İkinci ''Ergenekon'' davasına bakan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Hasan Atilla Uğur'un Başkan Köksal Şengün ile üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'na yönelik reddihakim taleplerinin geri çevrilmesine karar verdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanık Mustafa Dönmez, kazılarda çıkarıldığı ileri sürülen mühimmat üzerindeki kriminal izlerle mukayese edilmesi için kazı ve aramalara katılan emniyet görevlilerinin parmak, el ve avuç izlerinin alınmasını talep etti.
Tutuklu sanık Albay Cengiz Köylü de savunmasıyla ilgili olarak basında çıkan haberlere değinerek, Doğu Perinçek'in oğlu Mehmet Bora Perinçek'in Harp Akademilerinde ders vermediğini, bu kişiyi tanımadığını, ayrıca ders verecek isimleri kendisinin belirlemediğini söyledi.
Tutuklu sanıklardan Oğuz Bulut da 23 aydır cezaevinde bulunduğunu belirterek, yeni açılan ''Ergenekon'' davasının sanığı olan Bekir Çelik'in 2001 yılında kendisinden önceki Sivas Ülkü Ocakları Başkanı olduğunu söyledi.
Bu görevi devraldıktan sonra aralarındaki kırgınlık nedeniyle Çelik'le 10 yıldır görüşmediğini ifade eden Bulut, Emrah Gönenci'yi ise en son liseye giderken gördüğünü kaydetti.
Bu iki sanıkla ilgisi olmadığını ifade eden Bulut, bunlarla ilgili iddianamede takipsizlik kararı verilen bazı kişilerin durumunun kendisiyle aynı olduğunu, karardaki gerekçelerin kendisi için de geçerli olduğunu söyledi.
Bulut, üçüncü iddianamenin son sanığı olduğunu, savunmasını yapması için 1 yıl daha bekleyeceğini ifade ederek, tahliyesini istedi.
-REDDİHAKİM TALEBİ-
Tutuklu sanık emekli albay Hasan Atilla Uğur da Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'e hitaben ''Ağustos ayında yapılan duruşmada talepler alındığı sırada sanık Mustafa Dönmez'e yarım saatlik talep süresini doldurduğunu söyleyerek konuşmasını bitirmesini istediniz. O da kendisinin sanıklar arasında en ağır durumda olan kişi olduğunu söyledi. Siz de 'Sizden daha ağır durumda olanlar var' dediniz. Dönmez'den daha kötü durumda olarak tanımladığınız kişiler kimdir? Tahliye istemediğiniz ben, Levent Göktaş, İbrahim Şahin ve Levent Ersöz'den bahsettiğiniz çok açıktır'' diye konuştu.
Hasan Atilla Uğur, Şengün'ün bu sözlerinin, kanaati, ihsas-ı rey kavramını en iyi anlatan bir örnek olduğunu ifade etti.
Uğur, Şengün'ün bir avukat konuşurken de ''Sizin bilmediğiniz şeyler var''' anlamında sözler söylediğini öne sürdü.
Uğur, tarafsızlığını kaybettiği gerekçesiyle CMK'nın 25'inci maddesine göre Şengün hakkında reddihakim talebinde bulundu.
Albay Uğur, ayrıca, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun da 29 Haziranda İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yakın bir yerde terörle mücadele ve istihbarat şubesinde görevli polislerle buluştuğu, kamera bulunmayan kapıdan İstanbul Emniyet Müdürlüğüne girdiği iddialarına yer verilen haber yayımlandığını söyledi.
Haşıloğlu'nun da bu haberi tekzip etmediğini belirten Uğur, ''Yargılama safhasında, hakkımızda karar veren üye hakimin buluşmaları, görüşmeleri hukuk etiğiyle asla bağdaşmaz. CMK'nın 25/2'nci maddesi uyarınca Haşıloğlu için de reddihakim talebinde bulunuyorum'' dedi.
Başkan Şengün, Uğur'un ifadesindeki iddiaların CMK'nın 25'inci maddesinde belirtilen hususları içermediğini, kendisi hakkında söylediğini iddia ettiği beyanların da tutanaklarla örtüşmediğini kaydederek, reddihakim taleplerinin CMK'nın 31. maddesi gereğince geri çevrilmesine karar verdiklerini bildirdi.
Duruşmaya, Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Başkanı Oktay Ekşi, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel ve avukat Turgut Kazan izleyici olarak katıldı.
Bu arada, öğle arasında tutuklu sanıklar Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'la görüşmek isteyen Ekşi ile platform adına gelen basın örgütleri temsilcilerine izin verilmediği öğrenildi.