Hayır deseydik hâlâ SP'nin başındaydım   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 11-28-2010 (08:39)   Son Mesaj: 11-28-2010 (08:39)    Cevap: 0    Gösterim: 404  

    11-28-2010

    Hayır deseydik hâlâ SP'nin başındaydım

    Hayır deseydik hâlâ SP'nin başındaydım


    Olaylı Temmuz kongresinden sonra Saadet Partisi ile yollarını ayırdıktan bir ay sonra yeni parti kuran HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, bu sürece ilişkin çok önemli bir iddiada bulundu.

    Emine Dolmacı - Ahmet Dinç'in röportajı
    Temmuz ayındaki kongrede yaşanan tartışmalardan sonra Saadet'ten istifa ederek HAS Parti'yi kuran Numan Kurtulmuş, bugün partisinin ilk kongresini yapıyor. Hem bir ayda yeni bir partinin kurulması hem de çok geniş yelpazedeki Kurucular Kurulu, Türkiye kamuoyunun yeterince ilgisini çekti. Sonuç için 6 ay sonrasını bekleyip göreceğiz, ancak siyasete yeni bir tarz ve üslup getirerek katkı sunduğu muhakkak.

    Eski partisiyle yollarını ayırdıktan bir ay sonra yeni parti kuran HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, bu sürece ilişkin önemli bir iddiada bulundu. Referandumda hayır tavrı alsaydı hâlâ parti içinde ve genel başkan olarak kalacağını söyleyen Kurtulmuş, "Referandumdaki bizim çok net demokrasiden, millet egemenliğinden yana 'yetmez ama evet' tavrımızın, birtakım ittifakların içinde olmayacağımızı söylememizin eski partimiz içindeki siyasi gelişmelerin ortaya çıkmasında çok büyük etkisi olduğunu tahmin ediyorum, hatta biliyorum." ifadesini kullanıyor. Bugün partisinin ilk kongresini yapan Kurtulmuş, seçim ittifakları konusunda ise net bir cevap veriyor: "HAS Parti iktidar alternatifi olarak kurulmuş bir partidir. Hiçbir şekilde ittifak arayışında değildir. Seçime tek başına girecektir." Kurtulmuş'la hem partisine hem Türkiye siyasetine ilişkin bir söyleşi yaptık.

    2011 seçimlerinde BDP-CHP ittifakı planlanıyor. Niye bir ittifak senaryosu var, siyaseti ve toplumu dizayn etme merakı olanlar hâlâ devrede mi?

    Türkiye'de sürekli olarak ittifakların konuşuluyor olması 12 Eylül'le birlikte Türkiye siyasetine yapılan müdahalenin göstergesidir. Yıllardan beri buna bağlı olarak birtakım ittifaklar ve seçim işbirliklerinin gündeme geldiğini görüyoruz. Bu siyaseti doğal mecrasından çıkaran bir süreçtir.

    Peki olursa tabanda karşılık bulur mu?

    Bundan daha önemli olan şey siyasi partilerin herhangi bir yan yola sapmaya gerek duymaksızın kendi fikirlerini parlamentoda temsil edebilecekleri adil bir siyasal sistemin kurulmasıdır. Bunun için konuşulması gereken SPK'daki, Seçim Yasası'ndaki değişikliklerdir. Biz dar bölge milletvekili sistemi ve ön seçimi Türkiye için zaruri görüyoruz. Bu şekilde parlamento demokratik bir yapıya kavuşmuş olur. Bu anlamda siyaseten yan yollar diyebileceğimiz seçim ittifakları gündemde olmaz.

    Bu 6 ay sonraya yetişemeyecek bir şey. Bugünlerde Ankara'da partiler arası ittifaklar gündeme geliyor. HAS Parti böyle bir denklemde olur mu?

    HAS Parti iktidarın alternatifidir. Bütün hazırlığımızı buna göre yapıyoruz. Bu çerçevede birtakım seçim ittifakları ile işbirliklerle önümüzdeki seçimi nasıl atlatabiliriz diye bir endişenin içinde asla olmadık.

    Üslup, tarz ve muhteva farkımız var

    Seçime tek başına mı gireceksiniz?

    Evet, HAS Parti iktidar alternatifi olan bir parti olarak yola çıktı. Biz ne herhangi bir parti ile ittifak, işbirliği görüşmesinde bulunduk ne de bizim partimizin mensupları arasında bu konuda bir görüşme gündeme getirildi. Böyle bir arayış içerisinde değiliz.

    HAS Parti'nin aynı gelenekten olduğunuz AK Parti'den farkı nedir, SP'den farkı nedir?

    Diğer partilerden farkımızı üç noktada özetleyebiliriz. Birincisi üslup farkımız var. Biz siyaseti bir kavga ve çatışma aracı olarak görmüyoruz. İkincisi tarzımızdır. Biz, bize dayatılan kamplaştırıcı siyaset tarzını asla kullanmayacağız. Bu milletin bütün fertleri HAS Parti'nin siyasal paydaşlarıdır. Üçüncüsü de muhtevadır. Biz milletten yana olmayan hiçbir dayatmayı kabul etmeyeceğiz. Bunu yaparken üç temel söz veriyoruz. Bunlardan biri, asla firavunlaşmayacağız. Bu topraklar içerisinde yaşayan her yurttaşımız inancı, dili, dini ne olursa olsun eşit ve özgür yurttaşlardır. İkincisi Karunlaşmayacağız. Devletin imkânlarını kendimize, yakınlarımıza, partililerimize asla devşirmeyeceğiz. Üçüncüsü belamlaşmayacağız. Yani tüm bunları yaparken asla dini siyasetimiz için kullanmayacağız.

    Siz Saadet Partisi'nden ayrılmadan önce Fatih Erbakan, 'Muhterem babamın partisi' sözleriyle başlayan cümleler kurdu ve sizi eleştirdi. Sizinki ne peki, Numan Kurtulmuş'un partisi mi?

    Hiçbir seçilmiş insan yoktur, hiçbir günahsız insan da yoktur. Son günahsız insan Hazreti Peygamberdir. Hepimiz insanız, hepimiz hata yaparız. Siyaset kamusal alandır, bütünüyle halkın alanıdır. Siyasetin sahibi yüzde yüzü milletin kendisidir. Siz bilginizle, birikiminizle, imkânlarınızla mücadele edersiniz ve iki şey beklersiniz. Milletin duası ve Allah'ın rızası. Bunlar esastır. Bu parti Türkiye'deki vatandaşlarımızın tamamının partisidir. Ben de 72 milyondan biriyim.

    Özal'ı da aşan çoklu bir eğilim içerisindesiniz. AK Parti kendisine muhafazakâr demokrat dedi, siz bir doktrin ismi verecek misiniz? Mesela toplumcu demokrat olabilir mi?

    Amacımız bu memlekette herkesin eşit ve özgür yurttaşlar haline getirildiği, kimsenin sömürülmediği, insanların inançlarını ve düşüncelerini açık bir şekilde ifade ettiği kimsenin kimseyi vesayet altına almadığı bir sistemin oluşması için mücadele etmektir. Bu inanıyorum ki rahmetli Özal'ın yaptığının çok daha üzerinde bir sentez ve terkip olacaktır. Medeniyetimizin üretmiş olduğu adalet, özgürlük ve refahın paylaşılması konusundaki değerlerimizi 21. yüzyılın üslubuna çevirecek siyasal birdoktrin ortaya koyacaktır.

    Sizce Türkiye'nin 5 önemli sorunu ve bunlara çözümünüz nedir?


    Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri gelir dağılımı adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasıdır. İkincisi bireysel hak ve özgürlükler probleminin eşit ve özgür yurttaşlar perspektifinde çözümlenmesidir. Üçüncü alan Türkiye'deki siyasal sistemin demokratikleşmesidir. Dördüncüsü üretimsizliktir. Beşinci olarak dış politikada Türkiye'nin küresel güçlerin politikalarına kayıtsız şartsız bağlı olması değil, bölgenin amiral gemisi olarak yeni kurulmakta olan dünya denklemine ağırlıklı bir şekilde girmesidir.

    Referandumda hayır tavrı alsaydım şu anda SP'nin genel başkanıydım, demiştiniz. Bu güç odaklarının sizin hakkınızda entrika çevirmesine mi işaret ediyor?

    O süreçleri hep beraber yaşamadık mı? Her şey milletin gözü önünde oldu. Referandumdaki bizim çok net, demokrasiden, millet egemenliğinden yana 'yetmez ama evet' tavrımızın, birtakım ittifakların içinde olmayacağımızı söylememizin eski partimiz içindeki siyasi gelişmelerin ortaya çıkmasında çok büyük etkisi olduğunu tahmin ediyorum, hatta biliyorum.

    Eski partinizin içinde Ergenekon'cu hizip mi var?

    Hiç kimseye bir suçlamada bulunmak istemiyorum, milletin gözü önünde oldu bütün bunların hepsi. O defter bizim için geride kalmıştır, kapanmıştır. Fazla bir şey söylemeye gerek yok.

    Zamanlama olarak hata yaptığınızı düşünüyor musunuz? AK Parti hâlâ toplum nezdinde çok güçlü. Sağda boşluk yok. Asıl boşluk solda ancak CHP karşısında solu toparlayacak bir parti yok...

    Biz HAS Parti'yi bir konjonktür partisi olarak kurmadık. Biz halkın sesini iktidara taşımayı hedefliyoruz, işimizin zor olduğunun farkındayım. Özetle milletin istediği demokratikleşme konusunda AK Parti'den çok daha ileri bir demokratik programa sahip olmak ve bunu ısrarla savunmak, bunun karşısında CHP'nin şimdiye kadar yapamadığı için bu boşluğun halkın sesi tarafından değerlendirileceğini görüyorum.

    Biraz daha zaman var, biraz daha bekleyelim görelim diyen oldu mu? Eşiniz ne düşündü bu partiyi kurarken?

    12 yıldır aktif siyasetin içindeyim. Eşim, sağ olsun, bütün süreçlerde eleştirilerini, katkılarını sunmuştur, en sınırsız desteğini vermiştir. Bu süreçlerde de büyük destek oldu, bunu şükranla ifade etmek isterim. Zamanlama konusunda, bu işe gönül veren arkadaşlarımızın büyük bir kısmı çok daha hızlı hareket edilmesi yönünde kanaat belirttiler. Dolayısıyla zamanlamanın doğru olduğunu, uygun olduğunu düşünüyorum. Nihayetinde bu bir takdirdir, her şey olması gerektiği zamanda olması gerektiği şekilde oldu.

    Siyasete 'üslupları ayarlama enstitüsü' lazım

    2011 seçimlerinin tetikleyici unsurları ne olacak? AK Parti karşıtlığı mı, statüko mu demokratlık mı? Siz nerede duruyorsunuz?

    Türkiye'deki yoksulluk meselesi de, demokrasi eksikliği meselesi de, vesayet meselesi de bireysel haklar konusunda geri oluşumuz meselesi de hepsi eşzamanlı olarak bu milletin sorunudur. Bunu çözeceğiz, şu şekilde çözeceğiz diye ortaya koyan partiler bu seçimin sonucunu belirleyecektir.

    Seçim öncesinde AK Parti, CHP, MHP ve BDP ne yapmalı sizce ve nelerden kaçınmalı?

    Bütün partilerin üsluplarını ayarlama enstitüsüne ihtiyaçları var. Hepsi üsluplarını ayarlamak zorundadır. Partilerin hiçbiri, BDP ile MHP, AKP ile CHP birbirinin düşmanı değildir.

    Siyasette akademisyenlikten gelen bir lider olarak, siyasetin bilgi birikimi ortalamasını yükselttiniz. Bunun dışında siyasetçilerde ne olması gerekir ya da siz kendinizde nasıl bir donanım ve yetenek olmasını isterdiniz?

    Herhalde kararlı olmak, karar alırken istişarede bulunmak ama daha sonra o konuda azmetmek ve sonuna kadar yürümektir. Nimet insan diye bir şey yoktur. Siyasetçi şartların getirdiği ortam içinde millete yararlı hizmetler yaptığı sürece halk tarafından sevilir, takdir edilir. Hiçbir zaman, öyle olmamak için de Allah'a dua ederim, halkın yüzde 80'inin oyunu bile almış olsanız, hiç kimse şah değil, padişah değil. Hiçbirimiz şah değiliz, padişah değiliz. Hiçbirimiz seçilmiş insanlar değiliz, sıradan insanlarız.

    Kongre masraflarımız 232 kurucudan

    Kongrenin finansmanı 232 kurucu tarafından karşılanmış. Kongre finansmanı kurucular tarafından karşılanan ilk parti de sizin partiniz galiba...

    Zannediyorum öyle, kongre finansmanı bu şekilde oldu. Sonunda internet sitemizden bütün gelirlerimizi, giderlerimizi ne kadar topladık, ne kadar harcadık bunu açıklayacağız. Son derece mütevazı, kısıtlı bütçelerle hareket ediyoruz. Bunu aşmanın yolu bize gönül vermiş, partide yer almış kişilerin teberruları.İkinci kaynağımız da üyelerimizin aidatları olacak. Aktif üyelerimiz milletvekili listeleri, belediye başkan adaylarının belirlenmesi gibi konularda doğrudan doğruya söz sahibi olacaklar, böyle bir model üzerinde çalışıyoruz.

    Zaman




    Hayır deseydik hâlâ SP'nin başındaydım Yorumları