Siyasetten özel hayatına kadar pek çok konuda Zaman'a önemli açıklamalar yapan
Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, eski talebelerine kırgın değil. Üzerlerindeki hakları da helal ediyor.
Zekai Özçınar'ın haberi
Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, siyasetten özel hayatına kadar pek çok konuda Zaman'a önemli açıklamalar yaptı.
Partiden ayrılanlara değinirken, Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan ve Numan Kurtulmuş'u da ekleyip, "Herkese hakkımı helal ederim." dedi. Siyaset değil cihat yaptığını belirten Erbakan, hayatta olduğu sürece bu mücadelesini sürdüreceğini vurguladı. Eşini ise özlemle andı: "Nermin Hanım'la cennette de bir arada olacağız inşallah."
Aktif siyasete dönerek SP'nin başına geçen Milli Görüş Hareketi'nin lideri Necmettin Erbakan, Balgat'taki evinin kapılarını Zaman'a açtı. Akşam yemeğinde, siyasette yaşadıklarından gündemdeki konulara uzanan ilginç açıklamalarda bulundu. İlerlemiş yaşına rağmen güçlü hafızası, olaylara hakimiyeti ve esprileriyle daha başlarken renkli kişiliğinden bir şey kaybetmediğini gösteriyor Erbakan. "Bugünden bakınca 28 Şubat'ta daha farklı tavır sergiler miydiniz?" sorusuna, "Yemek arasında yenilir yutulur bir şey değil, sonra konuşalım." karşılığını veriyor. Kahvesini yudumlarken "İzin verirseniz işe aslından başlayalım." diyerek sohbete geçiyor. Uzun uzadıya Siyonizm'i anlatıyor; 20. haçlı seferinin halen devrede olduğunu öne sürüyor. Bu noktada 28 Şubat sürecine getiriyor sözü. 18 maddelik kararlar için, "ABD Savunma Başdanışmanı Makovski tarafından hazırlanan planın askerler tarafından 'teklifimiz' diye ortaya konulduğunu sonradan öğrendik." diyor.
Bu kararları neden reddetmediklerini ise şöyle açıklıyor: "Müslüman birinin bunları yazamayacağını düşündük. 5 saat konuştular. Biri bırakıp biri alıyor. Aczimendi'yi televizyona koyup, 'görmüyor musun efendim' diyorlar. Neyi göreceğim, sizin oyununuz bu. Gerçeği biliyoruz da, her şey söylenmiyor. Demirel, onlarla beraber. Çiller, susuyor. Ben tek başımayım. DYP'deki 50 kişi, "Hepinizi Yassıada'ya götüreceğiz" diye tehdit edildi. Ordunun geneli işin içinde değildi, cuntacılar vardı. Ben tek başıma iktidar mıyım, ortağımı tanımam mı? Tek başına iktidar olsam, hiç şüphesiz ilgililer kimlerse bir saniye bekletmezdim, görevden alırdım."
SP liderine göre, asker amacına ulaşamayınca 4 ay boyunca başka taktikleri devreye soktu. Hükümet çekilmeseydi darbe olmayacaktı ama başka oyunlar oynanacaktı. Erbakan, Türkiye'nin 28 Şubat yüzünden 14 yıl kaybettiğine, sürecin 2011 seçimlerinde biteceğine inanıyor. Zaman zaman bayramlaşmak için görüştüğü Demirel'in yanlış yerde durmasının hesabının ayrı olduğunu söylüyor. Necmettin Erbakan, 12 Eylül darbesine gerekçe yapılan meşhur Konya mitinginde yaşananların da tertip olduğunu savunarak, "Cuntacılar, ihtilal yapabilmek için bu tertibi hazırladı." iddiasında bulunuyor. Yaşanan bütün bu süreç hatırlatılarak, "Hakkınızı helal eder misiniz?" sorusuna cevap verirken Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan ve Numan Kurtulmuş'u da ekleyerek, "Herkese ederim." diyor.
NERMİN HANIM'LA CENNETTE BULUŞACAĞIZ İNŞALLAH
Erbakan, genelde Balgat'taki SP Genel Merkezi'nin yakınındaki evinde çalışıyor. Oğlu, kızları ve sekiz torunuyla birlikte oturuyor. Akrabalarıyla topluca senede bir yemekte buluşuyor. Oğlu Fatih'in, bu Kurban Bayramı'nda doğan ikizleri Merve ve Mina, ayrı sevinç katmış aileye. "Uzun süre çocukları olmadı. Dua ettik, ikiz geldi. Dahası da olur inşallah. Nermin Hanım adı da konabilir. Oğlan olursa Necmettin adı konulmasından memnun olurum." diyor. Erbakan için kuşkusuz evin tek ama önemli bir eksiği var. 4 yıl önce hayatını kaybeden hayat arkadaşı Nermin Hanım'ı özlüyor. Duygularını şöyle aktarıyor: "Aile çok mukaddes bir yapıdır. Özel bir sevgi halk eder Cenab-ı Allah. Aile ebedidir. Cennette de bir arada olacağız inşallah. Her İstanbul'a gittiğimde mezarını ziyaret ederim. Fatiha ve diğer duaları okurum."
Erbakan, cep telefonu kullanıyor. Elindeki cihaz bir hayli eski. Arkasına, yakınında görev yapanlar ile çocuklarının telefon numaraları yapıştırılmış. Bu durumu, "Bazı eski şeyler çok kıymetlidir." diye anlatıyor.
Oğlum Fatih, ileride partinin başına geçebilir
Erbakan, lider çocuklarının siyasetle ilgilenmesine sıcak. Oğlu Fatih Erbakan'ın bir partinin başına gelebilecek tecrübeyi edinip edinmediğine cevabı ise şöyle: "İleride gelir inşallah. Allah bilir. Osmanlı babadan oğula geçti, bütün dünyaya saadet getirdi. Fatih, elektrik yüksek mühendisi. Doktorasını yapmış. Milletvekili adaylığına kendi karar verir."
Kılıçdaroğlu çarşaf giyse de CHP iflah olmaz
Seçim ittifaklarına kapı aralayan Erbakan, CHP'ye ise tavırlı. "Halk Partisi, din düşmanlığı yaptığı için mühürlenmiştir. İster çarşaf giysin isterse Hacı Bayram'dan çıkmasın. Kılıçdaroğlu ne hava yakalarsa yakalasın, iflah olmaz." diyor. Numan Kurtulmuş'un HAS Partisi'ni değerlendirme gereği duymuyor. MHP için ise, "Görüyorsunuz söndü gitti. Baraj altında kalsa ne olur, kalmasa ne olur?" ifadelerini kullanıyor.
Erbakan, ileride 'malıyla, canıyla mücadele eden bir Müslüman olarak anılmak' istiyor. Siyaseti bırakmaya ise hiç niyeti yok. "Siyaset cihattır, insan gücü yettiği kadar bu işi bırakmaz." diyor. Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili olaraksa, "Bunu halka sorun." ifadesini kullanıyor.
Zaman