MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 'Milletimizin karakterinde 'ordu-milet' anlayışı vardır. Ordusuz millet olmaz, milletsiz ordu olmaz. Onun için Türk Silahlı Kuvvetleri bu aziz milletin göz bebeğidir.' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2011 Milletvekili Genel Seçimleri için makul tarihin haziran olduğunu belirterek, ''Seçimler dışında iktidar değişikliğini, başka odakların tercihine, ara rejimlere, darbelere bırakmamalıyız'' dedi.
Bahçeli, iki günlük programı kapsamında geldiği Osmaniye'de, Toprakkale ilçesi girişindeki karşılamanın ardından il merkezinde, kendi adını taşıyan meydanda araçtan inip belediye hizmet binasına kadar yürüdü. Bahçeli, yol boyunca vatandaşlarla selamlaştı.
Belediye Başkanı Kadir Kara'yı makamında ziyaret eden Bahçeli, daha sonra belediyenin balkonundan, toplanan vatandaşa hitap etti. Referandum sonuçlarını değerlendiren Bahçeli, bu konuda, Osmaniyelilere yönelik haksız eleştirilerin farkında olduğunu belirterek, ''Sizler, partim ve şahsım adına şükran duyulacak insanlarsınız. 'Referandumda istenilen sonuçları alamadık' diye üzülmeyin, sizler üzülmeyiniz ki başkaları sevinmesin'' dedi.
Bahçeli, Osmaniyelilerin elden gelen gayretleri gösterdiklerini, her türlü fedakarlığı yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:
''Günü, saati geldiğinde Osmaniyeliler olarak Osmaniyeli evlatlarınıza da sahip çıkmasını biliyorsunuz. Bu Osmaniyeliler için yeter ve fazladır ama siyasi rekabetin intikamını Osmaniye'ye hasımlık yaparak kimse sonuca varamayacağını da her zaman bilmelidir.
Anayasa değişikliği maskarası yaşandığı bir ortamda 'evet' oylarının Osmaniye'de fazla çıkması için hangi gayretlerin, hangi rüşvetlerin verildiğini, hangi baskıların yapıldığını biliyoruz. Bakmayın o gazetelerin yazdığına, sizin başarınız takdire şayandır. Osmaniyeli olarak sizinle övünüyor ve güveniyorum. O sebepten dolayı Osmaniye'ye küsmemiz mümkün değil, Osmaniye'ye kırılmamız mümkün değil. Osmaniyelerin de üzülmesi doğru değil. Eğer bir gün Osmaniye, sevgisini bizden uzaklaştırırsa biliyor ve inanıyoruz ki kabahat Osmaniye'de değil, sevgiyi azaltan bizlerde olacaktır.
O bakımdan referandumda muhtelif basınlarda çıkan Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Başkanının bulunduğu ilde dahi 'evet çıktı' diye övünenlerin, referandum sonrasında ne hallere düştüklerini görüyorsunuz. Bunlar daha iyi anlaşılacak, bunlar çok daha iyi fark edilecek ve yeri geldiği zaman bu yörenin yürekli insanları gerekli tokadı atacaktır.''
''MAKUL TARİH HAZİRANDIR''
Bahçeli, 2011'de milletvekilliği seçimlerinin yapılacağını belirterek, ''22 Temmuz 2011 hafta sonuna gelmediği için muhtemelen ilk pazar olan 17 Temmuz 2011 yılında Anayasa ve Seçim Kanunlarımıza göre 24. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri gerçekleştirilecek. Fakat 22 Temmuz 2007'de yapılan seçimlerde hatırladığımız gibi eğer temmuz ayında seçimler yenilenirse katılım oranının çok düşük olduğu, seçmen kütüklerinde eksiklerin olduğu görülmektedir. Çünkü yaz tatilinin ortasında, okullar tatil olmuştur, herkes tarlaya, yazlığa ya da yaylaya çıkmış bulunmaktadır; o bakımdan seçimler için makul olan tarih haziran ayıdır'' dedi.
Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir değerlendirmesinde 12 Haziran 2011'de milletvekilliği seçimlerinin yapılabileceğine işaret ettiğini anımsatarak, ''Su söze güvenirsek, muhtemelen 12 Haziran 2011 tarihinde 24. Dönem Milletvekilliği Seçimleri olacaktır'' şeklinde konuştu.
''Seçimler dışında iktidar değişikliğini başka odakların tercihlerine, ara rejimlere, darbelere bırakmamalıyız'' diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
''Seçimlerin istikrar içerisinde, meşru zeminde yapılarak, yeniden bir iktidar oluşumu, demokrasimiz açısından hayırlara vesile olacaktır. O bakımdan Türkiye'yi seçimlere kadar herhangi bir kargaşaya, kaosa, kavgaya, kutuplaşmaya, cepheleşmeye sevk ederek, sonuçlarını uzun yıllar tartışılır bir konuma düşürmemeliyiz. O bakımdan seçimler çok önem arz edecektir.''
''DEVAMI MÜMKÜN DEĞİLDİR''
Bahçeli, Hükümetin nerede hata yaptıklarını düşünmesi gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Nerede hata yaptıklarını, nerede zulüm, nerede iftira, nerede yalan, nerede yandaş televizyonlarla halkı kandırma ve aldatma içine girdiklerinin farkına varamazlar ise milletimizin önüne tarihi bir fırsat çıkıyor; seçimlerde bunları fark ettirerek bugünkü AKP iktidarlarını alaşağı etmesi gerekmektedir. Eğer bugünkü iktidar bu şekliyle devam ederse, ne olduma kapılıp, Ortadoğu'da Sultan, İstanbul'da kabadayı, Anadolu'da ise Başbakanım diye havada ve havaalanında gördüğünüz bir şahsiyetle bu ülkenin yönetilme imkanı kalmamıştır. Bunu bir partinin mensubu olarak söylemiyorum, bu ülkenin evladı olarak söylüyorum. Ya bunların ayakları yere basacak, ilkeli, dürüst siyasetle yoluna devam edecek ya da yönetimden mutlaka uzaklaştırılacaktır.
Bugünkü iktidarın 8 yılık uygulamalarına baktığımızda cepheleşmeyi görüyorsunuz, kamplaşmayı görüyorsunuz, gerilimi görüyorsunuz ama masumiyete bürünüp tekrar aldatma ve kandırma yoluna gidiyorlar. Buna fırsat vermemek lazım. AKP'nin yönetimi artık tükenmiştir, bitmiştir, devamı mümkün değildir. 'Ne olursa olsun' diyerek AKP'yi destekleyenler, kendilerinin bir gün büyük bir sıkıntıyla, felaketle karşı kaşıya olduklarında, inanın ki o partilerin üst yöneticilerini Türkiye'de mercekle arasanız bulamazlar; ya bir Ortadoğu ülkesinde ya Amerika'da ya da Avrupa'nın bir ülkesinde bulunurlar.''
''TÜRKİYE'DE İYİ OLAN NEDİR?''
Bahçeli, ekonomik sıkıntının devam ettiğini, işsizliğin büyüdüğünü, petrol istasyonlarının çalışamaz hale geldiğini, organize sanayi bölgelerinde ya da yol üzerlerindeki fabrikaların kapandığını, esnafın devren kiralık, satılık diye levhalar astıklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Emeklilerin hali belli, çiftçi çok daha perişan bir hale gelmiş, traktörler gidiyor, tarlalar gidiyor, köyden taşınmanın mahcubiyeti içinde şehrin kenarlarına gelip sığınmaya çalışıyorlar. Bütün bunları dikkate aldığımızda Türkiye'de iyi olan nedir? Televizyonlara çıkıp yandaşları yanına alarak, programcıları baskı altına alarak, patronları tehdit ederek, her gün AKP'nin gül pembe Türkiye'sini dinleye dinleye bu millet usanmıştır. Onun için gerçekleri görmeliyiz. Türkiye'nin nereye gittiğini iyi bilmeliyiz.''
''TSK, MİLLETİN GÖZ BEBEĞİDİR''
Hükümetin açılım çabalarını da ''safsata'' olarak değerlendiren Bahçeli, ''Bir açılım safsatasıyla PKK'yı siyasallaştırmaya gayret gösteriyorlar. Bunun için milletin başına nasıl çorap ördüklerini görmüyorlar'' dedi.
Bahçeli, ''İmralı'daki caninin, seçim sonuna kadar süre verdiğini'' belirterek, şöyle devam etti:
''Olmadı, '1 Marta kadar sana tekrar yeni bir süre veriyorum, ne yaparsan yap' diyor ve televizyonda yandaşları İmralı canisinin bu tehdidi karşısında dönüyor, yandaş olduğu partiye 'bunların isteklerini yerine getirin ve dağdaki eşkıyayı şehre indirin' diye akıl vermeye çalışıyor. Yani Türkiye Cumhuriyeti devletinin ümüğünü sıktığı cani, dönmüş ülkenin ümüğünü sıkmaya başlıyor; 'dediğimi ya yaparsın ya yapmazsın' diyor. İktidarın gafletinden yararlanarak kim terörle mücadele etmişse, Mehmetçikle beraber orada bulunan komutanlar varsa şimdi hepsinden terörle mücadelenin intikamını almaya çalışıyorlar.
Milletimizin karakterinde 'ordu-milet' anlayışı vardır. Ordusuz millet olmaz, milletsiz ordu olmaz. Onun için Türk Silahlı Kuvvetleri bu aziz milletin göz bebeğidir.
Adaletin önünde uzun uzadıya bekletinceye kadar gereği neyse yapın ama Hükümeti devirecek paranoyasıyla TSK'yi aşağılamaya, sorgulamaya, millet nezdinde küçük düşürmeye kimsenin hakkı yoktur. Bu millet, bu Türk Silahlı Kuvvetlerini göz bebeği gibi korumalıdır çünkü, Türkiye Cumhuriyeti coğrafyasında ateşle oynayan bir ülkedir. Güçlü bir orduyla Türkiye'nin geleceğinin istikrarını korumak, güvenliğini korumak mecburiyetindeyiz. Tarihi hatayı yapmayın. Eğer bu tarihi hataya devam ederseniz teröre taviz verirseniz, yolsuzluk üzerinde vurdumduymazlık yaparsanız, bir gün bu milletin teveccühü ile MHP iktidar olursa 'senden hesap sormazsam namerdim' diyorum.''
Bahçeli'ye konuşmasının ardından Belediye Başkanı Kadir Kara tarafından şehrin sembolik anahtarı verildi.