Arıtman: Fala değil Allah'a inanırım   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 11-11-2010 (08:36)   Son Mesaj: 11-11-2010 (08:36)    Cevap: 0    Gösterim: 599  

    11-11-2010

    Arıtman: Fala değil Allah'a inanırım

    Arıtman: Fala değil Allah'a inanırım


    CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, CHP'yi kimsenin değiştiremeyeceğini söylerken, partinin Kürt sorunu ve türban problemini nasıl çözeceğine dair görüşlerini açıklarken, özel hayatı ve inançlarını da anlattı.

    İdris Gürsoy'un röportajı
    CHP"nin hem parti içinde hem de Meclis kürsüleri ve kulislerinde en çok sesi çıkan milletvekillerinden Canan Arıtman"la İzmir Bostancı"daki villa tipi evinde görüştük. Özel hayatından siyasi düşüncelerine kadar bir dizi soruyu cevapladı. İzmirlilerin rejim kaygılarını ve korkularını anlattı. Başörtüsü yasağını ısrarla savundu. Partinin çizgisinin değişmeyeceğini; "Altı oku kırdırtmayız." sözleri ile dile getirdi. Aydın, entel sanılan bazı parti yöneticilerinin "dantel" çıktığını ve onların bir daha seçilemeyeceğini söyledi. CHP"de Kemal Kılıçdaroğlu ve Önder Sav arasında patlak veren krizin arkasında parti içi iktidar mücadelesi kadar Arıtman"ın dile getirdiği fikir ayrılıkları da var. Arıtman, 2011"de Türkiye"nin kader seçimini yapacağını ileri sürüyor. CHP"de neler oluyor? Eksen kayması yaşanabilir mi? Kılıçdaroğlu, Sav"sız yeni parti yönetimi ile CHP"yi dönüştürebilir mi? Kürt ve başörtüsü sorunlarına çözüm var mı? İşte Arıtman"ın Aksiyon"a verdiği cevaplar...

    -İzmir son seçimler ve referandumda muhalefetin bayraktarlığını yapıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?

    İzmir özel bir kenttir. Göç alır; ama buraya göçenler de kentlileşir. İzmir değer yargılarını onlara verebilen bir kenttir. Diğer şehirlere gidenler kentlileşemiyor. Daha çağdaş ve Batılı olan bir kent İzmir. Neden? Levanten... Hep Batılılarla birlikte yaşadık. Çocukluğumuz yabancılarla geçti, komşularımız Laventen ve Rum"du. Okulda en yakın arkadaşım Museviydi. Çağdaş yaşam biçimini önemseyen bir kent ve bunun değiştirilmesini istemiyor. Çok Atatürkçü ve milliyetçi bir kent aynı zamanda. Son zamanlarda açılım politikaları ile milliyetçilik yükseldi. 24 saat bayrak asan bir kent İzmir.








    Fala değil, Allah"a inanırım

    -Cumhurbaşkanı Abdullah Gül"ün etnik kökeni ile ilgili sözlerinizden pişmanlık duydunuz mu?

    Sözlerim çarpıtıldı, yanlış bir şey söylemedim, pişman olmadım. Ben hekimim, herkesi sadece insan olarak görürüm, etnik kimlik bir onur ve şereftir. Sözümde aşağılama ve ayrımcılık yok. Beyanatı bir gazeteci arkadaşa verdim, bizim partili, partinin muhabiri gibi hareket ediyordu. CHP"den aday da olmaya çalışıyordu, yakın, samimi buldum, ona yazılmaması kaydı ile söyledim. "Neden herkes Ermenilerden özür dileme kampanyasını eleştiriyor, cumhurbaşkanı eleştirmiyor?" diye sorunca, "Belki etnik köken yaptırıyor!" dedim. Yazılmak kaydı ile söylememiştim yani. Ben bu bilgiye en az 30 yıldır sahibim; ama hiçbir yerde kullanmadım.

    -Bilgiyi nereden aldınız?

    Detaya girmeyelim.

    -İnanç dünyanıza girelim. Fala inanıyor musunuz, batıl inançlarınız var mı?

    Fala inanmam; ama güçlü bir Allah inancım var. Her sabah dua ederim.

    -Ritüel var mı dua ederken?

    Ritüelsiz dua olmaz, ama bana kalsın o özelim. Sevdiğim dualar var; onları okur, sonra ülkeme ve aileme Türkçe dua ederim. Birkaç defa Türkçe Kur"an okudum, yakında Osmanlıca yazma-okuma dersi alacağım. Ama sakın bunu gericilik olarak yazmayın. Keşke Arapçayı da bilseydim. Kendim anlamak isterdim Kur"an"ı. Tercüme edenler ya yanlış yazdılarsa?

    -Silahlara merak nereden geliyor?

    Atıcılık, okçuluk yaptım. Meclis"te müsabakalara katıldım, atıcılıkta madalya aldım. Birkaç silah var evde. Ama canlıya silah doğrultulmasına karşıyım. Merakınız varsa gelin atıcılık yapın. Bir askerî hekimin kızıyım. Benim ilgim biraz oradan.

    -Eşinizin Masonluktaki derecesi nedir?

    Onu kendisine sormak lazım. Açık olsunlar. Tam bir erkek kulübü. Lionslar, rotayrenler daha farklı. Eşim hayatı boyunca Rodos"a gitmedi, ben de gitmedim. Yanlış haberler çıktı.

    -Siyasete nasıl girdiniz?

    21 yıl önce Karşıyaka"da belediye meclis üyeliği ile başladım. Özal soktu siyasete. Telefonla arıyorlar, ameliyattaydım, eşim benim gıyabımda kabul ediyor. Gazetelerde ismimi görünce şaşırdım. Özal"la görüştüm, "Ben sosyal demokratım." dedim. O da "Biliyoruz, biz sizi o yüzden istiyoruz, bir sentez kurmak istiyoruz." dedi. Arıtman isminin getireceği artı için Özal, İzmir"den beni bulmuş. Sonra ANAP"tan ayrıldım. CHP"de devam ettim.

    -Politikaya girmeden evvel ne yapıyordunuz?

    İzmir"in en iyi hekimiydim, bir ay önceden randevu alıp gelebiliyordu hastalarım. Bu siyasette önemli bir taban ve destek oluşturdu. Ben her siyasi partiden oy alıyorum, doktorlarıyım, veriyorlar.





    -"Beyaz Türk" çok mu İzmir"de?

    Bunlar yapay tanımlamalar. Katılmıyorum, beyaz, siyah Türk yok. Biz mazlum bir milletiz. İzmirli mütevazı insandır.

    -İzmir"in korkuları tercihleri nasıl etkiliyor?

    İzmir"in korkuları tabii ki var. Ben uzun yıllar sivil toplum örgütlerinin içinde çalıştım. Akrabaları, eşi dostu, geniş çevresi olan biriyim. Herkesi tanıyan ve herkesin de tanıdığı bir insanım. Değerlendirmelerim önemsenmeli. İzmirlinin bölünme ve parçalanma korkusu var. İkincisi, cumhuriyet rejimine bağlı insanlarız; laik yaşam biçimi, hukuk devleti ve demokrasi için de kaygı duyuyoruz. AKP güven vermiyor İzmirliye.

    -Hangi konuda?

    Rejimin değişmeyeceği, ülkenin bölünüp parçalanmayacağı konularında.

    -İzmir CHP"nin kalesi mi?

    Hayır, ben buna katılmıyorum. İzmir CHP"nin kalesi değil, çünkü olmadığını göstermiştir zamanında. Gün gelmiş DP"nin, gün gelmiş AP"nin ve ANAP"ın kalesi olmuştur. Bizim İzmir"i çantada keklik görme lüksümüz olamaz. İzmir"in değer yargılarını korumaz, korkularını gidermezseniz size kalesi olmadığını şak diye gösterir.

    -CHP"nin genel af gibi söylemleri rahatsız ediyor mu?

    İzmirli bunu affetmez. Teröristleri affedeni affetmez. Bu kesin, net bir çoğunluk davranış biçimidir İzmir"in.

    -CHP nasıl bir yol izlemeli? Güneydoğu"dan da oy alması gerekiyor?

    CHP bir misyon partisidir. Bizim misyonumuz ulus devletin, rejimin baki kalmasını sağlamaktır; öncelikli görevimiz bu.

    -Kürt sorununu nasıl çözeceksiniz peki?

    Bu bölücülerin taleplerini yerine getirerek olmaz. Biz oradaki yerli halkın hayat şartlarını iyileştirerek bunu yapmalıyız. Af derseniz oradan da oy alamazsınız, burayı da kaybedersiniz.

    -Kürt raporu ne oldu?

    Henüz biz rapor falan görmedik. Daha illere gidilmesi de tamamlanmadı.

    -Partideki krizi ve 6 ok tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

    6 ok bizim temelimizdir. Bugün bazı köşe yazarları, gazeteciler, bazı akademisyenler CHP"nin bazı oklarını kırmak istiyorlar; ama kıramayacaklardır. Buna taban izin vermeyecektir.

    -Lider değişse bile politikalar değişmez mi?

    Açık söyleyeyim, CHP"yi değiştirip dönüştürmek isteyenler var ama bunu başaramazlar. Şayet başarırlarsa bu CHP olmaz. Başka bir şey olur, onlardan ortalıkta var, o başkalaşmış CHP de hiç oy alamaz. CHP kendi tabanının duyarlılıklarını dikkate almak zorundadır. Siz laiklikten taviz verirseniz, laikliği önemseyenlerden oy alamazsınız. Siz milliyetçilik okundan taviz verirseniz, oy kaybedersiniz. Halkçılıktan vazgeçerseniz oy kaybedersiniz.

    -Bu ilkeler tartışmaya açılırsa ne olur?

    Bu partinin ana ilkelerini değiştirmeye hiç kimsenin yetkisi olamaz. Hiç kimse bunları değiştiremez, bunlar ancak kurultaylarda değişir; CHP"nin en güçlü karar mercileri kurultaylardır. Siz işte altı oktan ikisi üçünü kullanmayalım derseniz veya başka yeni ilkeler eklemeye kalkarsanız bu bir kurultay kararı gerektirir. Yani ikinci cumhuriyetçilik yapamazsınız, bu o kadar basit.

    -Olağanüstü kurultaya gidilebilir mi?

    CHP yargı ne diyorsa onu yapmak zorundadır, benim anladığım kadarı ile kurultaya gidilmeden bu sorun çözülebilir ama ben hukukçu değilim.

    -CHP"de Kılıçdaroğlu"ndan sonra eksen kayıyor mu?

    Son kurultaydan sonra partide ve tabanımızda önemli hayal kırıklıkları, kaygılar oluştu; bunları açıkça söylememiz lazım. Bizim değer sistemimiz değişiyor mu, temellerimiz sarsılıyor mu gibi. CHP"nin söylemine çok aykırı söylemi olan insanlar bu partide yönetici oldu ve sağda solda konuştular. Bunlar partinin tabanını zıplatacak sözler etti. Daha önce toplumun medyadan tanıdığı kişilerdi, bu tür laflar etmemişlerdi; partiye geldikten sonra farklı söylemleri oldu. CHP tabanı şimdi o insanları parti yöneticisi olarak arzu etmiyor. Bir yöneticimiz diyor ki, "Andımız okunmamalı, milliyetçilikten uzaklaşmalı." CHP"de asla kabul edilemeyecek söylemlerdir. Parti bunlara oy verdi aydın sandı, entel sandı; dantel olduklarını gördü. Bir daha mümkün değil seçilemezler. Biz zaman zaman ikinci cumhuriyetçilerin istilasına uğruyoruz.

    -Genel merkezde bunlar kabul görürse ne olur?

    Biz devrimciyiz ama bu abuklaştırılamaz bir devrimcilik. Abuk sabuk şeyler yapamayız. Atatürk bunun rotasını da çizdi. Ülkeyi bölecek projelere destek vermeyiz. Devrimcilik bu değil. Bunlar tartışılamaz bile. CHP"nin tabanı CHP"nin değiştirilip başka bir şeylere dönüştürülmesine izin vermez; bunları yapmak isteyenleri de içinde barındırmaz.

    -Peki başörtüsü sorunu ve Kürt sorunu nasıl çözülecek?

    CHP"nin planları, projeleri var ve bunlar net. Askerî yöntemlerle sorunun çözülmeyeceğini biliyoruz, demokratik, ekonomik ve sosyal çözümlerin de getirilmesi lazım ki terörü yaratan ortamı bitirelim. Ama önce PKK bitirilmeli. Terör olmayacak ki diğer sorunları çözebilelim. Terör bitsin diye de ülkenin bölünmesine, parçalanmasına izin veremezsiniz. CHP, ulus devlet ve üniter devletten yanadır.

    -Başörtüsü yasağı eğitim hakkının önünde engel. Kılıçdaroğlu "yasak kalkmalı" dedi? Siz ne düşünüyorsunuz?

    Ülkede cinsiyete bağlı olarak daha baştan elinizden bazı haklarınız alınıyor. Sadece üniversiteye odaklanır gerisini görmezsek yanlış olur. Gönlüm kadın hakları savunucusu olarak kadınların eğitim hakkının ne olursa olsun engellenmemesinden yana. Birinin giyimine müdahale olursa önce ben onun mücadelesini verir, müdahaleyi yapanla kavga ederim ama bu ülkede gerçekleri görmemiz lazım. Yüzde 99"u Müslüman olan bir toplumda yaşıyoruz. Yüzde 70 başını örtüyor, eğer türban serbest olursa ertesi gün o yüzde 70 başını örtüp gelecektir, çünkü o aile kızın başını açmasına izin vermeyecektir.

    -18 yaşını geçmiş, üniversiteye giden birine hangi aile baskı yapabilir?

    Hayır, ben biliyorum, ne yazık ki biz erkek egemen bir toplumuz ve başörtüsü erkeklerin baskı aracı. Son zamanlarda da siyasi sembol olarak kullanılıyor. Üniversitelerde bu serbest olursa anne baba "başını örtmeden okula gidemezsin" diyecektir. Bütün kızlar başını örtmek zorunda kalacaktır. Kamu alanını koruyacak uygulamalardan vazgeçince başını örtmeyenler için de çok büyük baskı olacaktır.

    -Çözüm ne o zaman? Yasağın devamı mı?

    Bunları düşünmek zorundasınız. Tabii ki insan hak ve özgürlüklerinden yanayız ama hiçbir hak ve özgürlük sınırsız değil. Üniversitede bu serbestliği verirseniz, çalışma alanında yasağı sürdüremezsiniz. Laik bir rejimde yaşıyor olmayız. Laik sistemi koruyamazsak Türkiye tehlikeli noktalara gider.

    -Çözüm yok mu?

    İnsanların büyük bir bölümü korkuyor. "Bir din devleti mi oluruz?" endişelerini taşıyorlar. Özellikle kadınlar. İslam coğrafyasında tek laik ülke Türkiye. Kadınlar eşit insan statüsünde yaşamak istiyor bu ülkede.

    -Kılıçdaroğlu, "sorunu biz çözeriz" dedi ama?

    Kılıçdaroğlu çok iyi niyetli. Türbanı konuşmayalım. Kutuplaşma artıyor. Duyarlılıklar, endişeler artıyor. Konuşmazsak daha çabuk çözüm bulabiliriz. Kamplaşma ve korkular ortadan kalkarsa yasaklar kendiliğinden ortadan kalkar, biraz güvene, zamana ihtiyaç var.

    -2011 seçimlerinden ne bekliyorsunuz?

    2011 seçimleri cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden biridir. Çok önemli şeyler Türkiye"nin gündemine gelecek. Türkiye"nin bir kader seçimi olacak. Herkesin işi çok zor.

    (Aksiyon)




    Arıtman: Fala değil Allah'a inanırım Yorumları