Şefkat-Der, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile 30 ilçe belediyesi hakkında, kadın sığınma evi açmadıkları iddiasıyla Cumhurbaşkanlığı, TBMM, İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Şefkat-Der Başkanı Hayrettin Bulan, PTT Taksim Şubesi önünde yaptığı basın açıklamasında, 5393 sayılı Belediye Kanunu'na göre, büyükşehir belediyeleri ve nüfusu 50 bini geçen belediyelerin kadın sığınma evi açma mecburiyeti olduğunu söyledi.
Buna rağmen Türkiye genelindeki belediyelerin büyük çoğunluğunun bu kanuna uymadığını ve görevini ihmal ettiğini öne süren Bulan, bu nedenle ilk olarak İstanbul'daki belediyeler hakkında görev ihmalinden dolayı suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.
TBMM tarafından çıkarılan kanunların, belediyeler tarafından yok sayılmasının kabul edilemeyeceğini ifade eden Bulan, ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukuk devleti ise görev ihmalinde bulunan belediye başkanları ve belediye yetkililerinden hesap sorulmalıdır. İdari ve adli soruşturmalar yapılıp, gerekli ceza ve müeyyideler uygulanmalıdır'' dedi.
Türkiye'de kadın sığınma evleri konusunda en fazla sıkıntının Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgesinde yaşandığını anlatan Bulan, büyükşehirler arasında ise İstanbul'un ilk sırada yer aldığını kaydetti.
İstanbul'da sığınma evlerinde yer olmadığı için otobüs terminallerinde, istasyonlarda, hastane bahçelerinde, cami avlulularında, parklarda 3 binden fazla kadının yaşadığını bildiren Bulan, yetkililerin duyarsızlığının telafisi imkansız suçlara neden olduğunu belirtti.
-TÖREDEN KAÇTI AMA SIĞINACAK YER BULAMIYOR-
Sığınma evinde kalan 6 çocuk annesi K.A. (32) da ilk eşinin kendisini dövmesi nedeniyle boşandığını belirterek, buna karşı çıkan ailesinin 6 çocuğunu alarak, imam nikahıyla 65 yaşındaki biriyle yaşamak zorunda bıraktığını söyledi.
30 bin TL başlık parasıyla zorla evlendirildiği ikinci eşinin de kendisine şiddet uyguladığını anlatan K.A, şöyle konuştu:
''Kocamın ve babamın yanı sıra kardeşlerim, amcam ve onun çocuklarından da dayak yedim. Daha fazla dayanamayarak çocuklarımı da alıp İstanbul'a kaçtım. Burada polise sığındım. Bana kalacak sığınma evi aradılar ama hiçbirinde yer yoktu. Daha sonra bir sığınma evinde 13 gün geçici olarak barınabildim. Burada da yer olmadığının söylenmesi üzerine 15 kadın sokakta kaldık. Ben İstanbul Valiliğine başvurarak yardım istedim. Beni Şefkat-Der'in kadın sığınma evine yerleştirdiler. Bizim bölgemizde töre olduğu için babam, eski kocam peşimde. Benim gibi çok sayıda kadın var. Bizlere sahip çıkılmasını istiyoruz.''
Dernek Başkanı Hayrettin Bulan, basın açıklamasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile 30 ilçe belediyesi hakkında, kadın sığınma evi açmadıkları iddiasıyla hazırladığı suç duyurularını, PTT Taksim Şubesinden Cumhurbaşkanlığı, TBMM, İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.