Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal vefatından 28 gün önce verdiği röportajda Kürt sorununun nasıl çözülmesi gerektiğini anlatıyor. Türklük kavramını tartışmaya açan Özal, Orta Asya'dan da örnekler veriyor.
ÜLKE TV günlerdir duyurduğu Özal Dosyasını açtı. Akşam Gazetesi yazarı gazeteci Atılgan Bayar tarafından, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal"la 20 Mart 1993"de, ölümünden 28 gün önce, tam PKK"nın ateşkes ilan ettiği gün yaptığı röportajın ilk bölümü dün akşam ÜLKE TV"de Ersoy Dede"nin hazırlayıp sunduğunu "Bugün" programında yayınladı.
Kürt sorununun derinlemesine ele alındığı röportajda; "O dönemin içinden çıkılmaz sürecinde Turgut Özal"ın yol haritası neydi? Eğer ömrü yetseydi Kürt sorununu nasıl çözecekti? Özal için terör ve Kürt sorunları bir birinden ayrı sorunlar mıydı?" sorularının yanıtları yer alıyor.
Röportajda ayrıca, Özal"ın Türk tanımı, bölgedeki Türk ve Türkmen varlığı ve Türkiye"nin bölgedeki önemine dair analizler de yer alıyor.
İşte Atılgan Bayar"ın Turgut Özal ile yaptığı röportajdan bölümler:
10 SENE DAHA GİDERSE KENDİLİĞİNDEN ÇÖZÜLÜR
Doğu, Güneydoğu Anadolu"nun birçok yerlerinde zaten sağlıklı yaşamak mümkün değil. Yani oradan göç etmek mecburiyeti var. Nitekim bu göç hareketi son 15-20 senede eper hızlandı. Bu insanların şu anda yüzde 60"ı, 65"i Batı"da Ankara"nın batısında oturuyor. O vakit biz zaten meseleyi çözeriz. Yani 10 sene daha giderse bu mesele kendiliğinden çözülür. Ben bunu görüyorum.
KANLI HADİSELER ÖNLENMELİ
Şimdi tabir bu arada öneli olan kanlı hadiseleri önlemektir. Kanlı hadiseler, toplumlar arasına problemler problemleri çok sokar. Yani bir takım kızgınlıklar meydana getirir. O kızgınlıklar bir takım yanlış hareketlere sebep olur. Onun için bunları ortadan kaldırmak lazım.
ÇÖZÜLMESİ O KADAR ZOR DEĞİL
Şimdi bakınız, bu mesele çözülür. Benim hep söylediğim bu. Çözülmesi o kadar zor değil. Sabırlı olursak... Zaten Türkiye o kadar güzel entegre oluyor ki...
ÇÖZÜLMEZSE DEVLET OLAMAYIZ
"Türkiye bu meseleyi çözmesi lazım. Bu mesele çözülmeden bir devlet olamayız." Dedim. Daima önünüzün, ayağınızın altında bir büyük taş götürmez sizi bir tarafa. Yani söylemek istediğim şu: Bir çok taraftan da şu veya bu şekilde gagalanırsanız. Onun için diyorum ki: Bu mesele çözülecektir, çözülmeye mahkumdur. Türkiye"nin büyümesini, ilerlemesini, gelişmesini düşünen herkes, bu çözüme de yardımcı olmalıdır. Yani bu çözüm artık eski "vatan millet Sakarya" hikayeleri olamaz burada.
KÜRT, TÜRK AYRIMI YAPAMAYIZ
Burada mantıklı, geçerli ve değişen dünya şartları içerisinde çözümümüzü oturtmamız lazım. Ama dediğim gibi: Şu da yanlış, "Kürt milleti, Türk milleti" diye bir ayrıma katiyen gidemeyiz. Biz hepsine netice itibariyle "Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı" diyoruz. Ama içinde Kürdü de olur, Lazı da olur, Arnavut has kökenli de olur, bilmem Boşnak kökenliler de olur. Sizin bilmediğiniz daha bir takım gruplar da olur. Çerkez, Abaza vs. gibi... Ama bütün bunların hepsi, "Ben Türküm" der. "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım" der. Ve ben bundan dolayı: "Sen şusun, kökenin şudur" diye hiç kimseyi de ayırmam. En yüksek mevkie kadar da hepsi gelebilirler. Bunun olması lazım. Söylemek istediğim şey budur. Yani oradaki insanların da bundan daha fazla bir ayrı isteğinin bahis konusu olmaması lazım... Bir azınlık sistemi getirdiğiniz zaman onlar kaybederler, onu söylüyorum.
ORTA ASYA"DA TÜRK VAR MI?
Biz bugün "Arnavut" diye bir grubu ayırıyor muyuz? "Boşnak" diye bir grubu ayırıyor muyuz? Bu nihai kültür olarak ayrılmış bir grup olabilir. Hatta ben şunu sordum, bir ara dedim ki: "Türk dediğiniz kimdir?" Düşünün bir parça... "Orta Asya"dan geldik" diyoruz değil mi? Peki neyiz bir Orta Asya"da? Bakıyorum, orada Türk olarak bir grup yok. Azeri var. Yani şu yanı başımızdaki Azeri... Ondan sonra Türkmen var. Ondan sonra, Özbek, Kazak, Kırgız var. Nerede Türk? Göç edenler de isim itibariyle aslında Özbek ve Türkmen boyları büyük kısmı. Kazak da var. Ama Kırgız da var. Ağırlık Özbek ve Türkmen boylarından geliyor ve biz bunlara Oğuz Boyları diyoruz. Aslı da odur. Oğuz Boylarıdır. İçinde Türk kelimesi, hatta bir tarihçinin yazdığına göre: "O mıntıkada oturan insanlara yabancı kavimlerin taktığı isimdir" Bir Amerikalı tarihçi de bunu söyler. Şimdi bugün, hatta dikkat ederseniz, "Avşar" derler. "Türkmen" derler. Bunlar orijinal isimleri. Osmanlı"nın "Kayı" aşireti de öyle, bir Oğuz Boyudur.