CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Bilgi isteme kanunu var. Git başvur yüreğin yetiyorsa, (Recep Tayyip Erdoğan'ın İsviçre bankalarında hesabı yoktur) diye yazı al. Alabilir mi? Ama ta belediye başkanlığından bu yana soracak'' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Birileri diyor ki, 'Başbakan'ın hesabı varmış yabancı bankalarda'. Dedik ki biz, 'Git bankalara başvur de ki (Arkadaş benim hesabım var mı, yok mu bana yazı verin)'. Diyor ki, 'Olmayan şeyin belgesi olur mu?'. Bilgi isteme kanunu var. Git başvur yüreğin yetiyorsa, (Recep Tayyip Erdoğan'ın İsviçre bankalarında hesabı yoktur) diye yazı al. Alabilir mi? Ama ta belediye başkanlığından bu yana soracak'' dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin Antalya merkez Kepez İlçe Kadın Kolları tarafından, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 76'ncı yıldönümü dolayısıyla Kepez Arena'da düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, kendisinden önce kürsüye gelen partili bir genç kızın henüz 18 yaşında olduğunu ve ilk kez oy kullanacağını söylediğini ifade etti.
Genç kızın, ''Artık seçmek değil, seçilmek istiyoruz'' dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''O genç kardeşime söz veriyorum. Önümüzdeki seçimlerde CHP çatısı altında daha fazla kadın milletvekili göreceksiniz'' dedi.
Başka bir partili kadının da yolsuzluktan ve ''haramilerden'' yakındığına değinen Kılıçdaroğlu, ''haramilerle mücadele etmenin de görevleri olduğunu'' dile getirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, bir başka partili kadının eşinden ayrıldığını, işsiz olduğu için çocuklarına bakmakta zorlandığını anlattığını belirterek, şöyle konuştu:
''Biz CHP, yani halkın partisi, yani İstanbul'un, Aydın'ın, Hakkari'nin, Diyarbakır'ın, Bingöl'ün, Trabzon'un, Ordu'nun, Kırklareli'nin partisi ve onun genel başkanı olarak size söz veriyorum. Çözeceğimiz, ama öncelikle çözeceğimiz birinci sorun işsizliktir. Bir masa, bir sandalye atacaksınız bir köşeye, milyonlarca dolar kazanacaksınız. Üstelik vergi vermeyeceksiniz, ama yüzbinlerce kadınımız, gencimiz işsiz olacak. Ve Recep Bey çıkacak diyecek ki 'Her üniversiteyi bitiren iş bulacak diye bir şey yoktur.' Sen onu geç... İşsizliğin harman olduğu bir yerde söyleyebiliyor musun, bunu söylemeye cesaret edebiliyor musun? Onu söyleyemez oralarda. Çünkü işsizliğin bir aile için ne kadar kötü olduğunu o evin hanımı bilir. Çocuğunu üniversiteye gönderen boğazından keser, çalışır kızının, oğlunun okumasını, daha iyi okumasını, kendi çektiği sıkıntıları oğlu, kızı çekmesin diye ister. İster ki daha iyi iş koşullarına sahip olsun, torunlarını daha iyi yetiştirsin.''
Başbakan Erdoğan'ın ''işsizlik vadettiğini de'' öne süren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunun için kadınlara şikayet ediyorum onu. Ve kadın erkek eşitliğine inanmayan bir Başbakan ve yine dün İstanbul'da genç kızların gözüne nasıl biber gazı sıkıldığına, nasıl coplandığına, nasıl yerlerde süreklendiğine hep beraber tanık oldunuz mu? Demokrasilerde böyle bir kural var mı? Anayasa'da hüküm var. Hiç kimse izin almadan istediği gösteriyi yapabilir diye. Ama daha İstanbul'a gelmeden otobüsler kente sokulmayacak, sanki yabancı bir ülkeye gidiyorlarmış gibi... Ve Beyefendi İstanbul'da, Dolmabahçe Sarayı'nda hocalara seslenecek.
Her şeyden korkarlar onlar. Korktuklar için baskı yapıyorlar. Biz korkmayacağız, kadınlar korkmayacak. Hep beraber mücadele edeceğiz, karanlıkları aydınlığa çıkarıncaya kadar...''
-KADINA SEÇME HAKKI VERİLMESİ-
Kemal Kılıçdaroğlu, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının da CHP tarafından verildiğini ifade etti. Bugün nüfusun yarısının kadın olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ancak parlamentoda erkek egemen bir tablo olduğunu anlattı.
Türkiye'de kadın vali olmadığını, bine yakın kaymakamdan sadece 15'inin kadın olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''76 yılda aldığımız mesafe bu. Şimdi kadın kardeşlerime sesleniyorum. Size söz veriyorum. Memur Kemal'in, işçi Kemal'in sözünü veriyorum. Emekli Kemal'in sözünü veriyorum, çiftçi Kemal'in sözünü veriyorum. Kadınları hem bürokraside, hem üst yönetimde, hem siyasette, hem yerel yönetimlerde göreceksiniz. Oranını da yükselteceğiz, sayısını da yükselteceğiz'' dedi.
Kılıçdaroğlu, bugün Türkiye'de ''Yoksulluk üreten bir ekonomi politikası yürütüldüğünü'' iddia etti. Yoksullukta en büyük acıyı, o evin kadınının yaşadığına değinen Kılıçdaroğlu, ''Bunu düşünen var mı? AKP bunu düşünüyor mu? Sadece yoksulların yoksulluğunu sömürüyor'' diye konuştu.
Kadını üstün kılmak için ''aile sigortası'' uygulaması başlatacaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında her annenin sosyal devletin güvencesi altında olacağını ifade etti. Yoksul ailede kadınların hesabına her ay asgari ücret yatıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, kadınların emekli veya işçi gibi bankaya giderek parasını çekeceğini dile getirdi.
Kimsenin o kadının yoksul olup olmadığını anlayamayacağını vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, bütün kadınların sosyal devletin güvencesi altına alınacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu, bunu söylediği zaman, ''Parayı nereden bulacaksınız?'' diye sorduklarını da belirterek, şöyle konuştu:
''Sizin yandaşlarınız yetmedi, onların yedi göbekleri bile milyarder oldu. Onlara para var da, sıra yoksula gelince mi para yok? Devletin kaynaklarını çok iyi biliyoruz. Nasıl kullanacağımızı da biliyoruz. Halktan yana, halk için politika üreteceğiz. Yoksulluk edebiyatı değil zenginlik edebiyatı yapacağız. Bunun için 'Halk zenginleşecek' diyoruz.
Bizim temel hedefimiz şu: Mutlu aile, mutlu toplum yaratmak. Bir aile mutluysa, huzur içinde geçiniyorsa, çoluk çocuğu gelecek kaygısı taşımıyorsa o aile mutludur. Aile mutluysa Türkiye mutludur. CHP'nin, kul hakkı yemek istemeyenlerin temel görevi, mutlu bir toplum yaratmaktır. Bunun için yola çıkacağız, bunun için mücadele edeceğiz. Bunun için sizden destek bekliyorum.''
-''SİZİ ALDATANLARA OY VERMEYİN''-
Kılıçdaroğlu, salonda bulunan kadınlara daha fazla siyasetle ilgilenmeleri çağrısında bulundu. ''Sizi aldatanlara oy vermeyin, verenlere engel olun'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Çünkü biz kadını erkeğiyle Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı verdik. Gücümüzü birlik beraberlikten alacağız ve bu ülkede haramilerden hesap soracağız, sizin gücünüzle hesap soracağız. Birileri diyor ki, 'Başbakan'ın hesabı varmış yabancı bankalarda'. Dedik ki biz, 'Git bankalara başvur de ki (Arkadaş benim hesabım var mı, yok mu bana yazı verin)'. Diyor ki, 'Olmayan şeyin belgesi olur mu?'. Bilgi isteme kanunu var. Git başvur yüreğin yetiyorsa, (Recep Tayyip Erdoğan'ın İsviçre bankalarında hesabı yoktur) diye yazı al. Alabilir mi? Ama ta belediye başkanlığından bu yana soracak. Çünkü biz birilerinin sicilinin çok temiz olmadığını biliyoruz. Öyle yırtık ayakkabıyla siyasete gireceksin ve milyarların olacak ve biz bunun hesabını sormayacağız. Olmayacak bu. Hesap soracağız. Demokrasi için, insan hakları için hesap soracağız. Yoksulların hakları için yoksulluğu tarihe gömmek için soracağız.''
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de binlerce çocuğun yatağa aç girdiğini, yatağa aç giren çocukların olduğu bir ailede huzur, barış ve kardeşliğin de olmayacağını kaydetti. Halkın iktidarında birçok çocuğun bile yatağa aç girmeyeceğinin sözünü veren Kılıçdaroğlu, onların güvencesinin sosyal devlet olacağını anlattı.
Türkiye'nin her karış toprağında alın teri, barış ve kardeşliğin olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Biz hiç kimseye güvenmeden, hiç kimseden yardım istemeden, sadece ve sadece aklımıza, fikrimize, ülkemize, çocuklarımıza duyduğumuz saygının gereği olarak, çözümün bizim mübarek ellerimizde olduğunu biliyoruz. Bu bilinçle, barış içinde yaşayan bir Türkiye'yi beraber kuracağız.'' diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını tamamlamasının ardından parti otobüsüyle kısa bir şehir turu yaptı.
