'Süttozu hile maddesi kesinlikle değildir'   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 12-03-2010 (14:22)   Son Mesaj: 12-03-2010 (14:22)    Cevap: 0    Gösterim: 584  

    12-03-2010

    'Süttozu hile maddesi kesinlikle değildir'

    'Süttozu hile maddesi kesinlikle değildir'


    Prof. Dr. Atila Yetişemiyen, ''süttozu ithalatında melamin tehlikesinin söz konusu olmadığını, bu tür iddiaların çok önemli bir besin maddesi olan süttozunun itibarını sarstığını'' söyledi.

    AB'liği ile yapılan Gümrük Birliği Anlaşması gereği 1996 yılından bu yana AB'ye süttozu için tarife kontenjanı açılıyor. Aynı kapsamda sanayicilerin ihtiyaçları dikkate alınarak, Ekim ayında, ülke ayrımı yapmaksızın, sıfır (0) gümrük vergisi ile ithalat yapmak üzere 2500 ton süttozu, 2000 ton tereyağı ithalatı için tarife kontenjanı açılmasından sonra, ''melaminli süttozu ithal edilecek'' yönünde yanlış değerlendirmelerin yapıldığına işaret eden Ankara Üniversitesi (AÜ) Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atila Yetişemiyen, ''İki yıl önce Çin'de yaşanan melaminli süttozunun ölümlere neden olması olayından sonra, başta ABD, AB ülkeleri olmak üzere ithalatçı ülkeler ithalatı durdurup gerekli önlemlerini almıştır. Bugün Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın laboratuvarları, bu konuda gerekli testleri yapacak durumdadır. Dolayısıyla bu bağlamda süttozu ithalatında bir risk olması söz konusu olamaz'' dedi.
    Süttozunun ''doğal sıvı sütün sadece kurutma teknikleri ile toz haline getirilmiş biçimi'' olduğunu, üretim sırasında hiç bir katkı maddesinin kullanılmasının söz konusu olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yetişemiyen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''melamin'' söylentilerinin, halkta son derece değerli ve önemli bir besin maddesi olan süttozuna karşı şüphe uyandırdığına dikkat çekti.

    Zaman zaman medyada konunun dışındaki uzmanların, süttozu sanki bir hile vasıtası imiş gibi ''UHT süte, yoğurda ve peynire süttozu katıyorlar'' şeklinde beyanlarının olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yetişemiyen, UHT sütte kesinlikle süttozu kullanılmadığını, ancak, yoğurt ve dondurmada üretim prosesinin gereği olarak, kurumaddeyi artırmak, kıvamı iyileştirmek, proteince zenginleştirmek amacıyla süttozu kullanmanın zorunlu olduğunu, bunun kesinlikle gıda mevzuatı, sağlık ve beslenme açısından sakıncalı olmadığını vurguladı.

    Çiğ süt arzının bol olduğu dönemlerde, fazla süt süttozuna dönüştürülerek, üretimin az olduğu dönemlerde kullanıldığını veya sütün bol olduğu bölgelerde fazla üretilen sütün süttozuna dönüştürülerek sütün az olduğu bölgelere gönderildiğini anlatan Prof. Dr. Yetişemiyen, Danimarka, Hollanda, Almanya gibi ülkelerin süttozuna dönüştürdükleri sütü, sütün az olduğu Afrika ülkelerine, Güneydoğu Asya ülkeleri'ne ihraç ettiğini, buradaki fabrikalarda da süttozunun rekonstitüsyon/rekombinasyon işlemleriyle içme sütü, peynir, yoğurt gibi süt ürünlerine dönüştürülerek, oradaki insanların beslenmesine katkıda bulunulduğunu kaydetti.

    Yaklaşık 9 kilogram (Kg) sütten 1 Kg süttozu elde edildiğini belirten Prof. Dr. Atila Yetişemiyen, şu bilgiyi verdi:

    ''Süttozunun süte dönüşümünde kesinlikle protein, mineral madde kaybı olmuyor. Sadece C ve bazı B grubu vitaminlerinde kurutma tekniğine bağlı olarak yüzde 5 ile yüzde 20-30 arasında kayıp olabiliyor. Ancak genel beslenme bilgisine göre süt ürünleri, zaten meyve ve sebzeler dururken vitamin kaynağı olarak gösterilmez. Kaliteli çiğ sütlerin doğru bir proses ve kurutma yöntemi ile süttozuna dönüştürülmesi halinde, bu ürün uygun saklama koşullarında birkaç yıl besin değerini kaybetmeden saklanabiliyor. Süttozu, içme suyu kalitesindeki su ile uygun oranda çözündürüldüğünde en az pastörize içme sütü niteliğinde kaliteli süt elde edilebiliyor. Her süt ürünü gibi süttozu bir süt ürünüdür ve hiç bir katkı maddesi içermez. İhtiyaç duyulduğunda tekrar süte dönüştürülebilir (rekonstitüte süt) ve süt ürünlerine (rekombine ürün) işlenebilir. Bu nedenle bazen medyada yanlış olarak yer aldığı gibi, süttozu kesinlikle bir katkı maddesi değildir. Süte birebir eştir. Hatta, kaliteli bir sütten elde edilmişse, mikrobiyolojik açıdan daha güvenilir haldedir. UHT sütlere hiçbir nedenle süttozu katılmamaktadır. Bu sütlerin 3-4 ay dayanmaları yalnızca, sterilizasyon yoluyla sütün içinde bakteri ve enzimlerin kalmaması nedeni iledir.''

    Yoğurt ve dondurma üretiminde süttozu kullanımının ''doğal ve zorunlu'' olduğunu, başka alternatifi bulunmadığını kaydeden Prof. Dr. Atila Yetişemiyen, ''Süttozu bazen de beyaz peynir üretiminde protein oranını arttırmak için kullanılabilir. Sütün kurumaddesi yüzde 12-12,5 düzeyindedir. Yoğurt yapımında kurumaddeyi yüzde 16-18 seviyesine getirmek için, aradaki yüzde 5-6'lık kısım kısmen evaporasyonla (sütün içindeki suyun buhar olarak uzaklaştırılması), kısmen de yüzde 2-4 oranında süttozu ilavesiyle kapatılır. Dondurma üretiminde ise mutlaka süttozu kullanılır, dondurma miksinin önemli harç maddelerinden biri süttozudur'' dedi.

    -MELAMİN KATILMASINDAKİ AMAÇ, LABORATUVARLARI YANILTMAK, PROTEİN ORANINI YÜKSEK GÖSTERMEK-

    Normal olarak süt ve süt ürünleri işleme tekniğinde melaminin hiç bir şekilde yeri olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yetişemiyen, Çin'de yaşanan olayla ilgili şu bilgiyi verdi:

    ''Melamin, azotça zengin organik bir kimyasal maddedir. İçinde protein yoktur. Tabak, bardak, plastik malzeme, beyaz tahta yapımında kullanılıyor. Süt ürünlerine veya süttozuna melamin karıştırılması tamamen hile amaçlıdır. Sütü sulandırınca, kurumadde ve protein oranı düşer. Çoğu süt ürünlerinde protein oranının yüzde 3'ün altına inmemesi gerekiyor. Bu ürünlerde protein tayini yapılırken, onun azot oranına bakılır. Çünkü süt proteinin 6,38'de biri azottur, bulunan azot miktarı 6,38 ile çarpılarak yüzde protein değeri hesaplanır. Çin'de hile yapanlar protein testini geçebilmek amacıyla melamin ilavesiyle süttozunun azot miktarını artırmayı planlamışlardır.

    Protein tespiti için daha değişik (elektroforetik/kromatografik) yöntemler vardır. Ancak bunlar daha uzun sürdüğü için rutin olarak yapılmamaktadır. Fakat şimdi zorunluluk haline geldiği için Bakanlığın laboratuvarları süttozu, mama, puding ve benzeri ürünlerde melamin varlığını test edebilir durumdadır.

    İki yıl önce Çin'de bazı fabrikalar melaminli süttozu üretmişler ve olay ortaya çıkınca bu yöneticiler ağır bir şekilde (hatta birkaçı idamla) cezalandırılmıştır. O zamandan beri ABD, Avrupa ve Türkiye Çin'den ithalatı derhal durdurmuştur. Şu anda Çin, Batı ülkelerine hiç bir şekilde süttozu satamıyor. Dolayısıyla Türkiye'nin özellikle AB ülkelerinden süttozu ithalatında böyle bir risk asla yoktur.''

    Medyadaki ''Öldüren süttozu'' nitelemelerinin kamuoyunu olumsuz etkilediğini, süttozunun kullanıldığı mamalar, yoğurtlar, dondurmaların şüphe ile karşılandığını kaydeden Prof. Dr. Atila Yetişemiyen, ''Süttozuna haksızlık yapılıyor. Süttozu sadece gıdalarda kullanılmakla kalmaz, bugün savaş, açlık ve felaket zamanlarında/bölgelerinde, insanların beslenme sorununu çözen en önemli gıdadır'' dedi.

    -EKMEK, PASTA, ÇİKOLATA, BİSKÜVİ ÜRETİMİNDE DE KULLANILIYOR-

    Türkiye'de kurutulmuş süt ürünleri, yani peyniraltı suyu tozu, yağlı-yağsız süttozu üreten 20 civarında işletme bulunduğunu, sütün peynire işlenmesinde ortaya çıkan peyniraltı suyunun, protein değerinin çok yüksek olması nedeniyle gıda sanayinde değerlendirildiğini kaydeden Prof. Dr. Atila Yetişemiyen, şu bilgiyi verdi:

    ''Türkiye'de kurutma tesisine sahip bu firmalar, büyük ölçüde peyniraltı suyu tozu üretirler, süttozu üretimi daha azdır. Peynir üretirken, 100 ton sütten en az 80 ton peyniraltı suyu çıkıyor. Besin değeri çok yüksek olan bu ürün, peyniraltı suyu tozuna dönüştürülür, aksi takdirde bu su dökülüyor ve çevre kirliliğine neden oluyor. Diğer yandan sütün bol olduğu ilkbahar aylarında üretim fazlası süt, yağsız süttozuna dönüştürülür. Bu tozlardan ikinci kalite olanlar, buzağı yemlerini proteince zenginleştirmek amacıyla kullanılmaktadır. Peyniraltı suyu tozu, pastacılık, çikolata, ekmek sektöründe kullanılıyor. Serum proteinleri içerdiği için besleyici değerleri çok yüksektir. Özellikle ekmekçilik sektöründe yağsız süttozu kullanılıyor. Una yüzde 6 oranında ilave edildiğinde ekmeğin kalitesi iyileşiyor, bayatlama süresi uzuyor, besin değeri artıyor. Bütün büyük ekmek fabrikaları, ekmek üretiminde yağsız süttozunu kullanmaktadır.''

    Türkiye'de özellikle son on yılda toz süt ürünleri üretiminin artmasına karşın, süt sanayinin, çikolata, bisküvi, pastacılık sektörünün süttozu ve peyniraltı suyu tozu ihtiyacının önemli bir bölümünü ithalat ile karşıladığını belirten Prof. Dr. Atila Yetişemiyen, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının süttozu üretimi için uyguladığı teşvikin çok olumlu olduğunu ve devam etmesi gerektiğini söyledi.

    Uluslararası sözleşmeler kapsamında Türkiye'nin 15 bin ton civarında süttozu ithal etmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Yetişemiyen, bunun yaklaşık 150 bin ton sıvı süt eşdeğeri anlamına geldiğini belirterek, ''Bunun da Türkiye'de yaklaşık 12 milyon tonluk yıllık çiğ süt üretiminin sadece yüzde 1,25'i olduğu dikkate alınırsa, kesinlikle çiğ süt fiyatları veya süt hayvancılığının gerilemesi ile ilgisi olamaz'' dedi.

    Prof. Dr. Yetişemiyen, ''Bu kadar ithalat ile hayvancılık ölmez. Hayvancılığın yıllardır süregelen çok daha ciddi sorunları vardır. Bugün Türkiye'de kişi başına çiğ süt üretimi yaklaşık 150 Kg. Yıllık içme sütü tüketimi Türkiye'de 30 Kg, ABD'de 90 Kg, Almanya'da 92 Kg, İsveç'de 140 Kg'dır. Öncelikle insanların süt ürünleri tüketimi konusunda bilinçlendirilmesi, sektördeki en az yüzde 50'nin üzerindeki kayıt dışılığın önlenmesi ve istatistiklerin tam ve doğru yapılması gerekir'' diye konuştu.

    Ekim ayında çıkarılan karar ile, ülke ayrımı yapmaksızın, sıfır (0) gümrük vergisi ile ithalat yapmak üzere 2500 ton süttozu, 2000 ton tereyağı ithalatı için tarife kontenjanı açılmıştı. Tarife kontenjanı, 1 Ocak-31 Aralık dönemi için geçerli olacak ve bu maddeleri gıda sanayinde doğrudan tüketime sunulan nihai mamul üretiminde girdi olarak kullanan sanayiciye tahsis edilecek.




    'Süttozu hile maddesi kesinlikle değildir' Yorumları