BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ''Çözüm için katkı sunulması gereken siyasi bir dava, bir utanç davasına dönüşmüş durumda'' dedi.
Demirtaş, Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, BDP'li milletvekilleri, belediye başkanları ve çok sayıda partili, Yenişehir ilçesindeki Sümerpark'ta bir araya geldi. Grup, buradan başladıkları yürüyüşlerine, İstasyon, İnönü, Dağkapı ve Elazığ Caddesinden geçerek Büyükşehir Belediye Başkanlığı binası önünde son verdi.
Burada toplanan kalabalığa konuşan Demirtaş, mahkemede yargılananların bu halkın onuru, siyasi iradesi ve kimliği olduğunu söyledi.
Onurlarını ayaklar altına aldırmayacaklarını belirten Demirtaş, ''Meydan meydan dolaşıp, palavralarıyla, yalanlarıyla, halkı kandırmaya çalışan başta Başbakan olmak üzere, bütün siyasetçilere sesleniyoruz: Bu, halkın, bugüne kadar binlerce yıldır anavatanında tek bir saniye daha köleliği kabul etmediğini, etmeyeceğini anlamadınız mı daha? Ya bu halk, eşit, özgür onurlu olarak bu topraklarda birlikte yaşayacağı mahkeme tarafından kabul görecek. Ya da 80 yıldır Kürt halkını inkar eden zihniyet bir kez daha sözünü tekrar edecek'' diye konuştu.
Demirtaş, şöyle devam etti:
''Şimdi 30 yıl aradan sonra, bu halkın devrimcileri yine içeride. Yine aynı baskı. Biz halkımızın yanındayız. Bu halk, asla ama asla onları yalnız bırakmayacak. 12 Eylül faşizminin işkencecilerinin adı kara bir leke olarak tarihe yazıldı. Ama o gün orada direnen Mazlumların, Hayrilerin, Kemallerin adları devrimci direnişçiler olarak tarihe yazıldı. Bugün bu halkın anadiline 'bilinmeyen, anlaşılmayan bir dil' diyenlere sesleniyorum: Meclis başkanından, mahkeme başkanına kadar asıl bilinmeyen, asıl tanımayacağımız, asıl anlaşılmayan ve asla da anlamayacağımız sizin bu zihniyetinizdir. Biz bunu tanımıyoruz, bu zihniyeti anlamıyoruz, anlamayacağız da. Bu nedenle herkes iyi bilmelidir ki Kürt halkı mahkemelerde de okullarda da vergi dairelerinde de Kürtçe konuşacak. Öyle 'sokakta, evinde konuş ama kamu alanlarında anadilin yasak' demek, bu halka hakaret etmektir. Biz bugüne kadar bu hakareti kabul etmedik, bedeli neyse ödedik, bundan sonra öderiz. Ama asla diz çökmeyiz.
Burada bir kez daha tarihi bir dava, çözüm için katkı sunulması gereken siyasi bir dava, bir utanç davasına dönüşmüş durumda. Bizim alnımız açık, başımız diktir. Çünkü, biz bugüne kadar hiçbir utancın altına imza atmadık, hiçbir halkın dilini yasaklamadık. Bütün halklar eşittir, kardeştir şiarıyla yürüdük. Bugün mahkeme ne karar verir bilmiyoruz. Bugün, duruşmadan nasıl bir karar çıkar bilmiyoruz ama umut ediyoruz ki bugün çıkacak karar, bu halkın gerçekliğine, bu sokağın gerçekliğine bu sokağın beklentisine, barışın beklentisine uygun bir karar olsun.'
Demirtaş, milletvekilleri ile duruşmayı izlemeye gideceklerini, duruşmadan sonra tekrar açıklama yaparak tavırlarını ve tepkilerini ortaya koyacaklarını söyledi.