Kaya, yeni projelerle ilgili satın alma kararlarının Torino'da, Köln'de, Detroit'de veya Paris'te verildiğini, bundan dolayı yeni proje almakta çok ciddi sıkıntılar yaşandığını ve 2011 yılında bunun değişmesini ümit ettiklerini belirtti.
Kaya, 2011 yılında TAYSAD olarak, bir milyon 200 bin adetlik araç üretim hedefinin yakalanacağına inandıklarını söyledi.
Ayrıca Ar-Ge ile ilgili teşviklerin artması, SSK maliyetlerinin iyileştirilmesini de beklediklerini ifade eden Kaya, yeni yatırımların da geleceğine inandığını kaydetti.
-SEKTÖR ''OTOMOTİV STRATEJİ BELGESİ''Nİ BEKLİYOR-
Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) Başkanı Kudret Önen de otomotiv sektörü adına en umut dolu günleri yaşadıklarını ifade etti.
Önen, ''Otomotiv Sanayi Strateji Belgesi çıktığında her şey belli olacak. Strateji belgesinden sonra hepimiz yine bir araya gelip marka yaratabilir miyiz, sektörle ilgili neler yapabiliriz oturup konuşacağız'' dedi.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Mustafa Bayraktar ise otomobil sahipliliğinin ucuzlatılması gerektiğinin üzerinde durarak vergilere ve dünyada en pahalı akaryakıt kullanımına dikkati çekti.
Otomotiv Yetkili Satıcılar Derneği (OYDER) Başkanı Şükrü Ilısal da pazar büyüdükçe risk ve karlarının azaldığının altını çizerek otomotiv sektörü kadar diğer sektörlerin de kayıt altına girmesi halinde Türkiye'nin 2020 yılından önce dünyanın en büyük 10. ekonomisi olma hedefine ulaşabileceğini kaydetti.
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, elektrikli motorlu araçların önümüzdeki döneme ait en önemli teknolojik fırsatını ifade eden endüstri olduğunu belirterek, ''Burada ülke olarak biz ne kadar çabuk önde olursak, ne kadar çabuk biz teşkilatlanırsak bu işten o kadar çok nema sağlayabiliriz'' dedi.
3. Uluslararası İstanbul Otomotiv Kongresi'nde ''Elektrikli Araç Teknolojileri'' konulu sunumda yaptığı konuşmada Aybar, karbondioksit emisyonunun minimuma indirilmesi için gerekli olan elektrikli araç teknolojisine yoğun bir giriş yaptıklarını belirtti.
Aybar, bu konuda şimdiye kadar yaptıkları tüm çalışmaların harcamalarının çok fazla bir rakam tuttuğunu ve harcamaların devam ettiğini dile getirerek, bu konuda yapılan harcamaların global olarak 4,5 milyar doları bulduğunu kaydetti.
Elektrikli otomobillerin pillerinin politika olarak satılmasından çok kiralanmasının benimsenmeye başlandığını ifade eden Aybar, bu pilin üretici tarafından tamamen geriye dönüşümünün sağlanması bakımından çok önemli ve garantili bir çözüm olacağını söyledi.
Aybar, elektrik motorlu aracın ekonomik olup olmadığının en çok akıllarda olan soru olduğuna işaret ederek, bakıldığı zaman aslında belli şartlarda ''Ekonomik olduğunu'' dile getirdi.
Bu araçların fiyatı normal Avrupa'daki gelir sahibi bir insanın alabileceği fiyatlara indirgenmesi durumunda bu araçların talep görebileceğine değinen Aybar, ilgili devletlerin belli bir süre bu işi teşvik etmesi gerektiğini anlattı.
Aybar, bu araçların ilk döneminin teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayarak, kullanımının yaygınlaştırılabileceğini söyledi.
Birçok markanın elektrik motorlu araçların içerisinde yer almaya başladığına değinen Aybar, 2013 yılına kadar lansmanların görüleceğini ifade etti.
Aybar, ''Elektrikli motorlu araçlar, önümüzdeki döneme ait en önemli teknolojik fırsatı, hatta teknolojik evrimi ifade eden endüstri. Burada ülke olarak biz ne kadar çabuk önde olursak, ne kadar çabuk biz teşkilatlanırsak bu işten o kadar çok nema sağlayabiliriz. Şansımız var üretime dünya ile birlikte başlıyoruz. Ama bu şansı sürekli ve fırsat haline getirmek bu işte elimizde. Bunu da topyekun başarabiliriz. Tek başına üretici yapamaz. Tek başına distribütör yapamaz. Bu tek başına bir ülke politikası olduğu zaman anlam ifade eder. Ben inanıyorum ki biz bu anlamı önümüzdeki yıl son seviyesine kadar ülkemizin lehine oluşturma ve kullanma imkanı buluruz'' diye konuştu.
-TAYSAD BAŞKANI KAYA-
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Celal Kaya, küresel ekonomik krizden dolayı sıkıntılar yaşadıklarını hatırlatarak, buna rağmen büyümek istediklerini anlattı.
İç pazarda ana sanayicilerin bazı projelerdeki yerli tedarik oranının yüzde 35'lere gerilediğini vurgulayan Kaya, bu seviyenin yukarıya taşınması gerektiğini, bunu sağlayacak kapasite, kalite ve ürün çeşitliliğine sahip olduklarını belirtti.
Bu nedenle ''Ar-Ge ile Küresele'' sloganıyla yola çıktıklarını aktaran Kaya, Brezilya'dan Çin'e, İsveç'ten Güney Afrika'ya kadar gittikleri söyledi.
Kaya, ''Sarkozy'nin Fransa'da bir yatırımın Türkiye'ye gelmemesi için yaptıklarını düşünün. Bizim de bunu yapmamız lazım. Biz Türkiye'de büyümek istiyoruz. Biz yan sanayiciler olarak tabanla tavan arasında sıkışan firmalar olmayacağız. Artık tavanı delip dışarı çıktık'' dedi.
Kaya, yeni projelerle ilgili satın alma kararlarının Torino'da, Köln'de, Detroit'de veya Paris'te verildiğini, bundan dolayı yeni proje almakta çok ciddi sıkıntılar yaşandığını ve 2011 yılında bunun değişmesini ümit ettiklerini belirtti.
Kaya, 2011 yılında TAYSAD olarak, bir milyon 200 bin adetlik araç üretim hedefinin yakalanacağına inandıklarını söyledi.
Ayrıca Ar-Ge ile ilgili teşviklerin artması, SSK maliyetlerinin iyileştirilmesini de beklediklerini ifade eden Kaya, yeni yatırımların da geleceğine inandığını kaydetti.
-SEKTÖR ''OTOMOTİV STRATEJİ BELGESİ''Nİ BEKLİYOR-
Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) Başkanı Kudret Önen de otomotiv sektörü adına en umut dolu günleri yaşadıklarını ifade etti.
Önen, ''Otomotiv Sanayi Strateji Belgesi çıktığında her şey belli olacak. Strateji belgesinden sonra hepimiz yine bir araya gelip marka yaratabilir miyiz, sektörle ilgili neler yapabiliriz oturup konuşacağız'' dedi.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Mustafa Bayraktar ise otomobil sahipliliğinin ucuzlatılması gerektiğinin üzerinde durarak vergilere ve dünyada en pahalı akaryakıt kullanımına dikkati çekti.
Otomotiv Yetkili Satıcılar Derneği (OYDER) Başkanı Şükrü Ilısal da pazar büyüdükçe risk ve karlarının azaldığının altını çizerek otomotiv sektörü kadar diğer sektörlerin de kayıt altına girmesi halinde Türkiye'nin 2020 yılından önce dünyanın en büyük 10. ekonomisi olma hedefine ulaşabileceğini kaydetti.
