Taraf Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Adnan Demir ve yazarı Neşe Düzel'in ''terör örgütü propagandası yapma'' suçundan 1,5 ile 7,5 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Neşe Düzel, avukatı Veysel Ok'la katıldı. Tutuksuz sanık Adnan Demir ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada savunması sorulan Neşe Düzel, üzerine atılı suçu kabul etmediğini belirterek, dava konusu röportajında terör örgütü propagandası değil siyaset propagandası yapıldığını ve bugün de devletin söz konusu örgütle görüştüğünü öne sürdü.
Dava konusu yazısında herhangi bir suç unsuru bulunmadığını iddia eden Düzel, beraatini talep etti.
Avukat Veysel Ok da müvekkili Düzel'in anayasa, Basın Kanunu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden (AİHS) doğan haklarını kullandığını savunarak, suçlamaları kabul etmediklerini söyledi.
Mahkeme heyeti, tebligat çıkarıldığı halde duruşmaya gelmeyen sanık Adnan Demir'e, hakkında yakalama emri çıkarılacağının hatırlatılacağı yeni bir tebligat gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Taraf Gazetesinin 5 Nisan 2010 tarihli sayısının 1. sayfasında, ''Çatışmalı Döneme Girildi'' başlığıyla yayımlanan ve 11. sayfada devam eden haberde, silahlı terör örgütünün propagandasına yönelik yayın yapıldığı ve aynı konudaki yayınların 6 ve 7 Nisan 2010 tarihli sayılarda da sürdürüldüğü ifade ediliyor.
Soruşturmaya konu, şüpheli Neşe Düzel tarafından yapılan haberlerin terör örgütü PKK-Kongra/Gel'in Avrupa'daki yapılanması içerisinde bulunan terör örgütü yöneticilerinden Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal ile yapılan röportajları içerdiği belirtilen iddianamede, röportajların gazetenin 5, 6 ve 7 Nisan 2010 tarihli sayılarında ''Pazartesi Konuşmaları'' başlığı altında yayımlandığı kaydediliyor.
Terör örgütü yöneticileriyle yapılan röportajın içeriğine yer verilen iddianamede, halen güvenlik güçleriyle terör örgütü arasında çatışmaların devam ettiği bir dönemde yazı içeriklerinin daha fazla şiddete teşvik edici ve okuyucu nezdinde şiddete başvurmanın gerekli, haklı bir izlenim olduğu izlenimi uyandıracağı kanaatine varıldığı belirtiliyor.
Anayasa ve AİHS'de düşünceyi açıklama hürriyeti düzenlenmesine rağmen AİHS'in 10. maddesinde milli güvenlik, toprak bütünlüğü, kamu emniyetinin korunması ve suçun işlenmesinin önlenmesi bakımından bu özgürlüğün sınırlandırılabileceğinin öngörüldüğü kaydedilen iddianamede, sanıkların ''basın yoluyla terör örgütü propagandası yapma'' suçundan 1,5 ile 7,5 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.