Eczacıbaşı Topluluğu CEO'su Erdal Karamercan, Türkiye sanayi politikasında katma değerin önemine dikkati çekti. Yeni işbirliği ve yatırımlardan bahseden Karamercan 'Türkiye 2. dibi daha güçlü atlatır' dedi
Eczacıbaşı Topluluğu Üst Yöneticisi (CEO) Erdal Karamercan, sanayi politikasının kurla çözülemeyeceğini belirterek, ''TL'nin değeri bugün düşer, yarın yükselir. Bununla politika olmaz. Politika, katma değerin yükseltilmesiyle olur'' dedi.
Karamercan, yatılı ilköğretim bölge okullarının (YİBO) fiziki şartlarını iyileştirmek amacıyla Kars ilindeki Arpaçay'da Eczacıbaşı hijyen projesine ilişkin gerçekleştirilen tören öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yatırım bankacılığına ilişkin başvurularına dair sorular üzerine Karamercan, bankacılıkla ilgili BDDK'dan henüz hiçbir kurum veya kuruluşa lisans verilmediğini, bu konuyla ilgili sürecin önümüzdeki dönemlerde farklı bir boyuta getirileceği ve ona göre lisansların verilebileceğini tahmin ettiğini söyledi.
Kendilerinin de şu anda söz konusu süreci beklediklerinin altını çizen Karamercan, varsayımlarına göre istenen sermaye limitlerinin değişebileceğini ve ortaklık yapıları konusunda çok daha titiz davranılabileceğini belirtti.
''BEKLENTİLERİMİZ DOĞRULTUSUNDA GİDİYOR''
Topluluğun kriz sonrasındaki performansına ilişkin ise Karamercan, bu yılın beklentileri doğrultusunda geçtiğini, dolayısıyla bütçeden önemli boyutta sapma beklemediklerini, genelde başarılı bir performans sergilediklerini vurguladı.
2011-2013 dönemi planlarına dair çalışmalara devam ettiklerini belirten Karamercan, sadece yerel ve lokal bir güç olmanın dışında global bir güç olmak, yetkinliklerini küresel boyutta kullanabilecekleri sektörlere özellikle ağırlık vermek istediklerini ifade etti.
Bu kapsamda son 4 yılda yurtdışında şirket satın almaları yaptıklarını, şirket ve marka satın almalarının önümüzdeki dönemde de süreceğini dile getiren Karamercan, özellikle yapı ürünleri grubunda sadece kendi büyüttükleri markalarla değil, aynı zamanda kendi pazarlarında güçlü, küresel markaları da bünyelerine katmaya devam ettiklerini hatırlattı.
''İTALYA'DA SATIN ALMA DA OLABİLİR, İŞBİRLİĞİ DE''
Karamercan, ''Biz sadece içinde bulunduğumuz pazarlarla değil, dünyada küresel bir güç olmak istiyoruz. Bunun için iki temel unsur var. Bunun birinci unsuru güçlü markalar sahibi olmak. Çünkü katma değerin temelinde güçlü markalar yatar. İkinci unsur, inovasyon... Bir dünya gücü olmak istiyorsanız bu temeller çerçevesinde büyümenizi gerçekleştirmeniz lazım'' diye konuştu.
Seramikte teknoloji ve inovasyon beşiğinin İtalya olduğuna değinen Karamercan, bölgede birçok teknoloji geliştiren, seramik üreticisi, laboratuvarlar, üniversite ve makine yapımcılarının bir kümelenme haline geldiğini, kendilerinin de Türkiye'de Eskişehir-Bilecik-Bozüyük kümelenmesini oluşturduklarını anlattı. Karamercan, ''Biz de orada muhakkak olmamız gerektiğine inanıyoruz ki teknoloji ve inovasyona birinci elden hemen sahip olalım. Bu, şirket satın alma yoluyla olabilir, başka stratejik işbirliği yoluyla da olabilir'' dedi.
Avrupa, Türkiye'nin çevresinde Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkeleri, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Rusya ve Hindistan'ın kendileri için stratejik pazarlar olduğuna işaret eden Karamercan, bu pazarlara hakim olunduğunda dünyanın en güçlü markası haline gelinebildiğini belirtti.
''RADYO FARMASÖTİK ALANINDA LİDER KONUMA GELMEK İSTİYORUZ''
Sağlık sektöründe de hızlı bir atılımda bulunduklarını ve Eczacıbaşı-Monrol şirketinin radyo farmasötik (görüntüleme ajanları) alanında Türkiye ve civar ülkelerin ''bir numaralı'' kuruluşu haline geldiğini ifade eden Karamercan, ''Bu konudaki yatırımlarımızı Romanya, Bulgaristan, Polonya, Mısır ve Dubai'de de önümüzdeki bir yıl içinde devreye sokup bu ülkelerde de radyo farmasötik alanda lider konuma gelmek istiyoruz. Önümüzdeki 2 yıl içinde buna ilişkin yatırımlar tamamlanmış olacak'' şeklinde konuştu.
''KATMA DEĞER ODAKLI SANAYİ POLİTİKASI...''
Türkiye sanayi politikasında katma değerin önemine dikkati çeken Karamercan, şöyle devam etti:
''Ekonomi performansına baktığımızda Türkiye bugün bir yıldız olarak parlıyor. Gittikçe gücünü artırıyor. BRIC ülkeleri arasında Brezilya ve Rusya'nın önünde, Hindistan ve Çin'in arkasında büyüme hızı... Ben yıllardır BRIC değil BRICT olması gerektiğini iddia ediyorum.
Türkiye, artık bu performansı gösteriyor. Ekonomik olarak bu kadar başarılı, mali bütçe disiplini olarak son derece başarılı yönetilen bir ekonominin bundan sonra sanayi politikasına çok daha ağırlık verip, katma değer odaklı bir sanayi politikası içine hızla girmesi lazım.
Bu markaları geliştirmesi, inovasyona, Ar-Ge'ye ağırlık vermesi lazım. Türkiye'nin katma değer yaratmaya çok daha hızla önem vermesi ve buraya doğru kaynak aktarması gerekiyor.''
Türkiye'ye ''Avrupa'nın Çin'i'' dendiğine işaret eden Karamercan, ''Türkiye, artık Türkiye'nin Avrupa'nın bir üretim merkezi haline geldi. Hızla geliyor. Ancak şimdi katma değer yaratmamız lazım. Sadece başkalarının markasını üreten değil, kendi markalarını yaratan ve bunun getirdiği katma değerden yararlanan ülke haline gelmemiz lazım. Biz grup olarak bu stratejinin içindeyiz'' şeklinde konuştu.
''TÜRKİYE DOĞRU OLANI YAPIYOR''
Topluluk olarak genellikle ihracat ağırlıklı olduklarının altını çizen Karamercan, şöyle devam etti:
''Dolayısıyla kurun daha yüksek olması, TL'nin daha az değerli olması bizi olumlu etkiler. Ama bunun alternatifi nedir? Serbest kur rejimi içinde belirlenen bir kur... Bunun alternatifi nedir dediğiniz zaman size daha iyi bir yanıt veremem.
Şu anda bence Türkiye doğru olanı yapıyor. Doğru olan da kurun serbest piyasayada belirlenmesi. Bundan daha liberal bir ekonomi olamaz. Bu liberallik içinde kur burada oluşuyorsa bunu planlara yansıtmamız ve bunun gereğini yapmamız lazım'' değerlendirmesini yaptı.
Sanayi politikası, kurla çözülmez. TL'nin değeri bugün düşer, yarın yükselir. Bununla politika olmaz. Politika, katma değerin yükseltilmesiyle olur. Bu kapsamda Türkiye'nin muhakkak inovasyon ve Ar-Ge'ye ağırlık vermesi lazım, kendi markalarını yaratması lazım. Üretim maliyeti ile satış fiyatı arasındaki marjı yükseltmesi lazım.''
''İÇİNDE OLMADIĞIMIZ YENİ BİR SEKTÖRE GİREBİLİRİZ''
Değerini bulduğunu düşündükleri ve artık uzun vadeli stratejik olmayacağına inandıkları işlerden her zaman çıkabileceklerini, şu anda ise böyle bir durumun söz konusu olmadığını kaydeden Karamercan, içinde olmadıkları yeni bir sektöre de girebileceklerini söyledi.
Erdal Karamercan, enerji konusuna ilgi duyup duymadıkları sorusu üzerine, ''Enerjiyi araştırıyoruz. Bizim için temel bir faaliyet alanı olabilecek derecede stratejik değil. Ama enerji konusunu çok yakından izliyoruz. Eğer uygun koşullar oluştuğunu görürsek belki o noktada bir yatırım kararı alabiliriz. Bu yenilenebilir enerji alanında olabilir'' dedi.
''YURTDIŞI GELİRLERDE KRİZ ÖNCESİNE DÖNDÜK''
Çin ile daha çok belirli konularda ara malı satın alma şeklinde iş ilişkisi içinde olduklarını kaydeden Karamercan, burada çok uzun vadede üretim tesisi kurabileceklerini, ancak şu anki planlarında böyle birşey olmadığını belirtti.
Eczacıbaşı Topluluğu'nun ihracat pazarlarında geçen yıl bir daralma yaşandığını, bu yıl ise birçok ülkede pazar paylarını artırarak 2008 performansını yakaladıklarını ve yurtdışı gelirlerde kriz öncesi duruma döndüklerini söyledi.
Halka arzlara ilişkin de Karamercan, uygun zaman ve uygun yapılar oluştuğunda piyasalarda daha fazla kuruluşla yer almak istediklerini, bu seneyle ilgili ise önlerinde böyle bir plan bulunmadığını ifade etti.
''GÖRÜŞMELER YAPMAK İSTEYEN FİRMALAR VAR''
Erdal Karamercan, yurtdışından kendilerine teklifler geldiğini ifade ederek, ''Hepsini çok yakından tanıyoruz. İçinde bulunduğumuz sektörlerde rakip kuruluşlar olduğu için çok yakından tanıyoruz. Teklif 'beni alın, gelin' şeklinde değil. Ama işbirliği yapma modelleriyle ilgili görüşmeler yapmak isteyen firmalar var'' dedi.
Yurtdışında 1,700 çalışanları bulunduğunu, yurtdışı dahil toplamda 9,500 kişiyi istihdam ettiklerini belirten Karamercan, 2011 yılında muhakkak istihdam artışına gideceklerini bildirdi.
''TÜRKİYE, İKİNCİ DİBİ DAHA GÜÇLENEREK ATLATIR''
Türkiye'nin artık teknolojiyi gayet iyi benimsediğini, kendi know-how'ını üretecek noktaya geldiğini, bunu geliştirmesi gerektiğini belirten Karamercan, Bozüyük'te yapı ürünleri grubunda yakında devreye alacakları inovasyon merkezinde 50 araştırmacının bulunacağını, burada sadece inovasyon yapılacağını, projede yurtdışından gelerek çalışmak isteyen bilim adamları bulunduğunu söyledi.
Dünyadaki ikinci dip tartışmalarına ilişkin de Karamercan, ''İkinci dip olsa bile daha hafif olur ve Türkiye bu dipi daha güçlenerek atlatır'' yorumu yaptı.
