AB'de 20 faslın 17'sinde siyasi engel var   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 12-02-2010 (14:34)   Son Mesaj: 12-02-2010 (14:34)    Cevap: 0    Gösterim: 613  

    12-02-2010

    AB'de 20 faslın 17'sinde siyasi engel var

    AB'de 20 faslın 17'sinde siyasi engel var


    Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği'ne üyelikle ilgili açıklamalarda bulundu. Bağış AB'yi samimiyetsizlikle suçladı. Açılmayan 20 faslın 17'sinde siyasi engeller ortaya çıkardıklarını belirtti.

    Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 2013 yılı sonuna kadar Türkiye'nin, hukuki altyapısında, mevzuatında, kanunlarında ve anayasasında, Avrupa Birliği (AB) standartlarını yakalamış olmasını hedeflediklerini belirterek, "Biz kendi ulusal programımızı uyguluyoruz. 'Şu fasıl açıldı, bu fasıl açılmadı' dersek, biz yetkiyi ya da gücü başkalarının eline teslim etmiş oluruz" dedi.
    Egemen Bağış, 2010 yılının bitmesine az bir süre kala, Türkiye'nin AB sürecinde geldiği noktayı AA muhabirine değerlendirdi.

    Türkiye'nin AB sürecinde önemli olanın fasıl açmak değil, zihin ve gönülleri açmak olduğunu kaydeden Bağış şunları söyledi:

    "Türkiye, falan faslı, filan faslı açsa da çok fazla ona odaklanmanın, sırtımızdaki davulun tokmağını Brüksel'deki bürokratlara emanet etmek anlamına geleceği inancındayız. Ama onun yerine Türkiye'ye şöyle dönüp baktığımız zaman bugün daha zengin mi? Evet. 8 yıl öncesine nazaran kişi başına düşen gelirimiz 8 kat artmış. Bugün Türkiye'nin hukuku, demokrasiye olan bağlılığı, insan hakları konusundaki hassasiyeti Avrupa'nın önde gelen ülkelerinin üzerine çıkmış mı? Evet çıkmış. Gerçekten Türkiye bu konularda çok önemli adımlar atıyor."

    En son yapılan referandum oylamasında, Türk halkının büyük bir çoğunluğunun, kimilerinin "havuz, ev" gibi ithamlarına, kafa karıştırma çabalarına rağmen demokrasiden ve AB standartlarındaki bir yaşam standardından yana tercihini kullandığını ifade eden Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Bugün Türkiye'nin AB sürecinde, 2010 yılında yeni açılan birtakım fasıllar vardır, 2011'de üzerinde çalışılacak fasıllar vardır. Bugün Türkiye daha fazla Avrupalı mıdır? Evet Avrupalıdır, çağdaştır, daha demokrattır, daha zengindir, daha şeffaftır. Bundan 10 yıl önce insanların 'Kürdüm' demeye korktuğu ülkemizde, devletin televizyonları bugün 24 saat Kürtçe yayın yapabiliyorsa, bundan evvel Sümela veya Akdamar'da bir ayinin olabilme ihtimalinin bile konuşulamadığı ülkemizde bunlar gerçekleştiği zaman, ne Trabzonlu kardeşlerimiz ne Akdamar'daki Vanlı kardeşlerimiz tepki vermiştir. Tam aksine yurt dışından gelen binlerce farklı dine mensup insanı kucaklıyorsa, demek ki Türkiye'deki zihniyetlerde de birtakım değişiklikler vardır."

    "İHTİYACIMIZ OLAN TEK ŞEY SABIR VE AZİM"

    Türkiye'nin her geçen gün iyiye doğru ilerleyen bir ülke olduğunu söyleyen Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış şunları kaydetti:

    "Bizim amacımız, 2013 sonuna kadar Türkiye'nin hukuki altyapısında, mevzuatında, kanunlarında, anayasasında AB standartlarını yakalamış olmasıdır. Biz kendi ulusal programımızı uyguluyoruz. 'Şu fasıl açıldı, bu fasıl açılmadı' dersek, biz yetkiyi ya da gücü başkalarının eline teslim etmiş oluruz.

    Son ilerleme raporu, Türkiye'nin 33 faslın 33'ünde de ilerleme kaydettiğini çok açık bir şekilde teslim ediyor. Bunu Avrupa Komisyonunun uzmanları yazıyor, AB üyesi ülkelerin temsilcisi olan komiserler onaylıyor ve ilan ediyor. Demek ki Türkiye doğru yolda ilerliyor. Ben Türkiye'nin eninde sonunda AB'nin en saygın, en güçlü ve en dinamik üye ülkelerinden biri olacağına inanıyorum. Bu süreçte ihtiyacımız olan tek şey sabır ve azim."

    Türkiye'nin AB müzakerelerine başlamasının 45 yıl sürdüğünü hatırlatan Bağış, "Son 5 yılda sadece müzakereleri başlatmakla kalmadık, yolun üçte birini de tamamladık. Eğer Türkiye, bütün fasıllarda ilerleme kaydedebiliyorsa, bundan sonraki süreçte de Avrupa'nın içinden geçtiği ekonomik buhrana rağmen, Avrupa'nın içindeki siyasi kargaşaya rağmen, Türkiye'nin potansiyeli, gücü Avrupa için çok kilit bir ülke olduğumuzu ortaya koyacaktır ve önünü açacaktır" diye konuştu.

    "20 FASLIN 17'Sİ ÜZERİNDE SİYASİ ENGEL VAR"

    "33 faslın 13'ünü açmış bulunmaktayız, geriye kalan 20 faslın 17'si üzerinde siyasi engel var. Onlara elimizi süremiyoruz. Peki bu engelleri biz mi koyduk? Hayır, Avrupa koydu" diyen Bağış şunları söyledi:

    "20 faslın 17'sini engelleyip Türkiye'ye 'Yavaşladın' demenin abesle iştigalden başka bir tanımı olamaz. Onun için Avrupalıların samimi olması gerekir. Bir kere biz müzakerelerde adalet istiyoruz, hakkaniyetle adil bir yaklaşım istiyoruz ve şu anda onu göremiyoruz. Terörle mücadelede Avrupalıların daha somut katkıda bulunmasını istiyoruz. Türkiye bir teröristin iadesini istediği zaman Avrupalı ülkeler, 'Birtakım belgelerde eksiklikler var' diyor. Ama bir katilin, bir tecavüzcünün, bir hırsızın iadesini istediği zaman Türkiye, belgeler nedense mükemmel oluyor. Onları hemen bizim hukuk sistemimize devretmek istiyorlar. Orada samimiyetsizlik net bir şekilde ortaya çıkıyor."

    Egemen Bağış, "Bugün Sırbistan, Karadağ, Rusya gibi AB ile müzakerelere başlamamış ülkelerin vatandaşları, Avrupa ülkelerine vizesiz giderken, 1959 yılından bu yana AB süreci içinde olan, dış ticaretinin yüzde 60'ını Avrupa ile yapan, Avrupa'nın bütün kurumlarında üye olan bir ülke olarak hala vize kuyruğu yaşamak durumundaysak burada bir samimiyetsizlik var. Burada da biz Avrupalıların çifte standardıyla karşı karşıyayız" diye konuştu.

    "KİMSENİN TÜRKİYE'Yİ EKSENİNİN KAYMASIYLA İTHAM ETMEYE HAKKI YOK"

    Avrupalıların düzenledikleri AB zirvelerine Türkiye'yi davet etmediklerini, daha sonra da "Türkiye ile stratejik diyaloğu artırmamız gerekir. Acaba eksen mi kaydı" dediklerini ifade eden Bağış şunları söyledi:

    "Libya'da yapılan AB-Afrika Zirvesi'ne onur konuşmacısı olarak davet edilen Başbakanımız, oraya gidiyor Avrupa'nın sorunlarına yönelik Türkiye'nin çözüm önerilerini sunuyor, ama Brüksel'deki AB Zirvesi'ne, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanını, Başbakanını, Dışişleri Bakanını davet etmiyorlar. Bu durum da abestir. Bu da çarpık bir yaklaşımdır. Siz Afrika ile yaptığınız zirveye Türkiye'yi davet edip, Brüksel'deki AB iç zirvesine Türkiye'yi veya Hırvatistan'ı, diğer ada ülkeleri davet etmezseniz, kimsenin Türkiye'yi ekseninin kaymasıyla itham etmeye hakkı yoktur. Bu bir kere çok büyük bir çifte standart olur. Onun için biz, adil bir müzakere süreci, terörle mücadelede iş birliği, vize konusundaki saçmalıkların kalkmasını istiyoruz, Türkiye'nin zirvelerde mutlaka temsil edilmesi gerektiğini vurguluyoruz."

    "ŞİRİN BİR ADANIN ARKASINA SAKLANMAK"

    Egemen Bağış, Kıbrıs konusunda artık makul bir çözümden yana Avrupa'nın tavır ortaya koymasını istediklerini belirterek şunları kaydetti:

    "Şu anda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne uygulanan izolasyonlar, AB mevzuatına aykırıdır. 24 Nisan 2006 tarihinde AB üyesi ülkelerin oy birliğiyle aldığı bir karar vardır. Bu karar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne uygulanan izolasyonların kalkacağı yönünde alınmış bir karardır. Bu kararı, AB üyesi 27 ülkeden sadece birisi uygulamaktadır. Sadece bir AB üyesi ülkenin vatandaşları, KKTC'ye rahatlıkla gidip gelebilmektedir, ticaret yapabilmektedir. O da Güney Kıbrıs'tır. Güney Kıbrıs bunu yaparken, diğer AB üyesi ülkelerinin aynı haktan yararlanmasına mani olmaya kalkması, aslında çifte standardın en bariz örneğidir. Onun biz diyoruz ki, Kıbrıs gibi güzel ve şirin bir adanın arkasına saklanmak, AB'nin o büyük ülkelerine yakışmıyor, onları komik duruma düşürüyor. Bu komikliklerden vazgeçsinler, artık Türkiye de makul, adil bir müzakere sürecinde siyasi engellere değil, teknik mevzuata uygun sürece dönelim. Türkiye'nin Avrupa'nın sorunlarını aşmasına fırsat versinler."




    AB'de 20 faslın 17'sinde siyasi engel var Yorumları