Türkiye ile Amerika'dan Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında teröre karşı uluslar arası işbirliğini geliştirmek ve terör suçlularını adaletin önüne çıkarmak için ortaklaşa bir seminer düzenliyor.
Üç gün süreyle devam edecek olan seminer çarşamba günü New York'ta bulunan BM Genel Merkezi'nde başladı.
Seminerin ilk gününde konuşma yapan yetkililer teröre karşı mücadelede uluslar arası işbirliği, finans, terörü besleyen kaynaklar ile sosyo-ekonomik kalkınmanın önemine atıfta bulundu. BM'de Terörle Mücadele Komitesi Başkanı olan Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Ertuğrul Apakan, seminerin açılış konuşmasında, terörle mücadelede uluslar arası işbirliğinin daha da güçlenmesi gerektiğine vurguda bulundu.
''Teröristlerin Adalet Önüne Çıkartılması'' konulu başlıkla yapılan toplantıya 23 ülkeden terörle mücadele de deneyimli savcı ve yargıçlar katılıyor. Toplantıya Türkiye'den Adalet Bakanlığı Tetkik Hakimi Üzeyir Karabıyık yer alıyor.
Terörle Mücadele Komitesi'nin 11 Eylül 2001 terör saldırılarının ardından kurulduğunu anımsatan Apakan, ''Ancak maalesef o korkunç günden 9 yıl sonra terörizm tehdidi hala uluslararası barış ve güvenliğe karşı son derece ciddi bir tehdit ve sorun oluşturmaya devam ediyor'' dedi.
Terörizmin her yıl yüzlerce masum insanın hayatına son vermeye devam ettiğini vurgulayan Apakan, küresel düzeydeki terörizm tehdidinin gerçek boyutunun pek çok kişinin tahmin edebileceğinden çok daha karışık ve büyük olduğunu savundu.
Terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin daha da güçlenmesi gerektiğini vurgulayan Apakan, teröristlerin de kullandıkları yöntemleri ve teknikleri çeşitlendirdiklerini, özellikle internet ve yeni teknolojileri etkin şekilde kullandıklarına dikkat çekti.
BM GENEL SEKRETER YARDIMCISI; TERÖRLE MÜCADELEDE İNSAN HAKLARI İHLAL EDİLMEMELİ
BM Genel Sekreter Yardımcısı Asha-Rose Migiro, seminerin açılışında BM Güvenlik Konseyi'nin terörizmi engellemede ve terörizmle mücadelede pek çok önemli karar kabul ettiğini dile getirdi.
BM Genel Sekreter Yardımcısı, ülkelerin terörle mücadelede kapsamlı yasal çerçeve geliştirmeleri gerektiğini, ancak bunu yaparken uluslararası hukuk ve özellikle de uluslararası insan hakları, mülteci ve insani hukuk kurallarına uygun şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğine vurguda bulundu.