Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, bütün aflardan önemlisinin, ihracatçıyı bankaların insafından kurtaracak sicil affı olduğunu belirtti.

Gürdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, uluslararası mali krizin tüm dünya ülkeleri gibi Türkiye'yi de etkisi altına alarak, özellikle KOBİ'leri büyük oranda etkilediğini, bu işletmelerin, yaşadığı nakit sıkışıklığı nedeniyle birtakım ödeme ve mükellefiyetlerini de gecikmeli olarak yerine getirmelerine sebep olduğunu belirtti.
Bu durumun sadece Türkiye'de değil, bütün dünya ülkelerinde yaşandığını ifade eden Gürdoğan, şöyle devam etti:

''Ancak, bu ülkeler krizin olumsuz şartlarından KOBİ ve ihracatçılarını korumak amacıyla hızla mevzuat düzenlemelerine giderek işletmelere devlet adına kefalet sistemi sağlamış ve piyasaların normalleşmeye başladığı tarih itibariyle mali milat belirleyerek, bu tarih öncesine zorunlu olarak uyulması şartı ile sicil affı getirmiştir.

Ancak, maalesef ülkemizde birçok alanda af yasası düzenlemesine, her türlü suçu işleyen suçlular dahi affedilmesine rağmen, 1990 yılından bu yana kapsamlı bir sicil affı çıkarılmamıştır.

Bugün ekonomik ortamın olağan bir sonucu olarak 10 yıl önce dahi, çeki bir gün yazılan, kredi kartı ödemesini geciktiren ve senedini vadesinden 1 gün sonra ödeyen işletmelerimiz bankaların kara listesinde bulunmakta ve bu işletmelere hiçbir kredi kullandırılmamaktadır.''

Gürdoğan, dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bu durumun maalesef Türkiye'de yaşandığını vurgulayarak, açıklamasını sürdürdü:

''Bankalar adeta devlete kafa tutarcasına devletin mevzuat ve kararlarına uymamakta, kendi ülke firmalarını yok etmek için adeta birbirleri ile yarışmaktadır.

Oysaki daha bir yıl önce AB ülkelerinin kendi ülke firmalarını korumak amacıyla bankacılık kesimine yönelik uyguladığı kurallar ortadadır. Bu ülkelerde de BASEL kuralları uygulanmaktadır, ancak o ülkelerdeki bankalar kendi ülke menfaatlerini her şeyin üstünde tutmaktadır.''

KOBİ'lerin bankaların bu katı tutumu nedeniyle bitme noktasına geldiğini savunan Gürdoğan, şunları söyledi:

''İşletmelerin ödemedeki bir günlük gecikme nedeniyle kara listeye alınması hiçbir insaf ve ahlaki değerle izah edilememektedir. Hele hele yabancı menşeli banklar yanında devlet bankalarımızın da bu uygulama içinde olması bizlerin sabrını bitirme noktasına getirmiştir.

Firmalarımız, olumsuz sicilden ve bankaların kıskacından korunmak ve temiz sicile kavuşmak amacıyla mantar gibi şirket kurmakta ve bizler de 'şu kadar yeni şirket açıldı' diye övünmekteyiz.

Bütün KOBİ ve ihracatçılar artık bu duruma hükümetimizin kati bir şekilde el atmasını, diğer aflardan öncelikli olarak sicil affının bütün kesimlerin zorunlu olarak uyacağı şekilde çıkarılmasını talep etmektedir. Çünkü bütün aflardan önemlisi ihracatçıyı bankaların insafından kurtaracak sicil affıdır.''

Gürdoğan, Avrupa ülkelerinin ve finans kesimi şeffaf olan en liberal ülkelerin kendi ülke KOBİ'lerini kurtarmak için BASEL ve IMF kurallarını dahi hiçe sayarak çıkarmış olduğu sicil affı örnek alınarak bir an önce Türkiye'de de çıkarılması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

''Yoksa küçük işletmelerimizin bankaların katı insafına terk edilmesi halinde ülke ekonomimiz bu durumdan büyük yara alacaktır. Bu nedenle yetkililerden talebimiz, bankaların insafına bırakılmadan ve bütün kesimlerin zorunlu olarak uyacağı sicil affını sağlayacak bir düzenlemenin bir an önce yapılmasıdır.''