Kriz kahini olarak da ünlenen ABD'li ekonomist Nouriel Roubini, Çin ekonomisi'nin daha fazla ihracata bağımlı olduğunu söyledi. Roubini ekonomik büyümede Çin'i geçecek ülkeyi açıkladı.

ABD'li ekonomist Nouriel Roubini, Hindistan'ın, perakende sektöründe yabancı yatırımın önündeki engelleri kaldırarak, karayolu ve köprüler gibi altyapı yatırımlarına harcamaları desteklemesi halinde gelecek 10 yılda ekonomik büyümesinin Çin'i geçebileceğini söyledi.
New York Üniversitesi'nde görevli profesör Roubini, dün Yeni Delhi'de bir toplantıda yaptığı konuşmada, ''Hindistan ekonomisinin gelecekteki büyümesi konusunda iyimserim, çünkü ekonomisi iç taleple destekleniyor. Çin ekonomisi ise daha fazla ihracata bağımlı'' dedi.

Hindistan'ın önündeki güçlüğün yüzde 9 büyüme oranını sürdürmesi ve enflasyonu kontrol altında tutması olacağına işaret eden Roubini, Çin'in ekonomik büyümesinin gelecek yıllarda giderek yavaşlayacağını, Hindistan'ın ise genç nüfusu ve yüksek tüketim desteğiyle muhtemelen hızlanacağını ifade etti.

Roubini, Hindistan'ın üretimi artırarak ve arz yönlü konulara çözüm bularak yüzde 9 büyüme oranını sürdürebileceğini sözlerine ekledi.

Hindistan'da Başbakan Manmohan Singh hükümeti, Hindistan'ın altyapı kalitesini düzeltmek için karayolları, limanlar ve elektrik santrallerine yapılan harcamaları ikiye katlayarak, 2017 yılına kadar 1 trilyon dolar yatırım yapmayı planlıyor.

Temmuz-Eylül döneminde ekonomisi yüzde 8,9 büyüyen Hindistan'da yasalar, küçük işletme sahiplerini koruyor ve denizaşırı büyük perakende ya da toptancı şirketlerinin yatırımlarına sınırlama getiriyor.

Dünyanın en büyük perakende şirketi Wal-Mart ile rakipleri Carrefour ve Tesco gibi firmalar, Hindistan hükümetinden yabancı yatırımlara izin vermesini talep ediyor.

Morgan Stanley ekonomisti Chetan Ahya ağustos ayında, 2015 yılına kadar Hindistan'ın Çin'i geçeceğini tahmin ettiklerini açıklamıştı. Hindistan'ın 2011 ve 2015 yılları arasında ekonomisinin yüzde 9,5 oranında büyüyebileceğini belirten Ahya, bu ülkenin 2020 yılına kadar istihdam piyasasına 136 milyon kişiyi (Japonya'nın nüfusundan fazla) ekleyeceğini kaydetmişti.

Çin'in ise aynı yıla kadar 23 milyon kişiyi istihdam piyasasına ekleyeceği tahmin ediliyor.