Barış ve Demokrasi Partisi Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında partililere hitap ediyor. Demirtaş, Başbakan'ın Kürt sorununu anlama kapasitesinin olmadığını söyledi.
Barış ve Demokrasi Partisi Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında partililere hitap ediyor.
Demirtaş'ın konuşmasından satır başları şöyle:
YÖK 12 Eylül darbe dönemiyle ortaya çıkan bir kurumdur. Binasıyla logosuyla ortadan kalkmalıdır. Böyle bir anlayışla oluşturulan kurum öğrenci özgürlüklerinin önünü tıkamaktadır.
Türkiye'nin en olaysız üniversitesi Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi olarak görülüyor. Ancak 22 öğrenci okuldan atılmış. Resmi kayıtlarda ancak böyle bir durum kayıt altına alınmamıltır. Bir yandan cemaatleşme bir yandan da toplumu teslim alacak bir anlayışla ilerliyor bu hükümet.
Demokratik duruşların yanındayız. Gençlik siyasetle içiçe olduğu müddetçe Türkiye'nin gidişi şekillenecektir.
AKP artık ekonomiyi şişirecek çözüm buluyor. Bir anda 17. sıradan 15. sıraya yükselebiliyor. Teğet geçti diyor. Rakamlar ortadadır. Siz sadece bir grup kapitalisti zengin ederek teğet geçmesine sebeb oldunuz.
Türkiye ekonomisi sanal olarak büyüyor. Hiçbir yatırım yok. Sadece bir grup zenginleşiyor. Bölgesinde de emparyal amaçlar güden bir partiye dönüşmüştür AK Parti.
AKP ırkçıdır, milliyetçidir emparyal amaçlar güden kapatalist bir partidir. Ayrıca ayrımcılık yapan bir partidir. Ülkenin batısıyla doğusuyla arasında ekonomik bir ayrımcılık yapmaktadır.
İslamiyette kendisi açken komşusu yatan bizden değildir denir. Vatandaşı çöpten ekmek toplarken kendi villalarda güzel yemekler yiyen bir AKP dini oluşmuştur. Doğu illerinde bütçeden ayrılan paylara baktığımızda sosyal güvenlik alanındaki pay çok azken güvenliğe ayrılmış paylar arasında uçurum vardır.
Tek bir demokratik anlayışı vardır. Bu da Barış ve Demokrasi Partisi'nin iktidarıyla olacak olan iktidarıdır. Bir bütün olarak AKP'yi durduracak olan yürüyüş şarttır.
KÜRT SORUNU
Başbakan Kürt Sorununu çözdük diyor. TRT Şeş'i açtık, Kürtçe kurslar da var diyor ve sorunu çözdüğünü anlatıyor. Lübnan'dan dönen Başbakan'la 29 Haziran'da konuşan Başbakan aynı mı?.
Başbakan'ın Kürt Sorununu anlama kapatise yok. Kürt Sorunu bir halkın kendine ait topraklarda özgürce yaşayan ve kendini yöneten bir yönetimdir.
Kürt Sorununu çözemeyen liderleri bu sorunun nasıl çözdüğünü gördünüz. Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Demirel ve Ecevit'i nasıl çözdüğünü gördük.
SEÇİM BARAJI
Demokrasinin en büyük engellerinden biri de seçim barajıdır. Son seçime göre 13 milletvekilimiz bugün AKP sıralarında oturmakta. Buna hırsızlık denir. Seçim barajı Kürtler Meclis'e girmesin diye konuldu. Biz neden bağımsız şekilde giriyoruz. Bu bir psikolojik bir sınır.
Biz yüzde bir bile oy alan partinin Meclis'te temsil edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Başbakan seçim barajını düşürmek zorundadır. Çaldığınız vekilliklerin hesabını vermek zorundadır.
Yapılan her ateşkesi daha ne kadar heba edeceksiniz.
3 generalin açığa alınması sizin kahramanlığınız değildir. Siz gerçekten demokrat olsaydınız Ceylan Önkol'un ölümüne neden olan komutanı da görevinden alırdınız. Kimi açığa alıyorsunuz ucu size dokunanları alıyorsunuz. Hran Dink'in öldürülmesinde zaafı olan komutanı neden açığa almıyorsunuz. Güneydoğu'da küçük çocuklara tecavüz eden kamu görevlililerini neden açığa almıyorsunuz.
AKP'lilerin hepsi riyakar ve sahtekar bir dille konuşuyor. Kurtalan Belediyesi çöp kutularına kürtçe belediye denildi diye Kurtalan Kaymakamı çöp bidonlarını toplatıyor.