Balyoz gibi darbe planlarını hazırlayanları yargıdan kurtaracak önemli bir girişimin son anda engellendiği ortaya çıktı. Durumu fark eden AK Parti'nin asker kökenli vekilleri, Başbakan'ı bilgilendirerek büyük bir tehlikeyi bertaraf etti.

ÖMER ŞAHİN'in haberi
Alınan bilgilere göre Milli Savunma Bakanlığı'nın 4 yıl önce Meclis'e sunduğu harp okullarıyla ilgili tasarıda, darbe seminerlerini meşrulaştıracak hükümler yer aldı. Durumu fark eden AK Parti'nin asker kökenli vekilleri, Başbakan'ı bilgilendirerek büyük bir tehlikeyi bertaraf etti.

Camilerin bombalanmasından Türk jetlerinin düşürülmesine, azınlıklara suikasttan öğrencilerin müzede öldürülmesine kadar pek çok kanlı eylemin yer aldığı 'Balyoz darbe planı'yla ilgili yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Söz konusu plan gibi darbe girişimlerine yasal kılıf hazırlandığı ancak bunun Meclis'te son anda engellendiği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre 2006'da Harp Akademileri Kanunu ile Harp Okulları Kanunu'nda yapılmak istenen değişikliğe, 'Balyoz'da yer alan eğitim seminerlerini meşrulaştıracak ifadeler konuldu.

Bunların başında, siyasî, ekonomik ve güncel konulara ilişkin çalışma yapılmasını subaylara görev olarak yükleyen hüküm yer aldı. Düzenlemeyle, 'eğitim semineri' adı altında yapılan bütün işlemler askerliğin parçası olarak görülecek, cuntacılara da dokunulamayacaktı.

Milli Savunma Bakanlığı'nın Meclis'e sunduğu tasarının ayrıntıları AK Parti'nin asker kökenli milletvekilleri tarafından fark edildi. Söz konusu isimlerin uyarısı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla, ilgili değişiklik son dakikada tasarıdan çıkarıldı. Balyozcuları yargıdan kurtaracak düzenlemenin Meclis'ten nasıl döndüğünü Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl ilk kez anlattı.

Erdöl'e göre, kanun çıksaydı, Balyoz darbe planı başta olmak üzere bugün pek çok soruşturma yapılamayacaktı. Suçlamalar için, 'kanun gereği eğitim çalışması yürütüyoruz' denilecekti. Yani yasal kılıf bulunmuş olacaktı.

Askerleri ilgilendiren mevzuat değişikliği Bakanlar Kurulu ve Meclis'te genellikle değişikliğe uğramadan kabul ediliyor. Milli Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarıların yıllardır jet hızıyla kabul edildiği biliniyor. Darbe planlarının henüz kamuoyunca bilinmediği 2007 seçimleri öncesi Milli Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarının içindeki bir maddenin hangi sonuçları doğuracağı o günlerde dikkat çekmedi. Hükümet tarafından Meclis Başkanlığı'na gönderilen 'Harp Akademileri ve Harp Okulları'nın yapısı ve eğitim modeliyle ilgili tasarı, hükümetten olduğu gibi Milli Savunma Komisyonu'ndan da herhangi bir değişikliğe uğramadan geçti.

Yasa tasarısı içinde yer alan ve "Balyoz" gibi darbe planlarını yakından ilgilendiren metin ise sonradan fark edildi. AK Parti yönetimi, subay kökenli isimlere askerlerle ilgili yasa değişikliklerini inceleyerek görüşlerini bildirmesini istedi. TBMM Sağlık, Çalışma, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, askeri doktor olarak yıllarca Silahlı Kuvvetler'de görev yaptı. GATA'da da ihtisas yapan Erdöl, tasarıyı okuyunca demokrasi adına tehlikeli olarak gördüğü noktayı yakaladı. Tasarının 3. maddesinin son bendinde şu ibare yer alıyordu: "Komutanlık ve karargâh subaylığı öğreniminde; çağın dinamik eğitim yapısı içerisinde askeri, siyasi ve ekonomik konulardaki güncel gelişmeler paralelinde öğrenime tabi tutulmuş ve mesleğe yönelik motivasyonları artırılmış subay yetiştirmek..."

Askerleri güncel siyasete sokacak düzenlemeyi tehlikeli gören Erdöl, parti yönetimi ve Başbakan Tayyip Erdoğan'a düşüncelerini aktardı. Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla da söz konusu ibareler yasa metninden çıkarıldı. Yapılan değişikliğin nasıl bir sonuç doğurduğu Balyoz darbe planının deşifre olmasıyla ortaya çıktı. AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl, değişikliğin cuntacılara dönük yargı zırhının önüne geçtiği düşüncesinde. Askerlerin görev tanımının anayasa ve yasalarda belirtildiğini, bunun dışına çıkılmasının suç olacağını ifade eden Erdöl, işin vahametinin Balyoz planıyla daha iyi anlaşıldığını hatırlattı. Erdöl, "Eğer bu kanun çıksaydı, bugün soruşturulan çok soruşturma yapılamayacaktı. Kanun gereği eğitim yapıyoruz denilecekti. Yani minareye kılıf hazırlanmış olacaktı." şeklinde konuştu.

ZAMAN