Saniye Altakhan, eşine ender rastlanan bir üvey anne. Trafik kazası sonucu yatalak hale gelen ve eşinin bile 6 yıl boyunca güneş görmeyen bir odada tuttuğu üvey kızını, sevgi ve şefkatiyle yeniden hayata döndürdü.

SALİH HAMURCU'nun haberi
Eşinin bile 6 yıl boyunca güneş görmeyen bir odada tuttuğu Hanife, üvey annesinin mücadelesi sonucunda ayağa kalkmayı başardı.

Hanife Altakhan, 35 yaşına büyük acılar sığdırdı. 8 yaşındayken annesini trafik kazasında kaybetti. 5 kardeşiyle birlikte yetim kalan Hanife'nin babası Mahir Altakhan, ikinci evliliğini yaparak Saniye Akbulut (45) ile hayatını birleştirdi. Baba Altakhan'ın ikinci eşinden Kürşat isminde bir çocuğu oldu. Beş yıl üvey annesi ile yaşayan Hanife, bir süre sonra evlenerek ailesinin yanından ayrıldı. Evlendiği sene babasını kanserden kaybetti. Genç kadının yaşamı evliliğinin 7. yılında geçirdiği trafik kazasıyla altüst oldu. İçinde bulunduğu servis, 2001 yılında iş dönüşünde kaza yaptı. Kafa travması geçiren Hanife'nin beyninde bilinçsiz müdahale sonucu nörolojik hasar oluştu. 9 ay yoğun bakımda kaldı, konuşma, oturma ve ellerini kullanma fonksiyonlarını yitirdi.

Talihsiz kadın, hastanedeki tedavisinin ardından bakım hastası olarak kocasına teslim edildi. Eşi ve yakınları, onu kendi kaderine terk etti. 6 yıl boyunca kocası tarafından güneş görmeyen odada tutulan genç kadının kötü giden kaderi, üvey annesi sayesinde tersine döndü. Hanife'yi kocasından alan Saniye Altakhan, eşine ender rastlanan sevgi ve şefkatle üvey kızını yeniden hayata tutundurdu. Büyük özveriyle kızının bakımını ve tedavisini yaptıran Altakhan, 3 yıllık mücadelenin sonunda Hanife'yi ayağa kaldırmayı başardı.

Saniye Altakhan, üvey kızının 6 yıl boyunca yatağa mahkum edildiğini söylüyor. Hanife'yi dünya ile tamamen kopuk, iletişim kuramayan, gözleri tavanda, diş etlerine kadar çürümüş bir hasta olarak aldıklarını anlatan Altakhan, "Ben üvey anneyim diye fazla müdahil olmak istememiştim. Ancak durumuna çok üzülüyordum. Kardeşi, ablasını ziyarete gittiğinde çok kötü ve bakıma muhtaç olduğunu gördü. Sonra yanımıza aldık. Hanife bize geldiği zaman yatağa mahkumdu. Şuursuz ve sürekli kriz halindeydi. Vücudunda hiç kas yoktu, oturması mümkün değildi. Yatmaktan kasları erimişti. Sıvıyla beslenebiliyordu." diyor. Altakhan, Hanife'yi ilk önce 8 ay akupunktur tedavisine götürdüklerini, ardından fizik tedavi aldıklarını söylüyor. Ne kadar doktor varsa kızının hastalığıyla ilgili bilgi aldığını ifade eden fedakâr anne, "Doktorlar bana 'Hanife'nin ruhu hasta' dediler. Psikolojisi bozuktu. Tedavi olmak istemiyordu. O iyileşmeyi istememesine rağmen ısrarla tedavisine başladık." diye konuşuyor.

ZAMAN