TRT, ayrımcılığa karşı atağa geçti   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 12-02-2010 (22:17)   Son Mesaj: 12-02-2010 (22:17)    Cevap: 0    Gösterim: 537  

    12-02-2010

    TRT, ayrımcılığa karşı atağa geçti

    TRT, ayrımcılığa karşı atağa geçti


    TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, ''Ayrımcılığa karşı mücadelenin tohumlarını Türkiye'den, İstanbul'dan, Anadolu'dan atacağız. Eğer bunu biz gerçekleştirebilirsek mutlu olacağız'' dedi.

    Avrupa Konseyinin ''Ayrımcılığa Karşı Sesini Yükselt'' kampanyası çerçevesinde Avrupa Konseyi, TRT ve Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından gerçekleştirilen ''Medya, Kültürler Arası Diyalog ve Ayrımcılıkla Mücadele, Türkiye'den Çapraz Raporlar-Bir Avrupa Medya Buluşması'' başlıklı toplantı İstanbul Radyosu'nda düzenlenen kapanış töreniyle sona erdi.
    Törende konuşan Şahin, İstanbul ve Anadolu'da çok farklı kültürler ve 'medeniyet kırıntılarının' bir arada görülebildiğine dikkat çekti.

    Şahin, ''O farklı medeniyetler farklı dini unsurlar taşıyor olsa bile onu bir şekilde içimizde yaşıyoruz, yaşatıyoruz. Ayrıca bu coğrafyada yaşamanın belli bir kolaylığı, aynı zamanda zorluğu da bu. Hem geçmiş medeniyetleri muhafaza edeceksiniz hem kendi kültürünüzü koruyacaksınız, gelecek nesillere bunu taşıyacaksınız ama ayrımcılık yapmadan. Biz bunu başarmak için çalışıyoruz'' diye konuştu.

    TRT olarak böyle bir organizasyonun içerisinde bulunmaktan mutluluk duyduğunu, ötekileştirmenin günümüzde yoğun bir şekilde yaşandığını ifade eden Şahin, şunları söyledi:

    ''Biz burada konuşuyorken birileri ayrımcılık yapıyor. Buradan ayrıldığımızda belki bu ayrımcılığı göreceğiz. Daha dün Belçika Devlet Televizyonunda en nefret edilen ırkları ya da milletleri sorduklarında şıklardan biri 'Yahudilik' diğeri 'Türklük'. Bu hakikaten ürpertici bir şey. Bugün hala devlet televizyonunda böyle bir sorunun sorulması iğrenç ama buna verilen cevap bir o kadar ürpertici. Ama bizler, Avrupa Konseyi ve medya mensupları bununla ciddi anlamda mücadele edersek başarırız. Biz bir taraftan bu mücadeleyi yapıyorken öbür taraftan yine kendisinden medet beklediğimiz medya sanki ayrımcılığı körüklüyor. Bu külü canlandıracak bir takım enstrümanlar kullanıyor. Bu bizi yaralıyor.

    Yine tüm dünyayı çalkalayan, belki çok önemsemediğimiz ama zaman zaman internet medyasının bazen çok ciddi etkiler yaptığı günümüzde özellikle Sarkozy'nin açıklamalarını görüyorsunuz. Sarkozy'nin uçağının kırmızılı beyazlı bir kuleyi görmemek için orayı pas geçtiğini gördüğümüzde bu, bizi Anadolu'da yaşayan insanlar olarak biraz daha üzüyor.''

    -''AYRIMCILIĞA KARŞI MÜCADELENİN TOHUMLARI''-

    İstanbul'da gerçekleştirilmen dört günlük çalışmalarda elle tutulur başlıklar ortaya çıkarıldığını, bunların Avrupa Konseyi, TRT ve üniversiteler tarafından değerlendirileceğini belirten Şahin, ''En önemlisi dünya insanına ayrımcılığa karşı mücadelenin belki tohumlarını Türkiye'den, İstanbul'dan, Anadolu'dan atacağız. Eğer bunu biz gerçekleştirebilirsek mutlu olacağız'' dedi.

    Şahin, ötekileştirmenin yoğun şekilde yaşandığı dünyada 'insan' kavramının öne çıkartılması yoluyla bunun en aza indirilebileceğini, aksi takdirde ırk, din, mezhep ayrımlarının insanlar arasındaki uçurumu daha da artıracağını vurguladı.

    11 Eylül saldırısının yeni bir dünya düzenini getirdiğini ve bunun bazen renk, bazen din fobisini daha çok kamçıladığını belirten Şahin, bunun giderilmesinde medya mensuplarına büyük görevler düştüğünü ifade etti.

    Şahin, ''Hep beraber sesimizi yükselteceğimiz bu projede çığlık atmanın zamanı geldi'' diye konuştu.

    Bazen çok tehlikeli gibi görünen bir takım unsurlara parmak basıldığında susmanın tehlikeli olduğunu, bunların gündeme gelmesinin aslında korkulan bir şey olmadığına bir kurum yöneticisi olarak tanık olduğunu anlatan Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    ''Türkiye'de zaman zaman sorun olan Alevi-Bektaşi mantığı ile ilgili göreve geldiğimizde, Muharrem ayında Alevilik konusunu bir ay boyunca enine boyuna işledik. Gördük ki bu felsefeyi benimseyen insanlar dahil olmak üzere Sünni kesimden bile çok olumlu dönüşler aldık. Çünkü kişi bilmediğinin düşmanıdır. Öğrendikçe bu korkuların gereksiz birer sıkıntı olduğunu birlikte gördük. Bu yıl bu konuya biraz daha fazla eğileceğiz. Bu tarz konuların üzerini örterek daha büyük sıkıntılara ülkemizi gebe haline getirdiğimizin farkında olmamız gerekiyor. Onun için ne kadar çok demokratikleşirsek ne kadar rahat konuşan bir ortam oluşturursak Türkiye'de problemler o nispette ortadan kalkıyor.

    Bizden daha ileride görülen Avrupa toplumunun da özellikle ırkçılık konusunda daha dikkatli olması gerekiyor. Düşünün Fransızlar bizi yok saydıklarında 70 milyon insanı almamakla çok ciddi mücadele vereceğini söyleyen Sarkozy'e karşılık Türkiye de çıksa 'biz de Fransızları veya X milleti ülkemizden görmüyoruz' gibi bir kavram ne kadar ciddi tehlikelere neden olacaktır. Artık sınırların kalktığı, birlikte yaşamanın daha güzel olduğu bir dünyada bu tarz olumsuzlukları gidermek için biz medya mensupları ayrımcılığa karşı yüksek sesle haykırmalı, yeni programlar üretmeli, bu mücadelemizi sürdürülebilir bir hale getirmeliyiz.''

    -İSTANBUL'UN ZENGİNLİĞİNİ VE ÇOK KÜLTÜRLÜLÜĞÜNÜ YAŞADIK-

    Avrupa Konseyi ''Ayrımcılığa Karşı Sesini Yükselt'' kampanyasının koordinatörü Carole Reich de Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun toplantının kapanış törenine Paris'teki hava şartlarından dolayı katılamadığını söyledi.

    Toplantıya Avrupa Konseyine üye ülkelerden 100'ün üzerinde medya mensubunun katıldığını ifade eden Reich, ''3 gün boyunca İstanbul'un zenginliğini, çok kültürlülüğünü yaşadık'' dedi.

    Birlikte yaşamanın ve eşit saygının kültürler arası diyaloğun en temel şartı olduğunu ifade eden Reich, farklılıklar ne olursa olsun ayrımcılığın hiçbir şeklinin kabul edilemez olduğunu kaydetti.

    Reich, kampanyanın sonuçlarının önümüzdeki aylarda açıklanacağını belirtti.

    Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Gürgen de toplumdaki en önemli sorunlardan birinin ayrımcılık olduğunu ifade ederek, medyanın bu sorunun üzerinde durma görevi bulunduğunu söyledi.

    Prof. Dr. Gürgen, bu buluşmanın İstanbul gibi dünya ölçeğinde en çoğulcu şehirde gerçekleştirilmesinin etkinliğe daha bir zenginlik kattığını ifade ederek, ''Ayrımcılığa tahammül noktasında zafiyetlerimiz var ama eğitimle düzelecek bir sorun. Medyanın bu konuda üzerine düşen görevler var. Medyanın korku üretmemesi gerekir'' diye konuştu.




    TRT, ayrımcılığa karşı atağa geçti Yorumları