Birinci ''Ergenekon'' davasında tanık olarak dinlenilen avukat Ahmet Doğan, Danıştay 2. Dairesinin hakkında türbanla ilgili karar verdiği kadın öğretmenin kendisini arayarak, Alparslan Arslan ile görüşmek istediğini ve övücü sözler söylediğini belirtti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tanıklığına başvurulan ve Ankara'daki yargılama sırasında bir dönem Alparslan Arslan'ın avukatlığını yapan Doğan, Arslan'ın neden kendisini azlettiği konusundaki sorular üzerine şöyle konuştu:
''Kendisi dini hassasiyetlerle bu eylemi yaptığını söylüyordu. Savunma şekli konusunda uyuşamadık. 'Birkaç yıl içinde çıkacağım. Beni savunma' diyordu. Ben de 'Seni buradan çıkarmaya yetecek hiçbir güç yok' dedim. 'Bir iki yıl içinde çıkarım, beni savunma' diyordu.''
Avukat Abdurrahman Sarıoğlu'nun meslekten ihraç edilmesine rağmen neden Arslan'ın savunmasını üstlenmek istediği sorulan Doğan, ''Danıştay olayından sona dini hassasiyeti olan avukatların davaya müdahil olma istekleri vardı. Bazı avukatlar aradılar, karşı çıktım'' dedi.
Doğan, Hizbullah ve İBDA/C davasına bakan bazı avukatların arayarak davaya bakmak istediklerini, ancak kendilerinin bunu kabul etmediklerini dile getirdi.
Bunun üzerine söz alan Arslan, avukat Sarıoğlu'nun cezaevinde ziyaretine gelerek, avukatlığını yapmak istediğini, kendisinin de bunu desteklediğini anlattı.
Arslan'ın içki içmediğini ve uyuşturucu madde kullanmadığını belirten Doğan, ''Böyle bir eylem yapmasını beklemezdik. Olay anı ve sonraki günlerdeki davranışlarından dolayı Arslan'da kimyasal ilaç araştırılması yapılmasını istedik. Soruşturma sırasındaki doktor raporunda sağlıklı araştırma için daha fazla miktarda kan örneği olması yazıyordu. Bu konuda talepte bulundum. Mert, sözünün eri, iyi insan olarak tanınıyordu. Bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı'' diye konuştu.
Doğan, Arslan'ın Danıştay saldırısının oluş şekliyle ilgili hiçbir zaman kendiyle konuşmadığını, ruh halinin sağlıklı olmadığını dile getirdi.
Bu arada, duruşma devam ederken Alparslan Arslan söz alıp kahkahalar atarak, Sincan Cezaevinde yatarken Muzaffer Tekin'i koğuşun avlusunda, Veli Küçük'ü de koğuşta gördüğünü belirterek, ''Onlar mıydı, değil miydi?'' diye konuştu.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün ise Arslan'ın mikrofonunu kapattırdı.
Bir süre sonra tekrar konuşan Arslan, bu kişileri görüntü olarak, televizyonda izler gibi gördüğünü söyledi.
Arslan, ayrıca İsrail'in su sorunu olduğunu belirterek, İsrail'in 2006'da Lübnan'a saldırdığını, Türkiye'deki yetkililerin de barış için İsrail ile masaya oturması gerektiğini söyledi.
Doğan, avukat Vural Ergül'ün ''Danıştay'a silahlı saldırıdan sonra olumlu ya da olumsuz eleştiriler alıp almadıkları'' şeklindeki sorusuna, ''Hakkında türbanla ilgili karar verilen bayan öğretmen arayarak Arslan ile görüşmek istediğini söyledi'' dedi.
Ergül'ün ''Sizinle ne konuştu? Olayı övücü nitelikte mi konuştu?'' sorusuna Doğan, ''Sizin söylediğiniz gibi övücü sözlerdi. Alparslan ile görüşemeyeceğini anlayınca selam söylememi istedi'' yanıtını verdi.
Duruşma, mahkeme üyelerinin Doğan'a sorularını yöneltmesiyle devam ediyor.