Şişli'deki bir rezidansta iş adamı Fatih Edremit'in öldürülmesine ilişkin Hasan Heybetli ve Onur Özbizerdik'in de aralarında bulunduğu 3 sanığın yargılandığı davada Heybetli ile Özbizerdik arasında tartışma çıktı.
Şişli'deki bir rezidansta iş adamı Fatih Edremit'in öldürülmesine ilişkin davada, Hasan Heybetli ve Onur Özbizerdik'in de aralarında bulunduğu 3 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Özbizerdik ve Heybetli ile tutuksuz sanık Bülent Zara katıldı. Duruşmada, öldürülen Fatih Edremit'in eşi Lamia ve oğlu Alican Osman Edremit ile taraf avukatları da hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen polis memuru Sami Avcı, dava konusuna ilişkin başka bir şehirde yakalanan Bülent Zara'yı havalimanından teslim aldıklarını belirterek, Bölge Amiri Aydın Türk'ün odasına getirdikleri Zara'nın, ''İsmail Onur Özbizerdik'in elinde gri renkli toplu tabir edilen tabanca olduğu ve bir anda Fatih Mehmet Edremit'e ateş ettiği, 2-3 el silah sesi duyduğu'' yönünde bazı beyanlarda bulunduğunu, bunu da tutanak altına aldıklarını söyledi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Salih Öztürk'ün sorusu üzerine, yoldan geldiğini, yatacağını söyleyen şüpheliye bu tutanağı imzalattırmadıklarını belirten Avcı, bu kişinin ifadesi daha sonra alınacağından, amirlerinin talimatıyla söyledikleri konusunda tutanak tuttuklarını kaydetti.
Bunun üzerine söz alan tutuklu sanık Onur Özbizerdik, resmi olarak ifadesi alınmadan önce kendisine de olayın defalarca anlattırıldığını belirterek, Bülent Zara'da olduğu gibi bir tutanak tutulmadığını söyledi.
Özbizerdik'in, tanığa, ''Cem ve Nida Garipoğlu'na ilişkin bir soruşturma geçirip geçirmediğinin'' sorulmasını istemesi üzerine Başkan Öztürk, bu sorunun davayla ilgisi bulunmadığını vurguladı.
Onur Özbizerdik'in, ''Olur mu efendim. Orada da bir parayı tutanağa geçirmedikleri için haklarında soruşturma açılmış. Burada da Hasan Heybetli cebinde 6 bin TL para olduğunu söylüyor ama üzerinden 850 TL para çıkıyor'' diye ısrar etmesi üzerine, tanıktan soruya cevap vermesi istendi.
Tanık Avcı, Cem ve Nida Garipoğlu ile ilişkili olarak hakkında ''görevi kötüye kullanmak'' suçundan soruşturma açıldığını, iddianın, arama sırasında evde bulunan parayı tutanağa geçirmedikleri yönünde olduğunu belirterek, cinayet soruşturmalarında suçla ilgisi bulunmayan para ya da eşyaya ilişkin tutanak tutmadıklarını bildirdi.
Avcı, söz konusu olaya ilişkin hakkındaki idari soruşturmada ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davanın ise sürdüğünü kaydetti.
Bunun üzerine Özbizerdik, ''Tutanak tutmadıkları için yargılanıyorlar. Burada da 'Tutanak tuttuk' diyorlar. Kendisinin lakabı 'Asansör Sami'dir. Eskiden insanları asıyorlardı, şimdi asamıyorlar böyle tezgah kuruyorlar'' diye konuştu.
Tanık polis memuru Sadık Taşkın da şüphelinin avukatsız ifadesinin alınmasının mümkün olmaması nedeniyle kendi isteğiyle anlatıklarını tutanağa geçirdiklerini söyledi.
Tanık polis memuru Gökmen Karadağ da hazırlanan tutanakta neden şüphelinin de imzasının alınmadığını hatırlamadığını söyledi.
Söz alan Özbizerdik'in avukatı Ali Rıza Dizdar, söz konusu tutanağın sonradan düzenlendiğini, sahte bir tutanak olduğunu öne sürerek, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.
Bülent Zara'nın avukatı Fatih Çınar da tutanağın gerçeklere aykırı olduğunu, sonradan düzenlendiğini, geçerliliği olmadığını savunarak, tanıkların beyanlarını kabul etmediğini bildirdi.
-SALONDA GERGİNLİK-
Söz alan Hasan Heybetli'nin avukatı Tuncay Sancakoğlu'nun söz konusu tutanak hakkında beyanda bulunduğu sırada Özbizerdik, Sancakoğlu'nun, Zara emniyet birimine getirildiği sırada orada olduğunu söylediğini ifade ederek, bunun tutanağa geçirilmesini istedi.
Sancakoğlu'nun Özbizerdik'e ''Bana 'sen' diye hitap edemezsin. Terbiyeli ol'' demesi üzerine büyüyen tartışmaya, ön sırada oturan tutuklu sanık Hasan Heybetli de karıştı.
Heybetli'nin müdahalesi üzerine yerinden fırlayan ve jandarmaların engellemelerine rağmen Heybetli'nin üzerine yürümek isteyen Özbizerdik, jandarmalar tarafından duruşma salonundan çıkarıldı.
Özbizerdik'in salondan çıkarılması sırasında Heybetli de arakasından, ''Seni saygısız. Senin dedene kurban olayım ben. Senin deden benim ağabeyimdi'' diye seslendi.
Daha sonra mahkeme heyetine, Özbizerdik'in kendisine hakaret ettiğini söyleyen Heybetli, ağlamaklı bir şekilde, 15 yaşında bir çocuğun kendisine hakaret etmesini kaldıramadığını söyledi.
Heybetli'nin tutuksuz sanık Bülent Zara'ya dönerek, ''Bu aileyi birbirine sokmak için elinden geleni yaptın. Neden doğruyu söylemedin Bülent?'' demesi üzerine Zara da ''Ben doğruyu söyledim. Sen yaptın'' dedi.
Olay nedeniyle duruşma salonunda bulunan Özbizerdik ve Heybetli'nin yakınları arasında da kısa süreli bir gerginlik yaşandı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Öztürk, Özbizerdik'ten sonra Heybetli ve salondaki dinleyicileri de duruşma salonundan çıkardı.
Söz alan Özbizerdik'in avukatı Ali Rıza Dizdar, 1 Temmuz 2009 tarihli ekspertiz raporu ile Adli Tıp Kurumu Balistik Şubesinin raporunun çelişkili olduğunu savunarak, el koyma tutanağına göre tüm şüphelilerin giysilerinin aynı torbaya konularak ekspertiz incelemesine gönderildiğini, bu durumda barut izlerinin birbirlerine bulaşıp bulaşmayacağının araştırılması gerektiğini söyledi.
Avukatların taleplerinin dinlenilmesinden sonra, tutuklu sanıklar Özbizerdik ile Heybetli de salona çağrılarak talepleri alındı.
Mahkeme heyetinin duruşmaya ara vermesi üzerine, salondan çıkan tutuksuz sanık Bülent Zara'yı Fatih Edremit'in yakınları darp etti. Polislerin müdahalesiyle olay büyümeden yatıştırıldı.
Aranın ardından, Adli Tıp Kurumu Balistik Şubesinin 26 Haziran 2010 tarihli rapor örneğinin aynı şubeye gönderilerek raporda belirtilen giysilerin aynı torbaya konulması durumunda barut artıklarının birbirine sirayet edip etmeyeceği hakkında rapor alınmasına karar veren mahkeme heyeti, Zara'nın duruşmaya ara verildiği sırada darp edildiğinin anlaşıldığını belirterek, sanığın duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.
Heybetli ve Özbizerdik'in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi amacıyla erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca, 22 Haziran 2009'da meydana gelen olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, İsmail Onur Özbizerdik, Hasan Heybetli ve Bülent Zara'nın ''kasten adam öldürmek'' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.