Kokoreçcileri kızdıracak açıklama   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 11-06-2010 (14:23)   Son Mesaj: 11-06-2010 (14:23)    Cevap: 0    Gösterim: 628  

    11-06-2010

    Kokoreçcileri kızdıracak açıklama

    Kokoreçcileri kızdıracak açıklama


    Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İrfan Erol işkembecileri sevindirek kokoreçcileri kızdıracak açıklama yaptı. İşkembe yenmeli ama kokoreç yenmemeli dedi

    Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Mehmet Alkan, dışarıdan et ithalatının yanlış bir karar olduğunu savunarak, ''Türkiye Cumhuriyeti, tarihinde ilk defa ithal kurbanlıklarla tanışacaktır'' dedi.
    Yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle Barcelo Ankara Altınel Otel'de bir basın toplantısı düzenleyen Alkan, Türkiye'de son yıllarda süt fiyatlarının düşüklüğü nedeniyle yüz binlerce damızlık inek ile üreticisinin kar etmemesi nedeniyle milyonlarca koyunun elden çıkarıldığını, çiftlik hayvanları kapsamında dişi materyal stokunun minimum seviyelere indiğini söyledi.

    Bu yılın Mart ayında kesinlikle kasaplık hayvan ve et ithalatına müsaade edilmeyeceğini söyleyen yetkililerin bir ay sonra göreceli olarak artan et fiyatlarını yanlış bir algılamayla spekülasyon olarak değerlendirdiğini ve canlı hayvan ve et ithalatı yanında kurbanlık hayvan ithalatı kararlarının alındığını ifade eden Alkan, ''Dışarıdan et ithalatı yanlış bir karardır ve bu karar biz veteriner hekimleri çok üzmüştür. Türkiye Cumhuriyeti, tarihinde ilk defa ithal kurbanlıklarla tanışacaktır'' diye konuştu.

    İthalatın halk, hayvan ve çevre sağlığı açısından büyük riskler taşığına işaret eden Mehmet Alkan, 1985-1993 yılları arısında yapılan ithalatlar nedeniyle daha önce Türkiye'de görülmeyen birçok egzotik hayvan hastalığının Türkiye'ye taşındığına dikkati çekti.

    Alkan, ''Özellikle kurban nedeniyle çok değişiklik yerlerde veteriner hekim muayenesi olmaksızın yapılacak kesimler, bu hastalıkların yayılma riskini artıracaktır'' dedi.

    DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ AÇIKLAMALARI

    Hayvan varlığının azalması nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığının ''bu yıl kurban kesilmeyebilir'' şeklinde açıklama yapmasının da kafaları karıştırdığını belirten Alkan, şöyle konuştu:

    ''Ülkemizde kurbanlık olarak besiye alınan küçük ve büyükbaş hayvanların yüzde 90'ı erkek hayvan olması yanında kurbanlık olarak özellikle dişi hayvanların besisini yapan yetiştiriciler de mevcuttur.

    Ancak bu hayvanlar halk tabiriyle kısır olarak nitelendirilen doğurganlık özelliklerini kaybetmiş reforma hayvanlar veya damızlık özelliği olmayan yerli hayvanlardır. Bu yıl kurban kesilmemesi yönündeki şayialar, kurbanlık amacı ile besi yapan yetiştiricilerimizi sıkıntıya sokacaktır.

    Bunun sonucu ithalat nedeniyle zor durumda kalarak üretimden çekilmek zorunda kalan birçok üreticiye yenileri eklenecektir. Hayvancılığın gelişmesine değil, zarar görmesine neden olacaktır.''

    Kamuoyunu tedirgin eden diğer bir konunun da kurbanlık hayvanlarda hormon kullanıldığı yönünde bazı haberler olduğunu ifade eden Alkan, şimdiye kadar yaptıkları araştırmalarda böyle bir bulguya rastlamadıklarını bildirdi.

    KURBANIN EKONOMİK BOYUTU

    Kurban Bayramında yaklaşık olarak 600 bin büyükbaş ve 2 milyon küçük baş hayvanın nakli ve kesimi yapıldığını belirten Alkan, bu miktarın Türkiye'de yıllık olarak kesilen hayvan miktarının yüzde 25'i olduğunu söyledi.

    Alkan, bu kadar büyük sayıda hayvanın bu kadar kısa sürede nakledilmesi ve kesilmesinin, gereken tedbirler alınmadığı ve gerekli alt yapı oluşturulmadığı takdirde, insan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre ile ilgili sorunları beraberinde getirebileceğine dikkati çekti.

    Kurbanın ekonomik boyutu hakkında da bilgi veren Alkan, ortalama 500 liradan hesap edildiği zaman 2 milyon küçükbaş hayvanın 1 milyar lira, ortalama 4 bin liradan hesap edildiğinde 600 bin büyükbaş hayvanın 2 milyar 400 milyon lira değer edeceğini ve söz konusu hayvanlardan yaklaşık 180 bin ton et elde edileceğini kaydetti.

    KURBAN ALACAKLARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR

    Hayvanlardan insanlara bulaşabilecek 200'den fazla zoonoz karakterli hastalık bulunduğuna işaret eden Mehmet Alkan, hayvanlardan insanlara geçen bu hastalıkların özellikle kurban bayramlarında görülme sıklığının yaklaşık yüzde 30 arttığını söyledi.

    Alkan, insanlarda görünen hastalıkların yüzde 60'dan fazlasının hayvansal kökenli, bunun yanında, insan sağlığı açısından gıdaların ortaya koyduğu riskin yüzde 90'ının da hayvansal kökenli gıdalardan kaynaklandığını kaydetti.

    Kurbanların veteriner kontrolünde satın alınması gerektiğini belirten Alkan, kurban alacaklara da şu tavsiyelerde bulundu:

    ''Veteriner sağlık raporu ve menşe şahadetnamesi olmayan, sığır ve mandalarda küpesi ve pasaportu bulunmayan, çok zayıf olan, gebe olan, yeni doğum yapmış olan, çok genç ve etleri olgunlaşmamış olan, hastalık belirtisi gösteren hayvanların kurbanlık olarak alınmaması gerekir.

    Vatandaşlarımız kurbanlık hayvanlarını köylerde ve önceden belirlenmiş kesim yeri bulunmayan yerlerde kendi bahçelerinde usulüne uygun olarak ve çevreye zarar vermeden kesebilirler. Ancak cadde, sokak ve park gibi kamu alanlarında kurbanlık kesimi yasaktır.

    Ayrıca, kesim yerinin temiz olması ve akan su bulunmasına, kesim yapan kişinin sağlıklı ve temiz olmasına, bıçakların sık sık temizlenmesine, hastalıklı doku ve organların kesimi sırasında kirlenen bıçakların dezenfekte edilmesine, kesimin askıda yapılmasına dikkat edilmeli.

    Kurban atıkları çöp varillerine ve gelişi güzel çevreye atılmamalı, kanalizasyon kanallarına dökülmemelidir. Çevre temizliği ve halk sağlığı açısından bu tür atıklar sokak hayvanlarının erişemeyeceği şekilde derin çukurlara gömülmelidir.''

    KURBAN ETLERİNİN MUHAFAZASI

    Alkan, kurban etlerinin, güneş görmeyen bir yerde 5-6 saati geçmeyecek şekilde bekletilerek etin sıcaklığının düşmesi sağlandıktan sonra, küçük parçalar halinde buzdolabına kaldırılması gerektiğini söyledi.

    Kurbanlık etin dayanma süresinin, kesim kalitesi ve et parçasının büyüklüğüne göre değişmekle beraber normal buzdolabı koşullarında 5-6 gün olduğunu belirten Alkan, daha uzun süreli muhafaza düşünülüyorsa etlerin derin dondurucu eksi 18 derecede muhafaza edilmesi gerektiğini bildirdi.

    İŞKEMBE ÇORBASI İÇİLEBİLİR, KOKOREÇ KESİNLİKLE YENİLMEMELİ

    Basın toplantısına katılan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İrfan Erol da ''hayvanın işkembesi yenilebilir mi?'' şeklindeki bir soru üzerine, işkembe çorbasının sağlığa hiçbir zararının olmadığını, çünkü çorba yapımı sırasında işkembe çok uzun süre pişirildiği için insan sağlığına olumsuz etki edecek bütün zararlı organizmaların yok olduğunu, fakat kokoreçin insan sağlığı açısından çok büyük bir risk taşıdığını ve yenilmesini kesinlikle önermediklerini söyledi.

    Hayvanın kesiminin ardından etinin hemen tüketilmesinin de doğru olmadığını belirten Erol, ''Etin en az bir gün dinlendirilmesi gerekir'' dedi. Erol, salmonella başta olmak üzere bazı bakterilerin derin dondurucuda bile üreyebileceğine dikkati çekti.




    Kokoreçcileri kızdıracak açıklama Yorumları