CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, Sayıştay Kanunu'nun ''performans denetimini kaldıran'' maddesini, bir daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade etmesi çağrısında bulundu.
Hamzaçebi, ''basınla sohbet toplantısında'', TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu gündeminde bulunan ''Torba Tasarı'' ile ilgili AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile görüşerek tasarıda 7 değişiklik taleplerini ilettiğini anımsattı.
Bunların bir kısmının kabul edildiğini bildiren Hamzaçebi, ''Bazı özelleştirme uygulamaları nedeniyle siyasilerin ve bürokratların sorumluluğunu ortadan kaldırmaya yönelik'' düzenlemenin tasarı metninden çıkarılacağını, bu yönde mutabakata varıldığını kaydetti.
Merkez Bankasının İstanbul'a taşınması konusundaki endişesinin doğru çıktığını, ''Torba Tasarı'ya dahil edilmek üzere'' bu yönde bir kanun teklifinin verildiğini belirten Hamzaçebi, ''Sayın Elitaş ile görüşmemde, böyle bir öneriye karşı çıkacağımızı söylemiştim. Adalet ve Kalkınma Partisinin bu teklifi Torba Tasarı'ya dahil etmeyeceği yönündeki niyetini öğrenmiş olduk. Bundan da mutlu olduk'' dedi.
BDDK ve SPK'nın İstanbul'a taşınmasının da tasarıda yer aldığını anımsatan Hamzaçebi, bu iki kurumun Ankara'da kalması gerektiği yönündeki görüşlerini de Elitaş'a ilettiğini anlattı. Bu kurumların ''Ekonomi yönetimi ile koordinasyon'' açısından Ankara'da kalması gerektiği görüşünü yineleyen ve buna yönelik düzenlemenin tasarıdan çıkarılmasını isteyen Hamzaçebi, Hükümetin, Vakıfbank ve Türkiye Kalkınma Bankasının İstanbul'a taşınması konusunda ise siyasi bir tercihte bulunabileceğini kaydetti.
Hamzaçebi, karşılıksız çek nedeniyle çarptırıldıkları adli para cezalarını ödeyemedikleri için hapse düşenlerle ilgili de düzenleme yapılmasını ve bunun Torba Tasarı'ya eklenmesi gerektiğini de belirttiğini anımsatarak, AK Parti grubunun bu konudaki değerlendirmesini beklediklerini söyledi. Hamzaçebi, ''Umarım, olumlu bir değerlendirme çıkar. Mahkemelerde 1 milyon civarında dava vardır. Yani hapis cezası, çekin karşılıksız çıkmasını önlemeye yetmiyor. Bir ekonomik suç var ise cezasının da ekonomik olması gerekir. Bunlar arasında eğer dolandırıcılar varsa bunları ayırabiliriz. Ama büyük bir kitle ekonomideki itibarını yeniden elde etmek ve iş hayatına dönmek istemektedir. Bu arzuyu görmezlikten gelmek doğru değildir. İktidar partisini bu konuda ilgili vatandaşlarımızın seslerini duymaya davet ediyorum'' diye konuştu.
-CUMHURBAŞKANI GÜL'E ÇAĞRI-
Akif Hamzaçebi, Sayıştay Kanunu teklifinin TBMM'de kabul edildiğini ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün incelemesinde bulunduğunu da anımsattı. Ana hatlarıyla çok iyi düzenlemeler getiren teklifin, iktidar partisince verilen bir önerge nedeniyle ''çok önemli bir eksikle'' çıktığını belirten Hamzaçebi, buna göre, Sayıştay'ın ''performans denetimi yapamayacağını'' öne sürdü.
Hamzaçebi, ''Türkiye uluslararası saydamlık ölçütlerinde iyi bir sırada değildir. Bu düzenleme ile Türkiye çok daha gerilere gidecektir. Türkiye, 16 yıl öncesinin gerisine gidiyor. Çünkü, Sayıştay'ın performans denetimi 16 yıldan bu yana vardır. Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanı'na bir çağrıda bulunuyorum: Lütfen bu yasanın performans denetimi ile ilgili maddesini bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade edin'' diye konuştu.
-''CEP DİKTATÖRÜ...''-
''Türkiye'yi polis devletine çevirmek isteyen bir yasa teklifinin'' de bu hafta TBMM'ye verildiğini öne süren Hamzaçebi teklifin ''Torba Tasarı'' ile birleştirilmesinin öngörüldüğünü söyledi. Yargılama ile ilgili konuları düzenleyen bir teklifin ekonomik konuları düzenleyen bir tasarı ile ilgisini olmadığını kaydeden Hamzaçebi, bağlantı sağlanmak amacıyla vergi kanunlarında değişiklik öngören bir maddenin teklife eklendiğini dile getirdi.
Birleştirmenin içtüzük ihlali olacağını ileri süren Hamzaçebi, teklifin Adalet Komisyonunda görüşülmesi gerektiğini kaydetti.
Teklifin içeriğine ilişkin eleştirilerde bulunan ve ''Olağanüstü vahim, Türkiye'yi polis devletine taşıyacak'' düzenlemelerin bulunduğunu iddia eden Hamzaçebi, konunun ''Mehmet Haberal'ın açtığı dava nedeniyle tazminata mahkum olan hakimlerle sınırlı olmadığını'' kaydetti.
Teklifin yasalaşması halinde kamu görevlilerinin kötü muamelesi veya görevlerini yapmamaları sonucu zarara uğrayan vatandaşların ilgili personel hakkında kişisel kusurları nedeniyle hem Türkiye'de hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde kişi aleyhine dava açamayacağını kaydeden Hamzaçebi, özetle şunları söyledi:
''Bu, tam anlamıyla polis devleti, bürokrasi devleti yaratmaktır. Bürokrasinin içinden diktatörler çıkarmaktır. O bürokratları kendi yetki alanlarında cep diktatörü yapacaktır. Bu teklif cep diktatörleri yaratacaktır. 16 Manisalı genç, Baran Tursun, Engin Çeber ile ilgili hukuki süreçler bundan etkilenecektir. Bu, nasıl bir devlete doğru gittiğimizi gösteriyor. Türkiye, demokraside geriye gidiyor. Halkımıza Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetini şikayet ediyorum.''
Hamzeçebi, bir soru üzerine, teklifteki ilgili düzenlemenin yasalaşması durumunda iptali için Anayasa Mahkemesine başvuracaklarını kaydetti.
