Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın duruşmasında, mahkeme heyeti sanıklardan Abuzer Yıldırım'ın avukatı Mert Eryılmaz'ı mağdurlara hakaretten salondan çıkardı.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, sanıklardan Abuzer Yıldırım'ın avukatı Eryılmaz, mağdurların bulunduğu tarafa doğru dönerek hakaret içeren ifadeler kullanması üzerine salondan çıkarıldı.
Cumhuriyet savcısı ve tarafların taleplerini dinleyen mahkeme, sanıklara söz verdiği sırada, söz almadan savunma yapmak isteyen Mert Eryılmaz'ı Mahkeme Başkanı Eray Gürtekin uyardı.
Eryılmaz, uyarılara rağmen savunma hakkının engellenemeyeceğini iddia ederek, mağdur rolü yapıldığını ve 31 Aralık 2010 tarihinde sanıkların tahliye edilmesi gerektiğini ileri sürdü.
Olay yerinde öldürülen Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Susanne Geske ve Uğur Yüksel'in annesi Hatice Yüksel'in bulunduğu yöne dönen Avukat Eryılmaz bağırarak, ''Burada masum rolü yapılıyor. Burası Türkiye, burası Malatya, burası laylaylom mahkemesine dönüştürüldü'' dedi.
Hakaret içeren sözler kullanan Eryılmaz, Mahkeme Başkanı Gürtekin'in talimatı üzerine salondan çıkarılmak istenirken polise direnerek, ''Burası PKK mahkemesi değil, burası laylaylom mahkemesi değil'' diyerek bağırmaya devam etti.
Avukat Eryılmaz, polisler tarafından salondan çıkarıldı.
Adliye girişine gelen avukat basın mensuplarına açıklama yaparak, iddialarını tekrar etti.
-SANIK BİLMİYORMUŞ-
Avukatın dışarı çıkarılmasının ardından söz alan sanık Abuzer Yıldırım ise avukatın böyle bir davranış göstereceğinden haberi olmadığını ileri sürerek, ''Vekalet verdiğimiz avukatın böyle bir ifade kullanacağını bilmiyordum. Avukatlığını yapmasını istemiyorum'' dedi.
Duruşma, verilen aranın ardından yeniden başladı.
OLAY
Malatya'da, 18 Nisan 2007'de Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel bıçaklanarak öldürülmüş, zanlılardan Salih Gürler (20), Cuma Özdemir (20), Hamit Çeker (19) ve Abuzer Yıldırım (19) olay yerinde yakalanmıştı.
Üçüncü katın penceresinden kaçmaya çalışırken düşerek yaralanan Emre Günaydın, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'ndeki tedavinin ardından tutuklanmıştı.
Tutuklu sanık Emre Günaydın'ın olaydan yaklaşık 2 yıl sonra cezaevinde Cumhuriyet savcısına verdiği ifadenin ardından olayı azmettirdikleri gerekçesiyle Varol Bülent Aral ve Zirve Yayınevi çalışanı olduğu belirtilen Hüseyin Yelki de tutuklanmıştı.
Yelki, 22 Mayıs 2009, Aral ise 20 Ağustos 2009'daki duruşmalarda tahliye edilmiş, 15 Ekim 2010 tarihindeki 29. celsede tanık olarak dinlenen Erhan Özen'in ifadelerini de dikkate alan mahkeme Aral'ın yeniden tutuklanmasına karar vermişti.