Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Türkiye'de bankacılık yoluyla önemli ölçüde bir yolsuzluk yapılmıştır. Bunun üzerinde durmak lazım. Bu, şu şirket midir, bu aile midir, bunu zaten kamuoyu biliyor'' dedi.

Çiçek, Rixos Otelinde düzenlenen ''Uluslararası Yolsuzluk Konferansı''ndan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cemil Çiçek, Kemal Uzan'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) yaptığı şikayet başvurusuyla ilgili soruya, ''Özel bir davayla ilgili bir açıklama yapmama gerek yok. Ama ben 1 kilogram, 1000 gram dedim. Siz bütün ağırlıkları bunlarla tartarsınız'' karşılığını verdi.

Türkiye'de bankalar yoluyla ülkenin ne önemli ölçüde kaynak kaybettiğini, fakirin fukaranın hakkının, hukukunun nasıl yendiğini, geriye dönük 8 yıllık süre içinde ortaya koymaya çalıştıklarını dile getiren Çiçek, şöyle konuştu:

''Bu vatandaş, bunların ortaya koyduğu yolsuzluğun bedelini, rakamında bile ihtilaf ettiğimiz ama çok büyük rakamlara baliğ olan paraları ödeyerek ortadan kaldırmaya çalıştı. 46 milyardan tutun yukarıya çıkan rakamlar telaffuz edildi. Bununla ilgili bildiğiniz gibi özel ağır ceza mahkemesi de kuruldu, mahkum olanlar var. Mahkemesi devam edenler var. Ama bunlar şunu gösteriyor ki, Türkiye'de bankacılık yoluyla önemli ölçüde bir yolsuzluk yapılmıştır. Bunun üzerinde durmak lazım. Bu, şu şirket midir, bu aile midir, bunu zaten kamuoyu biliyor. 8 senedir bunları ifade etmeye çalışıyoruz. Ama tekrar ifade edeyim, bu türlü suçlar, yolsuzluk suçları artık sınır aşan suçlardır.

Bir ülkede yolsuzluk yapılıyor, sonra bu kaynaklar yurt dışındaki bir kısım yerlere transfer ediliyor. İşte bankacılık sırrıdır, ticari sırdır, başka türlü gerekçelerle bu paraların hem izini sürmek zor hem de oradan getirtmekte zorluk çektiğimizi de ifade etmek isterim. Onun için yolsuzlukla mücadelede aynen terörle mücadele gibi uluslararası işbirliğine ihtiyaç var. Nasıl terörle mücadelede bir kısım ülkeler isteksizse, gönülsüzse kara paradan nema sağlayan bir kısım ülkelerde de işbirliği konusunda isteksizlik var.''