Etibank'ın zarara uğratılmasıyla ilgili olarak bankanın eski sahibi Dinç Bilgin ile oğlu Şevket Önay Bilgin'in de aralarında bulunduğu 27 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Dinç Bilgin ve oğlu Şevket Önay Bilgin'in de aralarında yer aldığı 13 tutuksuz sanık katıldı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ertuğrul Tokalakoğlu, celse arasında müdahil Birleşik Fon Bankası avukatı Yücel Kahraman'ın dilekçe vererek, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin bozma ilamı gereğince bankanın ''ihtilasen zimmet'' ve ''nitelikli dolandırıcılık'' suçlarından müdahilliğinin sürdüğünü, ancak TMSF'nin 9 Kasım 2010 tarih itibarıyla müdahillikten çekilme isteği doğrultusunda müdahilliğinin kaldırıldığını, bu nedenle Birleşik Fon Bankası'nın da müdahillikten çekildiğinin bildirildiğini kaydetti.
Duruşmada söz alan Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin'in avukatı Asım İplikçioğlu, celse arasında verdiği dilekçesinin tekrar ettiğini belirterek, sanıkların geri dönüşü mümkün olmayan krediler verdiğinin iddia edildiğini, ancak suç tarihleri arasında sanıkların sorumluluklarında ödenmemiş tek bir kredi bulunmadığını söyledi.
Söz konusu kredilerde ''geri ödememe, iade etmeme'' unsurunun oluşmadığının belirlenebilmesi açısından bu durumun TMSF'den sorulmasını talep eden İplikçioğlu, ayrıca BDDK ve Birleşik Fon Bankası'nın müdahilliklerinin de kaldırılmasını talep etti.
Başkan Tokalakoğlu, sanıklardan Seda Eren ile Ahmet Can'ın İstanbul Barosu tarafından atanan avukatları Dilek Erdoğan Uçar'ın duruşmaya katılmadığını tutanağa yazdırdı.
Kovuşturma aşamasındaki vazgeçmenin müdahillik sıfatının kaldırılmasını gerekli kıldığını belirten mahkeme heyeti, bu nedenle Birleşik Fon Bankası'nın müdahillik sıfatının kaldırılmasına karar verdi.
Mahkeme heyeti, avukat Asım İplikçioğlu'nun BDDK'nın müdahilliğinin kaldırılması ve bazı hususların TMSF'den sorulması yönündeki taleplerinin ise reddine karar verdi.
Davanın ''zimmet'' suçundan açılmış olması nedeniyle hükmün mutlaka sanık avukatlarının huzurunda açıklanması yönünde yasal zorunluluk bulunduğunu belirten mahkeme heyeti, mahkumiyetleri istenen Seda Eren ve Ahmet Can'ın avukatları Dilek Erdoğan Uçar'a açıklamalı çağrı kağıdı çıkarılarak, gelecek celse duruşmada mutlaka bulunması gerektiğinin bildirilmesini kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, Uçar'ın gelecek celseye katılması halinde İstanbul Barosu'na durumun bildirileceğinin de çağrı kağıdında belirtilmesini hükme bağladı.
Dosyanın karar aşamasına gelmiş olması nedeniyle duruşmada bulunan avukatların gelecek celse hazır bulunmalarının gerektiğinin hatırlatılmasına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
-DAVANIN GEÇMİŞİ-
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Temmuz 2005 tarihli kararında, bankanın zarara uğratılmasına ilişkin Dinç Bilgin'i ''zimmet'' suçundan 14 yıl hapis ve 499 milyon 977 bin TL para, Şevket Önay Bilgin'i 9 yıl 4 ay hapis, Şükrü Karahasanoğlu ile Zeki Ünal'ı 9 yıl 26'şar gün hapis, Mustafa Dinçer ile İsmail Hakkı Karakaya'yı da 7 yıl 9 ay 10'ar gün hapis cezasına çarptırmıştı.
''Nitelikli dolandırıcılık'' suçundan Cavit Çağlar'ın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı kararda, Mustafa Çağlar'a 1 yıl 6 ay 22 gün, Hakkı Cengiz Kırgül'e de ''özel belgede sahtecilik'' suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş, ancak bu cezalar ertelenmişti.
Mahkeme heyeti, Dinç Bilgin, Cavit Çağlar, Mehmet Nail Keçili, Şevket Önay Bilgin, Mustafa Çağlar, Türker İnanoğlu ve Nevzat Ak'ın da aralarında bulunduğu 23 sanığın ''cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturma, bu teşekküle üye olma ve teşekkül üyelerine yardım etme'' suçlarına ilişkin beraatına karar vermişti.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını usul eksikliğinden bozmuş, ayrıca karardan sonra yürürlüğe giren Bankacılık Yasası'nda lehe hükümler olup olmadığının incelenmesini istemişti.
Yargıtay'ın bozma kararı üzerine davanın yeniden görülmesine başlanmış, Bilgin ailesi, avukatları aracılığıyla reddi hakim talebinde bulunmuş, ancak mahkeme bu talebi reddetmişti.
Bunun üzerine İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi de Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin hakkındaki bu kararı kabul ederek, dosyalarını ayırmıştı. Bu sanıkların yargılanmasına İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilmişti.
Diğer sanıklar açısından yargılamayı sürdüren mahkeme heyeti, 15 Kasım 2006 tarihli duruşmada Cavit Çağlar'ı ''nitelikli dolandırıcılık'' suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 20 bin 830 TL adli para cezasına mahkum etmişti.
Mustafa Çağlar'ı da aynı suçlamaya ilişkin olarak 1 yıl 6 ay 22 gün hapis ve 15 bin 620 TL adli para cezasına çarptıran mahkeme heyeti, cezanın ertelenmesine karar vermişti. Bankanın dört yöneticisini de 11 yıl 8 ay ile 7 yıl 9 ay arasında hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, diğer sanıklar açısından beraat ve ortadan kaldırma kararları vermişti.
-2. BOZMA-
Kararı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesi, Cavit Çağlar ve oğlu Mustafa Çağlar hakkındaki davayı zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırmıştı.
Dinç Bilgin ve oğlu Şevket Önay Bilgin'in hukuki durumlarının ve suç vasfının ihtisas mahkemesi olan İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde birlikte yapılacak yargılamada değerlendirilmesi gerektiğini belirten yüksek mahkeme, diğer sanıklar hakkındaki kararı da çeşitli nedenlerle bozmuştu.
Davanın yeniden görülmesine başlanmasının ardından Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin'in ayrılan dosyaları, yeniden ana davayla birleştirilmişti.