
Ericsson Türkiye Genel Müdürü Özgür Tohumcu, 3 sene önce ''Ericsson'u bir Türkiye şirketi'' yapmaya karar verdiklerini, ekosisteme kapalı yapıyı açık hale getirmeyi amaçladıklarını belirtti.
Tohumcu, ''Bilişim 500 sıralamasında telekom şirketlerinin ardından 5. sırada Ericsson geliyor. Ancak telekom sektörünü buna uygun şekilde yönlendirebildiğimizi düşünmüyorum'' dedi.
Bu yılın nisan ayında Ericsson Türkiye'nin genel müdürlüğüne getirilen Tohumcu, Ericsson'un Türkiye operasyonlarına ve sektördeki gelişmelere ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Bundan 5 yıl önce Ericsson'da genel müdür yardımcısı olarak göreve geldiğinde donanım odaklılıktan yazılıma geçişin tamamlandığı, yazılımdan servise geçişin hedeflendiği bir dönemin yaşandığını belirterek, bu dönemde sadece Ericsson ürünü satan bir yapının, ürün uzmanlığından çözüm uzmanlığına taşınmasının amaçlandığını kaydetti.
Bunun için en büyük önceliği nitelikli çalışanlara sahip olmaya verdiklerini ifade eden Tohumcu, genel müdürlük koltuğuna oturduğundan bu yana yeni göreve başlayacak kişilerle görüştüğünü, aynı zamanda işten ayrılmak isteyenlere de zaman ayırarak görüşmeler gerçekleştirdiğini anlattı.
Tohumcu, ''Şu anda bir transformasyon var ve ekibe kaliteli insanların katılması gerekiyor. Beş yıl önce 350 kişi olan ekibimiz 600 kişiye çıktı. Önümüzdeki 1-2 sene içinde çalışan sayısının bini geçeceğini düşünüyorum'' diye konuştu.
-''OPERASYONEL KARARLARDA YÜZDE 100 ÖZGÜRÜZ''-
Ericsson'un 3-4 yıl içinde 1 numaralı servis oyuncusu olmasını istediklerini söyleyen Tohumcu, değişim sürecine ilişkin şunları kaydetti:
''3 sene önce 'Ericsson'u bir Türkiye şirketi yapalım' dedik. 'Piyasanın nabzını tutalım, regülasyonla daha iyi irtibat kuralım' dedik. Amacımız ekosisteme kapalı yapıyı açık hale getirmek. Şu anda bilişim 500 şirket sıralamasında telekom şirketlerinin ardından beşinci sırada Ericsson geliyor. Ancak telekom sektörünü buna uygun şekilde yönlendirebildiğimizi düşünmüyorum. Ericsson çevresinde değişen düzeni, açık bir sistem oluştuğunu, tedarikçi ilişkilerinin yeterli olmadığını, ülkeye katkı sağlaması gerektiğini görmeye başladı.''
Ericsson'un global yapılanması içerisinde otoritenin merkezden alınıp çevreye verildiği bir sürecin yaşandığını aktaran Tohumcu, işteki operasyonel kararlar konusunda yüzde 100 özgürlüğe sahip olduğunu söyledi.
-''REKABETİN ARTTIĞI, ATEŞTEN GÖMLEK BİR DURUMA GEÇİYORUZ''-
Tohumcu, telekom operatörlerinin en önemli müşterileri olduğunu, Avrupa'daki trende bakıldığında burada kar marjlarının düştüğünü ve bunun kendileri gibi tedarikçi firmalara da yansıdığını dile getirerek, ''Rekabetin arttığı, ateşten gömlek bir duruma geçiyoruz. Mobil operatörlerde en önemli sorun bence karlılık. Biraz iyileşme oldu ama karlılık problemi devam ettikçe sağlıklı operasyon yönetmek zorlaşacaktır'' diye konuştu.
Hükümetin vizyon olarak bilişimin önemini anladığını ancak bu vizyonu hayata geçirmenin kolay olmadığını ifade eden Tohumcu, Türkiye'nin, Hindistan ve Çin kadar ucuz ya da ABD kadar inovatif olmadığını, bu anlamda bilişimde ön plana çıkabilmek için avantajını vurgulayacak bir kimliğe ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Özgür Tohumcu, ''Ericsson Türkiye olarak 22 ülkeyi içeren Orta Doğu organizasyonunun bir parçasıyız. Bölge çapında yaptığımız toplantılarda bize 'Siz bu bölgenin Almanyasısınız' diyorlar. Biraz daha bölgesel bakmakta fayda var. Yüzünüzü Orta Doğu, Kuzey Afrika tarafına dönecekseniz, burada daha üst kalitede iş gücünü elde tutup, bölgedeki ucuz kaynakları kullanmakta sakınca yok'' değerlendirmesinde bulundu.
-''ANA SEGMENTLERİMİZDE PAZAR LİDERİ OLARAK KALMAK İSTİYORUZ''-
Sektörlerinde zorlu bir rekabet ortamının oluştuğunu ancak ana segmentlerimizde pazar lideri olarak kalmak istediklerini vurgulayan Tohumcu, telekom dışında ulaştırma, elektrik ve doğalgaz dağıtım şebekeleri, savunma gibi segmentlere yönelmek istediklerini kaydetti.
Tohumcu, özellikle savunma alanında önemli fırsatlar bulunduğunu belirterek, Türkiye'nin AB üyeliği sonucunda AB'nin sınırı haline geleceğini ancak bir sınır güvenliği sistemi bulunmadığını, bu alanın yeni bir pazar olarak dikkat çekmeye başladığını anlattı.
Ericsson'un Slovenya ve Norveç'te savunma sistemlerini kurduğunu ve burada doğru ekosistem ve en iyi konsorsiyumu oluşturmanın önem taşıdığını ifade eden Tohumcu, ''Şu anda bunları planlıyoruz. Ankara da sıcak bakıyor. AB'ye katılımda zaten zorunlu olacak. Şu anda bu işler toplam iş hacmimizin yüzde 5'ini oluşturuyor. 5 sene içinde yüzde 20'sini oluşturmasını istiyoruz'' dedi.
Önümüzdeki 5 senede her sene yüzde 10 büyüme beklediklerini söyleyen Tohumcu, Ericsson Mikroelektronik Ar-Ge Merkezinde yeni iş modelleri tasarladıklarını dile getirdi. Tohumcu, ''Uzaktan sayaç okuma işine girersek, bu cihazları lokal olarak üretebilir miyiz gibi düşüncelerimiz var'' dedi.