Yıldız: Nükleerde anlaşamazsak B-C planı var   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 11-09-2010 (19:19)   Son Mesaj: 11-09-2010 (19:19)    Cevap: 0    Gösterim: 542  

    11-09-2010

    Yıldız: Nükleerde anlaşamazsak B-C planı var

    Yıldız: Nükleerde anlaşamazsak B-C planı var


    Bakan Taner Yıldız, yarın Güney Kore'de nükleer güç santralleri ile alakalı yapılan müzakere sürecini değerlendireceklerini belirterek, şartlar yerine gelmezse sonuç alınamayabileceğini bildirdi ve ekledi: B-C planımız var

    Yıldız, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) tarafından düzenlenen ''Türkiye'nin Enerji Vizyonu'' konulu konferansta katılımcıların sorularını yanıtladı.
    Yarın saat 11'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte G-20 Toplantısı'na katılmak üzere Güney Kore'ye gideceklerini belirten Yıldız, Güney Kore'de nükleer güç santralleri ile alakalı yapılan müzakere sürecini değerlendireceklerini söyledi.

    ''Şartlar yerine gelmezse sonuç alamayabiliriz. Şartlar çok önemli'' diyen Yıldız, Türkiye'nin menfaatine ve Türkiye'nin çizdiği temel prensipler doğrultusunda bir anlaşma yapmayı ümit ettiğini kaydetti. Bakan Yıldız, bir kısım kırmızı çizgilerin olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:

    ''O çizgilerin ihlal edilmesi bizim açımızdan söz konusu olamaz. Anlaşmazsak B,C planlarımız mutlaka var. Anlaşabilirsek, Güney Kore ile çalışmaktan gerçekten mutlu oluruz.

    Güney Kore, yapı olarak bize benzer bir ülkedir. Kendi iç dinamiklerini, insan kaynaklarını, kendi ülkesi için kullanabilen, çalıştırabilen bir ülkedir. O manada beraber iş yapabileceğimizi ümit ediyorum. Mutlaka iyi bir nokta yakalayabileceğimiz kanaatindeyim.

    Dün yaptığımız görüşmelerde Güney Kore'den değerli meslektaşım geldi, bir iki iyimser adım atıldı. İnşallah yeterli adımların da Seul'de atılacağına inanıyorum. Türkiye bu manada yoluna devam edecek. Nükleer güç santrali kurmayla alakalı kararlığından bir şey eksiltmiş olmayacak.''

    Rusya'nın verdiği fiyata ilişkin soru üzerine de Yıldız, Rusya Hükümetler Arası Nükleer Güç Santrali Anlaşması'nın sorumlulukların yetki ile beraber belirlendiği projelerden bir tanesi olduğunu ve anlaşmada yetki ve sorumluluğun aynı merkezde bulunduğunu, bir risk varsa bunu üstlenecek olanın da Rusya olduğunu kaydetti.

    Bakan Yıldız, bir başka soru üzerine de 2023 yılına kadar en az iki tane nükleer santral yapabiliyor olunması gerektiğine işaret etti. Yıldız, ''Yaptığımız çalışmalar sonuna geliyor. Akdeniz'de beşer bin MW'lık iki santral yapacağız. Bunlar bittiğinde Türkiye'nin kurulu gücünün yüzde 10'u kadar olmuş olacak'' dedi.

    ''ARZ GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ MAZERETİMİZ OLAMAZ''

    Yıldız, hiçbir Enerji Bakanı'nın ve enerji yetkilisinin arz güvenliği ile ilgili mazeretinin olamayacağını belirterek, Türkiye'nin 2023 yılına kadar öncelikle yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanacağını söyledi.

    Türkiye'nin hidrolelektrik enerji potansiyelinin henüz üçte birini kullandığını kaydeden Yıldız, enerji konusunun önemine rağmen bazı haksız karşı çıkışların olduğunu ve bazılarının işin tadını kaçırdığını anlattı.

    YENİLENEBİLİR ENERJİ KANUNU

    Bakan Yıldız, Yenilenebilir Enerji Kanunu Tasarısı'nın ne zaman yasalaşacağının ve ne gibi değişiklikler getireceğinin sorulması üzerine de Yenilenebilir Enerji Kanunu'nun 2005'de çıktığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

    ''5,5 avro/centten piyasada ödediğimiz kaynaklardan elektrik üreten üreticilerin devletle anlaşmış olmaları halinde bakanlıkla anlaşmış olmaları halinde alım garantisini 10 yıl verdiği bir sistem. Ürettiği elektriği serbest piyasada satabilme yetkisi var. Şu anda aslında piyasada bir boşluk yok.

    Bu kanun çıkmasa bile piyasa şu anda işliyor. Rüzgarda fiyat artışı talebi var alım garantisi ile alakalı. Artırmayı düşünmüyoruz. Eğer özel sektöre çok fazla kar verirseniz bu bir sermaye transferine dönüşür, çok az kar verirseniz özel sektörü çalıştıramazsınız, biz özel sektörün sıhhatinden de sorumluyuz. O yüzden makul bir noktaya gelmemiz lazım. Rüzgarda bu sağlandı. Şu anda bu fiyatlar üzerinden lisansı bana verin diye yarışmaya giriyor firmalar.''

    ABD'de Türkiye'den daha az HES var eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de Bakan Yıldız, hangi enerji kaynaklarının daha fazla kullanıldığının ülkenin coğrafyasından kaynaklandığını ve her ülkenin coğrafyasından kaynaklanan avantaj ve dezavantajları olduğunu söyledi. Türkiye'de su akarken HES yapılmamasının asıl eleştiri konusu olması gerektiğini anlatan Yıldız, ''Kuş uçuşlarını etkilediği için rüzgara, yeşili bozduğu için HES'e, etrafı kirletecek diye nükleere, yer altı dengesini bozuyor diye jeotermale karşı bir şey bulunuyorsa bunlar teknik gerekçelerle değil, politik gerekçelerle ve temellendirilmemiş bir karşı çıkıştır ve yanlıştır'' dedi.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin 2015 yılına kadar toplam 13 bin MW'lık bir rüzgar enerjisini harekete geçirmesi gerektiğini söyledi.

    Bakan Yıldız, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) tarafından Ankara'daki USAK Evinde gerçekleştirilen ''Liderleri Aydınlarla Buluşturma Platformu''nda yaptığı konuşmanın ardından, katılımcıların soruları yanıtladı.

    Rüzgar enerjisi santralleri ve otoprodüktörlerle ilgili bir soruya karşılık Yıldız, 500 KW'ın altında lisansa tabi olmayan üretim merkezlerinin kurulmasının her vatandaşın hakkı olduğunu ifade etti.

    Otoprodüktörün, ''tükettiğini üretebilen bir sistem'' olduğunu belirten Yıldız, ''2015'e kadar toplam 13 bin MW'lık bir rüzgar enerjisini harekete geçiriyor olmamız lazım. Biraz kıra döke bitecek bu işler ama bitecek'' dedi.

    Yıldız, Türkiye'nin enerji güvenliği stratejisine ve terör örgütü PKK'nın enerji güvenliğine etkisine dönük sorular üzerine de sadece enerji sektörü açısından bakıldığında, Kuzey Irak'a girip petrol ve doğal gaza dönük arama çalışması yapmaktan daha doğal bir şey olmadığını ama Merkezi Irak Hükümeti ile onların siyasi gelişimine gösterdikleri nezaketten ve bu bölgedeki siyaseti omuzlarında taşıdıkları için şu anda oraya girmediklerini anlattı. Yıldız, PKK ile ilgili olarak da ''PKK ne yazık ki Doğu ve Güney Doğu'da yapılacak yatırımları etkiliyor'' dedi.

    Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattının kapasitesinin 50 milyon ton olduğunu ve bunun henüz dolmadığını da belirten Yıldız, şu bilgileri verdi:

    ''Ama önemli bir ihtiyaca karşılık geliyor. Geçen hafta sonunda Azerbaycan ve Kazakistan buraya artı bir petrol verilmesiyle ilgili yeni bir anlaşma yaptı ve kapasitesi daha da artmış olacak.

    Kerkük-Yumurtalık Hattı'nın kapasitesi ise 70 milyon ton. Irak normalleşmesini tamamlayıncaya kadar bu hattın kapasitesi ful olmaz. Yani yeni boru hattı yapabilmek için öncelikle bu boru hattının kapasitesinin dolmuş olmasını görmemiz lazım.

    Bizim bu yıl içinde yaptığımız yenileşme anlaşması 15 yıllık. Yani bu petrol boru hattı 3 yıl içinde ister geçsin ister geçmesin 35 milyon ton buradan geçiyormuş gibi bir anlaşma yaptık. Irak'ta inşallah bunu tamamlar çünkü bu Irak'ın normalleşmesi için önemli bir kalem.

    Petrol ve doğal gazını kendi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra yurt dışına satması Irak'ın normalleşmesi için en büyük etken olacaktır. o yüzden biz de bunu yakinen izliyoruz. Şu anda realize etmekte acele etmediğimiz ikinci bir boru hattı projemiz de dizayn olarak var.''

    Katar ile ilgili soru üzerine de Yıldız, Katar'ın dünyanın en büyük enerji merkezlerinden bir tanesi ve sıkıştırılmış doğal gazın Japonya, ABD gibi deniz aşırı ülkelere ulaştırıldığı bir ülke olduğunu belirterek, Doğal Gaz Boru Hattı konusunda bir iyi niyet anlaşmasının imzaladığını ancak Katar'ın kısa vadede bunu düşünmediğini, orta ve uzun vade için düşündüğünü söyledi.

    PROJELER

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İran ile ilgili soru üzerine, Türkiye'nin doğal gaz ihtiyacının Rusya, İran, Azerbaycan, Cezayir ve Nijerya'dan karşılandığını, İran'ın da şu anda Türkiye'nin gaz aldığı ikinci sıradaki ülke olduğunu kaydetti.

    Yıldız, İran ile yapılan anlaşmanın yaptırım kapsamında olmadığını hatırlatarak, İran'ın kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşındığını ifade ederek, ''İran Anayasası'ndan kaynaklanan bir takım hususlar var ve bu hususlardan dolayı mülkiyet hakkınız yok.

    O yüzden boru hatları ile ilgili çalışmalar devam ediyor, özel sektörün de çalışmaları var'' dedi.

    Nabucco Projesi ile ilgili soru üzerine de Yıldız, her büyük projenin tehditleri olduğunu, ancak tedarik, transit ve tüketimin yani 3 T'nin bulunması halinde projelerin hayata geçtiğini anlattı.

    Yıldız, Türkiye'nin Nabucco'ya imza atmakla, AB üyesi ülkelerin özellikle doğal gazdaki arz güvenliği probleminin çözümünün bir parçası olduğunu ifade etti. Yıldız, ''Türkiye böyle önemli bir jest yaptı.

    Ortada bir problem varsa bunun kaynağının Türkiye olmadığını gösterdi. Türkiye, izin vermekle aradan çekilmiştir. Bu projenin önü tıkanırsa Türkiye'den kaynaklanmadığını biz göstermiş olduk. Şu anda Macaristan süre istedi'' diye konuştu.

    Azerbaycan'ın Nabucco'ya gaz tedariki konusunun kendi tercihi olduğunu da belirten Yıldız, BOTAŞ'ın atıl mevcut boru hatlarını Nabucco'ya kullandırmakta ketum davranmayacağını, bu konuda kendini germeyeceğini söyledi.

    Bakan Yıldız, bir başka soru üzerine de petrol aramalarının bu işin teknisyenlerinin ve vatandaşlarının ümitleriyle oynamaksızın devam ettiğini söyledi.

    ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ

    Türkiye arz güvenliği ile alakalı sıkıntı yaşamadan özel sektör aracılığıyla yatırımlarını yaptığını anlatan Yıldız, bir Enerji Bakanı olarak ithal enerji kullanımının düşürüldüğü, zengin bir enerji ülkesi olmayı hedeflediğini kaydetti.

    Yıldız, yapılacak işlerin belli olduğunu ifade ederek, ''Türkiye'nin yıllık büyüme hızları ile bakıldığında, 3 bin 500 ile 4 bin MW'lık yatırım gerekiyor. Bu yatırımların olabildiğince yerli ve yenilenebilir kaynaklarla yapılması lazım'' dedi.

    Altın arama çalışmaları ile ilgili soru üzerine, dünyada nasıl yapılıyorsa, Türkiye'de de aramaların o şekilde yapıldığını ve bir kısım eleştirilerin manüplatif olduğunu belirten Yıldız, ''Kuşlar rahatsız oluyor diye rüzgar santraline karşı çıkan gruplar var. Ben bunu samimi bulmuyorum. Böyle bir anlayış olmaz. Ben kalkıp da kuşun göç yolu üzerine bunu kurarsam o zaman bana bunu de'' dedi.




    Yıldız: Nükleerde anlaşamazsak B-C planı var Yorumları