Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Uganda'nın, Türkiye'nin Doğu Afrika'da potansiyel ortak olarak gördüğü güçlü bir ülke olduğunu söyledi.
Arınç, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından Sheraton Otel'de düzenlenen Türkiye-Uganda İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, Uganda'yı her zaman dost ve kardeş ülke olarak gördüğünü ifade ederek, mevcut ticari ve ekonomik ilişkilerin daha yüksek seviyelere çıkarılmasının öncelikli hedefleri olduğunu söyledi.
Uganda Devlet Başkanının mayıs ayında Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlatan Arınç, TUSKON tarafından Ankara'da ilki düzenlenen Türkiye-Uganda Ticaret ve Yatırım Forumu'nun da iki ülke iş adamlarının bir araya getirilmesi açısından önemli bir başarıya imza attığını vurguladı.
Türkiye-Uganda İş Forum'unun iki ülke arasındaki bu başarının devamını getireceğini ifade eden Arınç, bu tür toplantıların ticari ve ekonomik ilişkilerin yolunu aydınlatacağını kaydetti.
Türkiye ekonomisiyle ilgili bazı bilgileri aktaran Arınç, sağlam bir finansal yapı ve bankacılık sektörüne sahip Türkiye'nin, küresel krizin etkilerinden en çabuk kurtulan ülkelerden biri olduğunu söyledi.
ABD'de başlayan finansal krizin, 2009 yılında dünyanın tüm ekonomilerini olumsuz etkileyen küresel bir krize dönüştüğüne dikkati çeken Arınç, hemen hemen bütün gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomik göstergelerinde önemli düşüşler ve daralmayla karşı karşıya kaldıklarını, dünya ticaret hacminin yüzde 11 oranında küçüldüğünü dil getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yaşanan süreç bize açıkça göstermiştir ki küresel krizlerle başa çıkmak için ülkelerin içe kapanmaları ve neticesinde uluslararası ticaretin daralması bir çözüm üretmemektedir. Tam tersine ülkelerin kaderlerinin birbirlerine bağlı olduğu, dünya ekonomilerindeki büyüme azalırken karşılıklı ticaret ve yatırım ilişkilerinin gelişmesinin krize karşı en etkili silah olduğu kanıtlanmıştır.
Başarısını pekiştirmek amacıyla müteakip zorlukları da göz önünde bulundurarak Türkiye, küresel krizlerin üstesinden gelmek ve olası dalgalanmaların etkilerini asgari düzeye indirmek için ikili ilişkilerini geliştirmek ve ortaklarıyla güçlerini birleştirmek arzusundadır. Uganda, son yıllarda büyüyen ekonomisi, artan doğrudan yabancı yatırımları ve dış ticaretiyle makro ekonomik göstergelerde bölgesinde örnek bir ülke konumunda olup, Türkiye'nin Doğu Afrika'da potansiyel ortak olarak gördüğü güçlü bir ülkedir. İşte tam da bu sebeplerle iki dost ülke olan Türkiye ve Uganda, iş birliğini kuvvetlendirmeli, ekonomik ve ticari potansiyellerini birleştirmelidir.''
-''UGANDA İLE 'KAZAN KAZAN' MODELİNDE BİR ORTAKLIK''-
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, Türkiye'nin, Uganda'ya önem atfettiğini vurgulayarak, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2003 yılında yaklaşık 2 milyon dolarken 2009 yılında bu rakamın 22 milyon dolara yaklaştığına dikkati çekti.
İstikrarlı bir şekilde yükselen rakamların, iki ülkenin birbiriyle daha iyi ilişkiler kurma niyetinde olduğunu açıkça gösterdiğini dile getiren Arınç, ancak söz konusu rakamların iki ülke arasındaki gerçek potansiyeli yansıtmaktan uzak olduğunu kaydetti.
Uganda'nın, Türkiye'nin ihracatında 148'inci, ithalatında ise 120'nci sırada yer aldığını ifade eden Arınç, bu ülkenin Türkiye'nin dış ticaretinde daha üst sıralarda yer alması için hiç bir engel görmediğini dile getirdi.
''Ticari ve ekonomik ilişkilerimizin hukuki çerçevesini çizen anlaşmaların tamamlanması, hedeflerimize ulaşmamızı kolaylaştıracak mekanizmalar oluşturmamızı sağlayacaktır'' diyen Arınç, bugün yapılan Karma Ekonomik Komisyon Toplantısının, Türkiye ve Uganda heyetlerinin bir araya gelerek bu mekanizmayı oluşturmalarında önemli bir rol oynadığını söyledi.
Türkiye ile Uganda'nın üyesi olduğu ve ekonomik bütünleşme yönünde önemli adımlar atan Doğu Afrika Topluluğu ile serbest ticaret anlaşması ve ticaret ve yatırım çerçeve anlaşması görüşmelerinin en kısa sürede başlatılmasına olumlu baktıklarını ifade eden Arınç, ''Bizim Uganda ile kurmak istediğimiz ilişki, 'kazan kazan' modelinde bir ortaklıktır. Karşılıklı ticaret ve yatırımlar, önünde kısıtlamaları ve her türlü engellemeleri kaldıran anlaşmalardan her iki ülke kazançlı çıkacaktır'' diye konuştu.
Türkiye ile Uganda arasında karşılıklı ticaret ve yatırımların hem dünya ticaretinden hem de milli gelirinden daha fazla pay alınmasını sağlayacağını vurgulayan Arınç, ticaret ve yatırımların, karşılıklı olarak artışını sağlayacak bir model önerdiklerini bildirdi.
Ülkeler arasında işbirliğinin geliştirilerek, ticaret ve yatırımlarda artış sağlamanın global krizin olumsuz etkilerini gidermede önemli bir yol olduğunu düşündüğünü ifade eden Arınç, önerilen modelin ticaret artışını sağlayacak önlemleri, karşılıklı yatırımları ve Uganda'nın altyapı ve kalkınma projelerinin Türk müteahhitlik ve müşavirlik firmalarının desteğinde gerçekleştirilmesini öngördüğünü anlattı.
Müteahhitlik ve müşavirlik hizmetleri sektörünün, Uganda ile ikili ilişkilerde en önemli işbirliği alanlarından biri olmasını sağlamaları gerektiğini dile getiren Arınç, 2009 yılında dünyanın en büyük 225 uluslararası iş üstlenen firmalar arasında 33 Türk firmasının yer aldığına, Türk firmalarının bu sayı ile Çin'in ardından ikinci sırada bulunduğuna dikkati çekti.
Arınç, ''Bu çerçevede Türk müteahhitlik firmalarımız Uganda'da aktif olarak faaliyet göstermeye ve ülkenin alt yapı ve üst yapısının geliştirilmesine katkıda bulunmaya hazırdır. İkili ticari ilişkilerimizde sürdürülebilir bir artış sağlanması için de karşılıklı yatırımlara daha fazla önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum'' değerlendirmesinde bulundu.
Uganda Turizm Sanayi ve Ticaret Bakanı Kahinda Otafiire, AK Parti Rize Milletvekili ve Türkiye-Uganda Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ali Bayramoğlu ile TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Günay da birer konuşma yaptı.
ARINÇ, KADDAFİ CAMİSİ'Nİ GEZEREK YETKİLİLERDEN BİLGİ ALDI
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Uganda'nın Başkenti Kampala'daki Ulusal Cami olarak da bilinen Kaddafi Camisi'ni gezdi.
Cami yetkililerinden bilgi alan Arınç, müftü ile bir süre sohbet etti. Arınç, caminin resmi defterini imzaladı, ardından camide namaz kıldı.